İlerleyişimiz bu kez daha farklı bir hal alıyor, haliyle biraz daha karmaşık bir hale geliyor hikaye. Dikkatli okumanızı öneririm.Bu bölümde bu yazı stili Asmodeus'un konuştuğunu belirtiyor. Yoongi, kendi kendine değil Asmodeus'la konuşuyor. Ve 'bu şekilde belirtilen kısımlar' geçmişi belirtiyor.
The Weeknd - King of the Fall
İyi okumalar.
Şehvet
"...para, yemek, şöhret veya iktidarın yoğun arzusudur..."
•
Burnuma dolan yanık kokusuyla gözlerimi araladığımda gördüğüm ilk şey tam karşımda yer alan tahta şöminenin parlak bir şekilde yanan alevleriydi. Bakışlarımı etrafta dolaştırdığımda penceresiz ve kapısız dört duvar arasında karşımdaki şömine ve oturduğum eski koltuktan başka hiçbir şey bulunmayan bir odada olduğumu görmüştüm. Şöminenin içindeki canlı alevler her kıvılcımlarını şöminenin tahta kenarlarına sıçratıyor ve alevlerini daha da coşturuyordu.
Almak istediğim her derin nefes de bu yüzden boğazımda kalıyor, odadaki oksijen oranı bilincimi kaybettirmek istercesine her saniye daha da azalıyordu. Kararan gözlerimi görebilmek için zorlamak sadece başımı ağrıttığında vazgeçerek gözlerimi kapattım. O sırada ise Taehyung'un sesine çok benzeyen o ses yankılandı kulaklarımda.
"Sen bizim için her zaman yanımızdaydın ama bizim yaptığımız tek şey seni canlı canlı yakmak oldu, artık sıra sende. Bize istediğini yap. Öldür, sev, kışkırt, nefret et ama yine de yanımızda kal... Lütfen bizi affet."
Burnunu çekişleri ve sesindeki burukluk bana onun ağladığını hissettirdiğinde gözlerimi zorlukla aralayıp daha da artan ve odayı saran alevlere baktım. İlk ve son fısıldayışım da alevler bedenimin etrafını sardığında dudaklarımdan firar etmişti.
"Günahlarımı bağışla."
***
Sorgulamayı bırakmıştım artık. Yemek yiyemiyor, yaşamsal bir faaliyet gösteremiyordum. Sadece yatıyordum. Sürekli uyuyor kalktığımda ne olduğunu hatırlamadığım ama o esnada oldukça korkutucu olan rüyalar görüyordum.
Tükenmiştim.
Bu bilinmezlik beni bitirmişti. Etrafımda bir sürü olay oluyordu ve ben hiçbirini anlayamıyordum. Ruhsal çöküşteydim ve bana uzatılan altı yardım eli de son anda elini çekmişti. Ben ise çekilen o ellerle yarım yamalak hatırladığım hatıraların arasına düşmüştüm. Neden bunlar benim başıma geliyordu? Vapors neresiydi ve neydi? Ben kimdim? Asmodeus kimdi?
Bilmiyordum.
Yeni Görev:
- Yanmış kilise, 14.30.Alaylıca güldüm gelen görevle.
"Emriniz olur." Yataktan kalkıp ağır hareketlerle giyindim.
Görevde belirtilen saate daha iki saat olduğunu fark ettiğimde önceleri uğrak mekanlarımdan biri olan Han Nehri'ne gitmek üzere evden çıktığımda kontrolü kaybettiğimi hissettim, sanki içimde başka bir ben uyanmış gibi. Gözlerimin kapandığını ama hala yürümeye devam ettiğimi ve hala görebildiğimi biliyordum ama kontrol artık ondaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lust {BTSxYoongi}
Saggistica"Hepimiz seni bekledik Yoongi, bizi bir arada tutman için." Siyah saçlı alayla gülerek yaslandığı duvardan doğrularak üzerine yürüdü minik bedenin. "Sana ihtiyacımız var Yoon, senin bize ihtiyacın olduğu gibi." Siyah saçlıdan cesaret alan kızıl saçl...