Vayy! Harika !! Bu kadar kısa sürede böyle dramatik bir yükseliş.Belki de ben gerçekten de bir dahiyim diye düşünüyordum sınav notuma bakarken.Gidip jongine söylemeliyim.Onu görmeliyim, beni kesinlikle övecek biliyorum.Bir dakika az önce ne dedim ben? Gidip jongine söylemeliyim mi ? Onu görmek istiyorum mu ? Gün batımına doğru bu neşeli dalış da ne böyle? İlk söylemem gereken kişi ağabeyim olmalıydı! Hayır bu doğru değil.Ben erkeklerden hoşlanmıyorum !! Son kısmı bağırarak söylemiştim ve buda sahilde ki insanların bana bakmasına sebep olmuştu.
" Ne yapıyorsun ? " olamaz bu sesi biliyorum.Arkama döndüğümde Kim jongin karşımdaydı.
"Birbirimize rastlamamız iyi oldu.Eve beraber gidelim.Pasta aldım " dedi ve elindeki paketi havaya kaldırdı.
" Bugün Wu yifanın doğum günü ! Unuttun değil mi?
" Tabikide unutmadım.Bunu bugün aldım " dedim ve elimdeki sınav kağıdını gösterdim.Kahkaha attı ve başımı okşamaya başladı.
" Ne yapıyorsun ? " diye çıkıştım, yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum." Aferim sana " dedi ve gülümsedi.O gülüşü hiçbirşeye değişmem.Neden kalbim hızlı hızlı çarpıyor ? Kim jongin beni sadece abim mutlu olucak diye övüyor.
Evi çoktan süslemiştik.Abim kapıdan girince konfetiyi patlattık ve iyiki doğdun diye bağırdık.Şaşırmıştı kekeleyerek teşekkür etti.Jongin elindeki kutuyu ona uzatarak " İşte hediyen.Daha önce beraber gördüğümüz bu saati çok istemiştin değil mi? "
" Ama bu gerçekten çok pahalıydı " dedi abim ve mahçup bir şekikde gülümsedi.
" Kapıyı kapatmayı unutmuşsun dedim ve kapıya yöneldim.Karşımda bir kadın görünce irkildim.Abim ve jongin yanımıza geldiler.
" Size bir haberim var
Biz evleniyoruz " dedi abim ve kadının elini tuttu.Normal şartlarda şaşırmazdım ama jongini düşününce.Ama daha çok şaşırdığım şey
" Bu harika.Sonunda başardın wu yifan " dedi jongin ve abimin omzuna dokundu.
" Teşekkürler.Seninde bu konuda mutlu olmana sevindim.Onu ilk seninle tanıştırmak istedim " dedi abim.
Farkında olmadan duvara yumruk attım.
" Soju bitmiş gidip biraz alıyım " dedim.
" Reşit olmayan birine satmazlar " dedi abim.
" Kim jongin benimle gel " dedim ve bileğini tutup dışarı çıkarttım.
Sokağa çıktığımızda göz yaşlarımı tutamadım.
" Özür dilerim " dedim.
" Neden özür diliyorsun ki ? "
" Çünkü bu çok zalimceydi.Sen bunca zaman ona aşıktın.Her zaman onunla ilgilendin yinede onu ilk seninle tanıstırmak istedi.O kadar umursamaz ki.Hayatımda ilk defa onu yumruklamak istedim "
" Ne pis bir ağlama şekli "
" Senin için ağlıyorum aptal.Bir kere ağlamaya başladım mı istesemde duramam "
Yaklaştı " Demek öyle " dedi ve bileğimi kavrayıp beni duvara yapıştırdı ve dudağını dudağıma bastırdı.Elleriyle yüzümü kavramıştı.Gözlerim kapanmıştı dudaklarının sıcaklığı beni ele geçirmişti.Dudaklarını çektiğinde " durdun " dedi, ağlamamı kastetmişti.
" Üzgünüm sadece kısa bir süre " dedi ve sarıldı.Kollarını sıkıca dolamıştı.
" Jongin istiyorsan ağlayabilirsin " dedim.
" Aptal.Senin gibi veletler büyüklerine patronluk taslamamalı.Sana birşey söyleyeceğim.Şimdiye kadar başkalarının yanında asla ağlamadım.Sen hariç.Senden başka kimsenin beni böyle görmesine izin vermem.
Sıcak gözyaşı damlalarını omzumda hissettim ve şekilsiz duygular içime doğru aktı.Keşke sonsuza kadar onunla birlikte olabilsem.Keşke onun için özel biri olabilseydim.Bunun gibi düşünceler kafamda dönüp durdu ve ellerimi çekip onu bırakmaktan aciz bir şekilde orada dikildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GOD OF STUDY
Fanfiction★★ Do Kyungsoo abisinin arkadaşı Kim Jongin'den ders almaya evine gider.Orada iki erkeğin aşkını anlatan bir roman bulur.Bu romanın baş karakterinin abisi olduğunu görünce çılgına döner ★★ Yaoi kaisoo fanfictionudur. Hunhan çiftide hikayede ye...