Gökdeniz arabayı durdurduğunda hepimiz arabdan indik.Parti çoktan başlamış olmalıydı ki evden yüksek sesli müzik sesi geliyordu.
"Bu kız çok fazla Amerikan dizisi izlemiş ben size söyleyeyim.Kesin içeride kırmızı plastik bardaklarda bira da vardır."
Oğuz'un söylediğine gülerken evden içeri girmiştik.Oğuz ile önden yürürken Emir ve Deniz arkadan geliyorlardı.Herkes büyük salona toplanmıştı.Hafif loş ışıkta çalan şarkıyla dans eden bir sürü insan vardı.Resmen tüm okul gelmişti.Nereye geçeceğimizi bilmediğim bir şekilde ayakta beklerken omzuma atılan kolla Deniz'e döndüm.
"Sıkıldığın zaman haber ver,seni eve bırakayım."
"Tamam."
Kimse bize şu anlık bakmazken birazdan farkettiklerinde ne olacağını merak ediyordum.
"Ben içki almaya gidiyorum."
Yanımızdan ayrılan Oğuz ile birlikte Emir de onun peşinden gitmişti.Hâlâ ikisinin böyle bir ilişki içinde olmalarına inanamıyordum.
"Gel şu köşeye geçelim."
Deniz hâlâ omzunda duran eliyle beni de yanında sürükledi.Koltuğa yerleşirken etrafımı inceliyordum.Ceren'i henüz görememiştim ama büyük ihtimal dans edenlerin arasındaydı.
"İçki getirmemi ister misin?"
"Olur."
"Hemen gelirim."
Deniz gittikten sonra yerimde iyice küçülüp insanları izlemeye başladım.Birkaç göz beni inceliyordu ama büyük ihtimal kimse bir şey söylemeye cesaret edemiyordu.Zaten bir süre önce Gökdeniz'in benimle olan fotoğrafı tüm okulda yayıldığı için insanlar beklendiği kadar büyük bir tepki vermemişti.
"Aybars."
Duyduğum sesle kafamı kaldırıp ona döndüm.Tam doğum günü kızına yaraşır şekilde giyinmişti.Yanındaki kızlar siyah giyinirken sadece onun kırmızı giymesi bile önceden ayarlanmıştı muhtemelen.Kızlar gerçekten inanılmaz varlıklardı.
"Ceren,doğum günün kutlu olsun."
Kızın o kadar partisine gelmiştim doğum gününü kutlamasam olmazdı.
"Deniz nerede?"
"Öncelikle Deniz değil,Gökdeniz.Ona sadece ben öyle seslenebilirim."
Sonunda söyleyebildiğim şeyle moralim yerine gelirken bu sefer suratı düşen o olmuştu.
"Bu şey gerçekten doğru mu yani?"
"Bu şey?Gökdeniz'le benim sevgili olduğum mu?Ah,evet doğru."
Suratını buruşturduğunda tepkisiz bir şekilde bakmaya devam ettim.Verdiği tepki tahmin edilebilirdi.
"O nasıl olur da senin gibi biriyle,senin gibi bir erkekle beraber olabilir?"
"Bu sorunun cevabını anlayabilmen için o kafandakini kullanman lazım.Yani hiçbir zaman anlayamacaksın.Üzgünüm."
Sinirden suratı sürdüğü rujla aynı renk olmuştu ama bu kızdan o kadar nefret ediyordum ki.Onun yüzünden Deniz ile milyonlarca kez kavga etmiştik.
"Konuştuklarını düşünmeden söyleme Aybars.Emin ol,sonunda üzülen sadece sen olursun."
"Beni tehdit mi ediyorsun?"
"Uyarı,tehdit.Sen hangisini istersen öyle anla.Gidelim kızlar.Buradaki işimiz bitti."
Arkalarını dönüp gitmek üzerelerdi ki belki pişman olacağım şeyi söyledim.