~Hadi Uyuyalım~

34 9 0
                                    

1 hafta sonra...

Bugün yine tatlı tatlı uyudum, tatlı tatlı kalkıp üzerimi giyinip yine tatlı tatlı okula gittim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bugün yine tatlı tatlı uyudum, tatlı tatlı kalkıp üzerimi giyinip yine tatlı tatlı okula gittim.(imkansızım, imkansızım çıktı lanet adamın teki vicdansızın jdjdjxjx melodiyle okuyanlar bizdendir.)

Hayır tabikide öyle birşey olmadı çünkü Volkan tüm yorganı üzerine çekmiş ben tir tir titriyordum olacak iş değil. Insan benim gibi naif, sevecen, tatlı bir kızı soğukta bırakır mı?(cümle sonunda çarpıldı.)

Sinirle yatakta onun yanına doğru kayıp kısa ve bir o kadarda tatlı onu meteor gibi gösteren sakallarını çektim. Bayağı hoşuma gitmişti tekrar çektim, ay çok zevkliymiş bir daha derken...(yedin ayvayı)

Volkan beni kendisine çekip yorganın içine aldı daha sonra hiç birşey olmamış gibi bana kollarını sardı ve uyumaya devam etti. Bende onun o güzel kokusunda mest olarak uyudum.

Sabah uyandığımda hâla aynı pozisyondaydık ve hâla uyuyordu. Bıraksalar kırk yıl izlerdim onun o görüntüsünü ama gitmeliydim ne de olsa okul bizi bekler. Yavaşça onun altından sıyrılıp kıyafet dolabıma geçtim, elime aldığım okul kıyafetlerimi alarak banyoya geçtim. Kapıyı kilitleyip (ne olur ne olmaz) üzerimi giyindim. Saçlarımı yukardan at kuyruğu şeklinde topladım çantamı hazırlamak için odadan çıktığımda Volkan beyi uyanık olarak buldum.

"Günaydın" dedim ders programımı yaparken.

"Günaydın" dedi esnerken.

Ders programımı yapmayı bitirdim çantamı koluma takıp telefonumu ve kulaklığımıda cebime attım.

"Ben çıkıyorum."

"Kimle?"

"Kimseyle tek başıma."

"Önce o eteğini indir."

"Hangi eteği?"

"Anneannemin eteğini."

"Tamam" dedim arkamı dönerek. İçimden öyle bir kırkırdıyordum ki.

"Kızım sen salak mısın?"

"Niye ya"

"Niye mi? İnsan tipine bakınca hey maşallah diyor, huyuna görünce Allah yardım etsin." Şimdi sen iltifat mı ettin gömdün mü? Zalimin oğlu.

Yüzüne anlamaz anlamaz bakmaya devam ettim.

"Eteğini diyiyorum daha kısası yok mu?"

"Bilmem sormadım. Niye sana mı lazım? dedim." Dalga geçerek.

"Ben seni anladım sen illaki gel Volkan eteğimi kes diyorsun. E hay hay." dedi ve bana doğru yürümeye devam etti, o bana bir adım geldikçe ben bir adım geriye gidiyordum.

"Ne yapıyorsun?" dedim kendimin bile duymayacağı bir sesle.

"İyi sen?"dedi.

"İyi valla hadi ben kaçtım." saatime bakarak. "Ooo geç kalıyorum hemen gitmezsem yok yazılırım."

"Beni bekle bende geliyorum."

"Nereye?"

"Okula"

"Hangi?"

"Hangisi olacak, okuduğum okula."

"Eee ben niye seni bekliyorum?"

"Aynı yolu niye ayrı ayrı gidelim."

"Aynı yol?" diye sordum sorarak.

"Evet, aynı yol"

"Nasıl yani?"

"Yanisi, kaydımı sizin okula aldırdım."

"Neden?"

"Sabah, sabah bu ne enerji yiğidim."

"Off, tamam çabuk ol."

"Benim, kıyafetlerim burada yok. Gidip onları almalıyız."

"Nereden?"

"Benim evimden."

"Yakın mı buraya?"

"Evet hemde çok yakın."dedi ve telefonunu alarak kapıya yöneldi bende onun peşisıra ilerledim. Asansöre bindik ve dördüncü katın düğmesine bastı, ben ise beşinci katta oturuyordum. Bir kat aşağıya indirmişti bizi.

"Buraya niye geldik."

"Daha önce söylemiştim ya, kıyafetlerimi almak için."

"Iyi de alt katımda, ne işimiz var?"

"Senin algılar, geç alıyor heralde." Ben mi anlamıyorum yoksa bu çocuk mu salak?

Dedikten sonra, durmuş olan asansörden çıktı ve deri montunun cebinden çıkardığı anahtarı kapının deliğine sokup çevirdi ve ardından kapı açıldı. Allah'ım bugün ne garip şeyler oluyor. Daha sonra içeri girdi.

"Beni burada bekle beş dakikaya geliyorum."

Yüz yıl sonra...

Volkan Bey'in beş dakikası üç saat oldu ilk iki dersi çoktan kaçırmıştık onun yüzünden.

Sonunda geldiğinde, yüzüme gelmeseydin de olurdu sen neden kendini yordun ifadesi takınacaktım ki...

Allah'ım sen ne güzel varlıklar yaratıyorsun kurban olduğum. Okul tişörtü ve pantolonu bir insana bu kadar mı yakışırdı. Okul tişörtünün üzerine giydiği ince deri ceketin içinden kas yığınları biz buradayız diyorlardı. Onun altına giydiği spor ayakkabı sanki Volkan giysin diye tasarlanmıştı. Saç spreyiyle taranmış saçları yelpaze gibi süzülüyordu.

Tabi ben bunları hayranlıkla izleyince, Volkan bunu fark etti ve o belediye çukuru misali gamzelerini yüzüne davet etti. Ben onun gamzelerini görünce daha bir gülümsedim.

"Sırıtmaya devam mı yoksa okula gidelim mi? Geç kalıyoruz."

"Sanki geç kalmamızın sebebi benim iki saat beni bekleten sensin senin yaptığını ben bile yapmam lan."

Nihayet okula gelebilmiştik ki ben sınıfıma doğru yürüyünce arkamdan gelen Volkan'a baktım.

"Ne peşimden geliyorsun be?"

"Ne peşinden gelicem, sınıfıma gidiyorum ben."

"Bu sınıf bir kere benim, sen git kendine yeni bir sınıf bul."

Bir kaç adımda yanıma vararak sınıf kapsını çaldı.

BÖLÜM SONU...

Bölüm multisine bunu koyacaktım sonra kararımı değiştirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm multisine bunu koyacaktım sonra kararımı değiştirdim. O zaman bölüm sonu postu olsun dedim.

Umarım bölüm hoşunuza gitmiştir:)

Sağlıcakla kalın.

Satılık UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin