" Tanıştığıma memnun oldum.Ben Sehun"
Kolumu tutmuş sürüklemeye başlamıştı beni.
"Hey! Ne! Bırak beni!Senin neyin var böyle?!! " diye bağırıyordum.
"Oo Sehun!Roketi buldun mu? " dedi üç orta yaşlı adamdan biri.Yanında ki "Oh yeni biri mi? Hoşgeldin.Böyle gel." dedi ve yanını gösterdi.Üçüde yerde bağdaş kurmuş sanırsam piknik yapıyorlardı.Elime meyve suyunu sıkıştırdı ve
"Buyur bakalım, yeni arkadaşımız için küçük bir şey " dedi acuşi.İsminin Sehun olduğunu öğrendiğim garip çocuk saçımı okşadı ve " Herşey yolunda " dedi.
" Hey Sehun! Gel buraya.Roketimiz çok güzel olucak " diye bağırdı acuşilerden biri.
Sehun gruba doğru yürürken bende takip ediyordum.
Az önce elinin verdiği his..Deli miyim neyim ben?Buna imkan yok.Acuşi konuşmaya başladı.
"Demek senin adın .Tamam öyleyse Luhan.Myung dae hep astronot olmak istemişti.Sehun'da bizin için bu küçük roket fırlatma partisini düzenledi.Hepimiz Sehun sayesinde tanıştık."
İsminin Myung dae olduğunu öğrendiğim acuşi konuşmaya başladı.
"Sehunun'nun çocukluğu biraz karışık geçti.Yeni doğmuş bir bebekken yetimhanenin merdivenlerine terk edilmiş.Ortaokuldan hemen sonra çalışmaya başladı.Fazla para kazandığını zannetmiyorum ama her ay mutlaka yetimhaneye bağış yapıyor.Bir gün orayı satın alacağını söylüyor.O iyi bir çocuk, mutluluğu bulmayı hak ediyor."
Mutluluk mu? Ondan birazda ben bulsam fena olmazdı.
Eve doğru yürürken takip edildiğimi çoktan anlamıştım.En sonunda dayanamayıp arkamı döndüm.
"Bir şeye mi ihtiyacın var? "dedim Sehun denen çocuğa.
"Ben sadece endişeliyim,biraz önce o kadar çok ağlıyordun ki "dedi.
"Seni ilgilendirmez! "
"Sejongda öğrenci olduğunu duydum.Benim özel öğretmenim olur musun? "
"Neden ben? "
"Sosyal bilimler konusunda bir üniversiteye gitmek istiyorum ama ortaokuldan sonra bıraktım.O yüzden lise yeterlilik sınavına girmem lazım "
"Son sınıf tezimi yazmam gerek, çok meşgulüm! "
"O zaman ne zaman boş zamanın olursa"
"Bak! Yapmayacağım git başkasına sor."
Yürüyordum ve hala beni takip ediyordu.Kolumdan tuttu ve çekti.
"İstediğim kişi sensin Luhan! "
" Ha?! Bırak beni!Lütfen.Beni sinirlendirmeyi kes "
Hızlıca evime gidiyordum, oda peşimdeydi.Kapının önüne gelmiştim.
"Gerçekten öğrenmek istiyorum"
"Kaybol! Gerçekten kızmaya başlıyorum"
Anahtarı soktum kapıyı açıyordum
"Devam et." dedi.Kapıyı açıp içeri girdim ve hızlıca kapıyı kapadım.Anahtarım?!! Kapıyı açtım lanet olsun anahtarımı alıp kaçmıştı.
Bu hayatımın en berbat günü!Önce kalbim kırıldı.Sonra bu tuhaf çocuk evimin anahtarını çaldı.Boşversene artık uyumaya gidiyorum.
Sabah uyandığımda saçlarım sıcak birşey hissettim.Sıcak..Neden ellerin her zamankinden farklı.
"Aa! Bu da ne? Burada ne yapıyorsun? "Sehun karşımdaydı.
"Günaydın.Dökümanlarımı bitirdim, bir uğruyayım diye düşündüm "
"Defol! Anahtarımı bırak ve cehennem ol git! "
"Kahvaltı hazırladım"
Aşağıya indiğimde olağanüstü bir kahvaltı masada bana bakıyordu.Kahvaltı yapmaya başlamıştık.
"Söyler misin beni öğretmenin olmaya ikna etmek için neden bu kadar ileri gidiyorsun? " dedim."Bilmiyor musun? "
"Nereden bilebilirim ki kuş beyinli! "
Bulaşıkları yıkamaya başlamıştı.Ama yinede onu dışarı atamıyordum.Onun dokunuşu sanki..Hadi ama bunu atlatmam lazım.Her uyanık saati onu düşünmekle geçirsem bile o asla benim gibi hissetmeyecek.Sehunun bana baktığını farkettiğimde ne yapcamı şaşırdım ve kendimi geriye attım.O an arkamdaki kitap yığının üzerime düşmek üzere olduğunu farkettim.Ama hissetmemiştim.Gözümü açtığımda Sehunun arkamda olduğunu ve kitapların onun üstüne düştüğünü gördüm.Kulağıma yaklaştı ve fısıltı şeklinde
"Görünüşe göre bana borçlandın. " dedi.Ayağa kalktım ve
"Kendini abartma çocuk! Ah kahretsin.Tamam yapacağım.Ama benim programıma göre yapacağız ve kendini spartalı eğitimine hazırlasan iyi olur.Şimdi.minnettar mısın? dedim.
"Evet " dedi ve o inanılmaz gülüşünü sergilemişti.Yerdeki kitapları topluyordum.Bu çocuk çok samimi.
"Hem boyun kaç senin? Kocaman " diye sordum.
"Ben uzun değilim,sen kısasın "
Beni sinir ediyorsun!!
~Bir hafta sonra~
Eve girdiğimde yerde kucağında kitabıyla uyuyan Sehunu gördüm.Altı işe yetişmek zor olmalı.Ama her zaman ders çalışcak vakti buluyor.Yoksa benziyorlar mı? Hayır, hemde hiç.Benzer olan tek şey elleri.Uyandı.
"Oh, Hoşgeldin" dedi gözlerini ovuştururken çok tatlı gözüküyordu.
"Ben bunları kontrol ederken git yüzünü yıka " dedim.
"Tamam"
Hepsini doğru yapmış.Kahretsin!Yüzünü yıkarken aynı zamanda benimle konuşuyordu.
"Tezin iyi gidiyor mu? "
"Gayet iyi.Görünüşe göre bir tane daha yazmam gerekecek "
"Neden? "
"Sanırım okulda kalacağım "
"Bir yıl geride mi kalacaksın ? "
"Seni aptal bilmelisin ki ben edebiyat bölümünün birincisiyim.Yüksek lisans yapacağım demek istedim "
"Oo bu harika!Sonuçta senden bahsediyoruz.Sen harika birisin"
"O kitap ??! "
"Oh, özür dilerim.Öylece alıp okudum."
"Önemli değil ben aldırmam"
"Bu yazarı çok seviyorsun değil mi? Onun her kitabından üç kopyan var.Onunda Sejong üniversitesinden mezun olduğunu duydum.Onunla tanıştın mı ? "
Onu hatırladıkça aynısı oluyor.Gözlerim dolmuştu.
"Evet tanıştım.O benim çocukluk arkadaşım."
Sevdiğim kişi, hayır bir zamanlar sevdiğim kişi.
"Oh, çocukluk arkadaşı ha! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GOD OF STUDY
Fanfiction★★ Do Kyungsoo abisinin arkadaşı Kim Jongin'den ders almaya evine gider.Orada iki erkeğin aşkını anlatan bir roman bulur.Bu romanın baş karakterinin abisi olduğunu görünce çılgına döner ★★ Yaoi kaisoo fanfictionudur. Hunhan çiftide hikayede ye...