Lust {BTSxYoongi}

10' Öfke

Uzun bir zamandır yoktum biliyorsunuz sınava hazırlanıyordum, artık buralardayım bölümler daha sık gelmeye başlayacak.

Tatlı Lust ile özleşmişsinizdir umarım çünkü o sizi baya özledi, güzelce özleminizi giderin bebekler.

Asmodeus'un yani tatlı Yoongi'mizin uyandığı bölüme hoşgeldiniz. Bu kitabın ilk gerçek smut bölümü elbette ki Taehyung ve Yoongi'den gelecekti.

Açıkçası tahmin edeceğinizi düşündüğüm yerler vardı ama belki de hikayeyi ben yazdığım için öyle hissetmiş olabilirim.

İtalik yazıyla birlikte gelen ve Yoongi'nin iç sesi gibi duran kısımlarda Asmodeus konuşuyor. İtalik ve altı çizili yerler ise geçmiş, bu sadece bu bölümlük bir düzeltme.

Asmodeus ve Yoongi aynı kişi değiller aynı şekilde diğer şeytanlar ve diğer üyeler de aynı kişi değiller sadece aynı ruhu paylaşıp aynı anılarla yaşıyorlar. İnsanlar ölür ama şeytanlar ölmez unutmayın.

Arada tek kelime olarak italik veya altı çizili olarak yazdığım kelimeler var onlar sadece o kelimlere dikkat çekmek için yapılmış düzenlemeler.

Mansionair- Easier.

İyi okumalar. Yazım hataları varsa affola.

•

Gözlerimi yavaşça araladığımda hatırladığım gibi odamdaydım. Gözlerim odaksız bir şekilde tavanda gezinirken aklımdaki tek şey dün gece Hoseok'la aramda yaşananlardı. Eğer Namjoon ve Taehyung bir dakika gecikmiş olsalardı acaba bu hikayemin sonu mu demekti bunu merak ediyordum. Tamamen hapsedilmiş olsaydım eğer geriye hiç duygum kalır mıydı? Gerçekten benden bir kırıntı kalır mıydı?

Kalmazdı, cam kadar temiz ve boşluktaymış gibi bakardı gözlerin herkese. Herkes seni görürdü ama sen sadece Leviathan'ın bakışlarında kaybettiğini sanardın kendini. İstemsizce bağlanırdın, acı çekerdik Yoongi. Dışarıdan ne kadar ona bağlıymış, aşıkmış gibi gözüksek de hissettiğimiz tek duygu acı olurdu.

Asmodeus'un tertemiz sesi sorularıma yanıt olduğunda derin bir nefesi bırakarak yattığım yerden zorlukla doğruldum. "Bütün bunlara sürekli bir döngü içerisinde benim yüzümden katlanıyorsun ama yine de beni bir türlü bırakmıyorsun, neden? Benden nefret ediyor olman gerekmez miydi? Seni sürekli sevdiklerinden ayırıyorum, acı çekmeni sağlıyorum, ben hiçbir şeyi hatırlamadan hayatıma tekrardan başlayabilirken sen sürekli benim bir şeyleri hatırlamamı beklemek zorunda kalıyorsun Asmodeus. Bütün bunlara neden katlanıyorsun?" Tatlı kıkırtısı kulaklarıma dolduğunda istemsizce tebessüm ederek odamın içindeki banyoya doğru ilerledim.

Çünkü seni seviyorum, en az onları sevdiğim kadar. Hatta daha fazla. Bu yüzden tüm bunlara katlanıyorum Yoongi. Ama senin her seferinde bizi birbirimizden ayrı değerlendirmen tüm bu yaşadıklarımdan daha çok acı veriyor bana. Sen bensin, ben senim. Aynı kan, aynı vücut, aynı ruh ve aynı benliği paylaşıyoruz, ikimiz bir olduğumuz için Asmodeus var. Beni artık kabullenme vaktin gelmedi mi sence de?

Asmodeus'un söylediklerini dinlerken çoktan yüzümü yıkamış ve havluyla durulamıştım bile. Bakışlarım aynadaki yansımamda gezinirken açık banyo kapısından içeri zarifçe süzülen Asmodeus'un bedeniyle bakışlarımı ona kenetledim. Sessizce dudaklarına kondurduğu tebessümüyle bana yaklaştı. Tam arkamda durduğunda hiçbir şey hissetmesem de çenesini omzuma yasladığında tüm benliğini hissettim, gözlerim aynı onunkiler gibi zümrüt yeşilinin en parlak haline ulaştığında güzel eli yanağıma çıkarak yüzümü kendisine çevirdi ve yumuşak dudaklarını benimkilere bastırdı. İlk başta sadece temas halinde olan dudaklarımız dilini dudaklarımın arasına ittirmesiyle şehvetin tadını alabileceğim bir öpüşmeye döndü. Asmodeus'un varlığının gittikçe yok olduğunu hissettiğimde gözlerimi araladım, silikleşmeye başlayan bedeni yavaşça dudaklarımdan içime çekiliyordu. Ortadan tamamen kaybolana kadar bu devam ettiğinde sert bakışlarım aynadaki yansımamda durmuştu. İşte şimdi her şey başlayabilirdi.