daddy lessons, kookmin

2

Jimin çantasını sıkıca tutarken Jungkook'un peşinden gidiyordu. İşin detayları hakkında konuşmuşlardı.

"Neden Bay Min değil de sizinle yaptım görüşmeyi?" Jimin iki saate yakındır bunu düşünüyordu ve sonunda sorabilmişti. Jungkook duraklar gibi olmuştu ama devam etti.

"Çünkü Haewon'un uyku vakti gelmişti ve ağabeyi olmadan uyuyamıyor." Jimin göremeyeceğini bildiği halde kafasını salladı. "Konuşmak istediğin bir şey mi var?"

"Şey evet ama acil değil sonra da halledebilirim.." dedi ve onun duymayacağı şekilde devam etti. "yani sanırım."

Jungkook yürümeyi keserek Jimin'e döndü.

"Benimle konuş."

"Önemli bir şey değil."

"Jimin." dedi ve devam etti. "Söyle."

"Pekala..." Derin bir nefes alarak cesaretini toplamaya çalıştı. Utandığından değildi sadece birazcık çekinmişti.

"Evimden atıldığım için bir süreliğine kalacak bir yere ihtiyacım var. Her yerde yatabilirim, sorun değil."

"Benim evimde kal." dedi Jungkook tereddüt etmeden. Jimin şaşkınlıkla dudaklarını araladı.

"Saçmalamayın, lütfen. Belki sizi öldürmek için gönderilen biriyimdir, nereden bileceksiniz?"

"Bunda mantıksız bir şey yok. Eve sadece uyumak için geliyorum o da geç saatlerde. Bazen hiç gelmiyorum. Kalacak bir yer bulana kadar burda kalabilirsin."

Ve Jimin'in sorusunu görmezden gelmişti.

× ×

Jimin aldığı sıcak duştan sonra havlusunu beline sarmış, odasına ilerliyordu. Gerçekten çok geç olmuştu ve Jungkook gelmemişti dediği gibi.

Evinde yüzlerce yardımcının olacağını falan düşünüyordu ama aksine evde kendisinden başka kimse yoktu. Evi de tahmin ettiği gibi devasa değildi. Normale göre büyük ama Jungkook'un egosuna göre küçük bir evdi.

Jungkook'un kendisine gösterdiği odaya girip ıslak bedenini kurulamaya başladı. İç çamaşırlarını giyer giymez arkasında bir ses duymuştu.

"Uyumamışsın?"

Jimin korkuyla sıçrayıp elindeki havluyu üzerine siper etmişti.