Jimin
Hiçbir şey beklediğim gibi gitmiyordu. Haewon, beni sevmemiş gibi gözüküyordu. 1,5 hafta olmuştu oysa ki. Derslerde beni sadece dinliyordu, dersler dışında da bir şey yapmayı teklif ettiğimde kabul etmiyordu.
"Yoongi hyung, biraz konuşabilir miyiz?" Odasının kapısından içeri ona doğru konuşurken Bay Jeon'un da orada olduğunu görmüştüm. Ah, yanlış zamanlama..
Ne zaman gelmişti ki?
"Jimin? Önemli bir şey mi oldu?" diye sorduğunda arkama bakıp Haewon'un kapısının kapalı olduğundan emin olup içeri girip sırtımı kapıya yasladım.
"Haewon.." der demez ikisi de merak ve endişe dolu gözlerle bana bakmışlardı.
"Kötü bir şey olmadı merak etmeyin. Sadece, beni sevmiş gibi durmuyor. Yani sanırım, bilmiyorum."
"Gel, otur yanımıza konuşalım." dediğinde çekingen adımlarla yanlarına gittim. Bay Jeon, beni cidden korkutuyordu.
Karşılarındaki koltuğa oturarak -resmen koltuğun ucunda oturuyordum- onlara baktım. Bay Jeon, yine ukala bir şekilde bana bakıyordu.
"Anlat bakalım." dediğinde kafamı sallayıp anlatmaya başladım. Bir buçuk haftadır neler olduğunu, hiçbir şekilde yakınlaşamadığımızı falan..
"Onunla dersler dışında görüşüyor musun?"
"Hayır. Birçok kez ona bir şeyler yapmayı teklif ettim ama hiçbirini kabul etmedi. Ne yapacağımı bilmiyorum, size danışmaya gelmiştim bu yüzden."
Yoongi hyung düşünüyormuş gibi gözüküyordu. Bay Jeon'a bakışlarımı çevirdiğimde ise kolunu koltuğun kenarına yaslamış eli çenesinin altındayken, işaret parmağı ile dudağına dokunup duruyor ve bu süreçte bakışlarını kaçırmadan bana bakıyordu.
"Ona bakıcı ya da öğretmen değil, arkadaş ol. İhtiyacı olan eğitim değil, öyle olsaydı senin yerine Namjoon'u alırdım işe. Senin gibi çocuk ruhlu biri lazım. Boşuna burada bizimle çalışıp, benim evimde kalmıyorsun. Aklını çalıştır." Beklemediğim bir anda yüzüme tükürür gibi konuşması sinirimi bozmuştu. Yumruklarımı sıkmış, kaşlarımı çatmıştım ama farkında değildim.
"Afedersiniz Bay Jeon, 20 yaşında olan birileri nasıl çocuk olabiliyor?"
"20 yaşında olan insanlar değil, çocuk olan sensin." Nefes alıp verişlerim hızlanıyordu ve bunun sebebi Bay Jeon bozuntusuydu. Sinirlerimi germişti.
"Her neyse." dedim ve bakışlarımı Bay Jeon'dan çekip Yoongi hyung'a çevirdim.
"Yarın arka bahçede onunla vakit geçirmek istiyorum. Sizin için de uygunsa tabi."
"Uygun." Bay Jeon, beni sinir etmeye and içmiş gibi her yerden konuşmalarıma muhalefet oluyordu.
"Size sormadım."
"Ama zorundasın." Gözlerimi devirip Yoongi hyung'a tekrar döndüm.
"Jungkook'u duydun Jimin. Bizim için sorun yok, Haewon'da isterse neden olmasın." Kafamı sallayarak onayladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
daddy lessons, kookmin
Fanfictamamlandı ✔️ "Sanırım, siz hayatınızı kurtaran insanlara teşekkürlerinizi iletmek yerine çemkirmeyi tercih ediyorsunuz." jjk + pjm for my one and only --> @ddevonneily