16. bölüm

6 1 0
                                    

İnsan hiç tanıdığı daha düne kadar konuştuğu arkadaşı veyahut gelip geçerken gördüğü bir insanın ölümüne sevine bilir mi? Pheidippies 40 km mesafeyi koşarak nefes nefese kalıp yunan zaferini müjdeleyen sözleri ile son nefesini vermiş ve oracıkta ölmüştü. Zavallı Pheidippies ölümü karşısında üzülmeleri bir anlık olan Grek halkı için sadece müjdeleyici olması yas sebebi değilde sevinç sebebi olmuştu. Birde 200'ü dahi bulmayan ve karşılığında Perslerde 6000 kayıp olduğunu duyunca sevinçleri iki katına çıkmıştı. Ölen askerler için bir cenaze merasimi düzenlenmişti tabiî ki zavallı Pheidippies de bunların içindeydi. Sparta'dan savaşa katılan askerler ise çok küçük kayıplar vermiş lakin bundan Atina'nın bilgisi olmadan Maraton ovasından Sparta'ya gitmişlerdi. Atina'nın az kayıp vermesinin sebebi de çocukluk yaşlarından itibaren savaşçı olarak yetiştirilen Sparta askerleriydi. Gayri resmi olarak Atina'nın haricinde 100 kadar askerde Spartalılardan ölmüştü. Lakin Darius'un inatçı ve kinci biri olduğunu bilen Sparta onunla savaşmak istemediği için Atina'ya yapılan askeri desteği gizlesede, Darius bunu 6000 kişilik ağır kayıbından dolayı anlamıştı. Pers donanması ile Eretria'dan ayrılırken çok karamsar olan Darius Halikarnasos'ta bekleyen Artemisia'nın bile yüzüne bakmadan tek bir kelime bile etmeden sarayına dönmüştü. Bu savaşın Darius'u çok etkilemesinin sebebi ise çok hafife aldığı yunan askerlerinde ki disiplinli savaş taktikleri ve gerçek bir yenilgiydi. Bu kaybın şans olma ihtimalide yoktu. Düzen tuzak v.s. Darius'un pers askerlerini savunabileceği hiçbir şey yoktu. Karamsarlığa kapılan Darius inzivaya çekilmişti. Artık yaşlı olmasının verdiği yorgunlukla her zaman beceriksiz ve kendisi gibi bir imparator olabileceğine inanmadığı oğlunu yerine bırakacağından ve yavaş yavaş kurduğu bu imparatorluğun geleceğinden de tereddüt ediyordu. Bir avuç yunan askeri bu kadar kayıp verebiliyorsa Ahameniş imparatorluğu büyük bir tehdit altındaydı. Bu yenilginin telafi edilmesi ve gerekli cevabın yunanlılara verilmesi için pers askerlerine eğitimler ve gerekli teçhizatın sağlanması için emri vermişti. Ölmeden son bir isteği vardı. Yine maraton ovasına gidip yunan ordusuna maraton ovasını mezar etmek. Lakin İmparator Darius'un yaşlı bedeni buna müsaade etmeyerek. İ.ö. 485 yılında hayata gözlerini kapatmış yerinede oğlu Xerxes geçmişti. Xerxes mısırda babasının öldüğü haberini almış ve artık yerine bir general bırakarak Anadolu topraklarına gelmişti. İlk olarak ege kıyılarında bulunan satrapları çağırıp olların kendisine biat etmesini eğilerek diz çökmelerini istemişti. Artemisia'nında içinde bulunduğu onlarca Satrap Xerxes'in önünde diz çöküp bağlılık yemini ettiler.

Sadece Grekler değil tüm dünya devletleri için Ahameniş imparatorluğunun en tepede ki isminin yani Darius'un ölümü çok önemli bir olaydı. Onun yerine geçecek olan imparator Xerhas da onun gibi bir yol mu izleyecekti. Yoksa daha mı baskıcı olacaktı. Bilhassa Grekler Xerhas'ın babasının yolundan gidecek olması ve Maraton savaşı gibi büyük bir savaş yapacağından şüpheleri yoktu. lakin bunu nasıl ve nerede yapacaktı. Ne kadar ağır bir yenilgiye uğrasalar da sayıca inanılmaz bir üstünlükleri vardı ve Grekler bir savaşa daha hazır değillerdi. Lakin Grek senatosunun ileri gelenleri için bir meydan savaşı en son ihtimal olmalıydı. Bunun için bazı planları vardı ve bu planlarının içinde Artemisia'nın büyük bir rolü vardı. Senato tüm Greklerin ileri gelenleri ile Atina'da bir toplantı yaparak genç ve tecrübesiz imparatora içerde ki hainler aracılığı ile bir mesaj göndereceklerdi. Bunun tüm planı elbette ki Kerilius, Nesterius Temistokles'in de içinde bulunduğu gizli bir konsey biliyordu.

Atina'da kurulan mecliste bulunanlar arasında Atina'nın ileri gelenlerinden gayet yaşlı ve herkesin saygı duyduğu senato üyeleri birer birer söz alarak konuşuyordu. Kerilius kasıtlı olarak ortaya bir söz attı. "Grekler savaş olduğunda kenetlenir ve maraton savaşında olduğu gibi bir savaşçı onlarcasını helak eder. Tecrübeli ve yaşlı imparator Darius'a maratonda verdiğimiz cevap gayet aşikar değil mi? Ayrıca genç imparator toy ve tecrübesiz bizim için onu alaşağı etmek daha kolay olacaktır." Nesterius planladıkları gibi söze girerek "üstad Kerilius sözlerinize maalesef katılmak imkânsız gibi görünüyor. Bizim askerlerimiz ne kadar savaş yeteneğine sahip olsalar da sayı olarak hatırı sayılı bir üstünlükleri var ve genç imparator ilk kez geçtiği tahtın hakkını vermek için, yani kendini halkına ve düşmanlarına ispatlamak için ilk olarak bize saldıracak ve babası gibi binlerce zayiat vermek onu durdurmayacağını düşünüyorum." Dedi ve sakalını kaşıyarak devam etti "ayrıca biz bu savaşın karada olacağından emin miyiz? Biliyorsunuz ki lade deniz savaşında galip geldiler ve 300 kadar bir gemi ile üzerimize gelseler yine onlara yenik düşeceğimizden eminim?" Kerilius " denizde bizi yenemezler onlar denizcilik yönünden bizden daha iyi değiller" Nesterius gülümseyerek senatonun tüm üyelerin güleceği şu cevabı vermişti; "evet bizim denizde ki yeteneğimiz doğuştan lakin galiba gemilerimiz yok denecek kadar az, üç beş gemi ile karşılarında durmamız imkânsız" dedi. Kerilius " o halde dua edelimde maraton savaşı gibi bir meydan savaşı olsun." dedi. Senato'da bulunan ve Ahameniş imparatoruna hizmet eden casuslar bu konuşmaların hepsini Xerhas'a pek zaman geçmeden iletmişlerdi bile.

Xerhas bu konu üzerine konuşmak için bütün Satraplarını ve Ahameniş imparatorluğunun kumandanlarını toplamak için bir yemek tertip edip hepsinin savaş konusunda ki fikirlerini almak için sarayına çağırmıştı. Toplantıya gitmeden önce Artemisia ve Temistokles yine Lucia kayalıklarında buluşmuşlardı. Artemisia Temistokles'in her dediğini iyice dinleyip Greklerin Ahameniş imparatorlunun gazabından korunması için plana harfiyen uyması gerektiğini biliyordu. Yunan senatosu bu gizli görevde Artemisia'ya çok büyük bir görev düştüğünü biliyordu. Bu sebepten Artemisia'ya Temistokles yani Artemisia'nın sevgilisi Dardanus ile haber göndermiş ve ona tüm Greklerin ihtiyacının olduğunu yinelemişlerdi. İki sevgili bu kayalıkta saatlerce dizdize gözgöze durmuş ve sonunda ayrılık vakti gelmişti. Netice olarak çok zorda olsa bir birlerinden ayrılmışlardı.

Artemisia Ahameniş imparatorunun kulağına giden fısıltılar sayesinde onun bir deniz savaşına girmesi için pek uğraşmasına gerek kalmayacağını biliyordu.

Xerxes'in ilk planı ise babasının yani büyük Darius'un kaybettiği savaşı onun adına alabilmekti. Karada çok güçlü olduklarını duymuş ve ona göre bir plan yapmalıydı. Sparta askerlerinin ne denli usta savaşçı oldukları hatta tanrıların onlara yardım ettiği söylentileri dilden dile dolaşıyordu. Xerhas ise sarayında dahi dolaşan bu abartılı hikayeler karşısında sadece susmak ve babasının savaşı kaybetmesinin hesabı sormak için planlar yapıyordu. Bir toplantıda Karia satrabı Artemisia'nın söyledikleri aklında mantık buluyordu. Bir kara savaşı yerine Lade Deniz Savaşında olduğu gibi onları alt etmek ve karaya çıktıklarında ise geriye kalan grek askerlerinin savaşı kaybetme psikilojisi ile teslim olmaları. Tabi ki karada üstün gelmesi için bir çok yere haber salmış ve Perslerin en acımasız en güçlü ve en tecrübeli savaşçılarını toplayacaktı. Biraz eğitimle çok mükemmel ve yenilmezler ordusunu kuracaktı. Bu savaşta galip gelmesi ve dünyaya en güçlü imparatoru göstermeli, tarihe ismini altın harflerle yazdırmalıydı.

ARTEMİSİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin