1.bölüm -tutuklu kaldım

335 77 425
                                    

her şey çok değişti, geçen sene bu kitaba tam bu zamanlarda başlamıştım. kırık kalpli yazarınız tamamen yıkıldı bi dönem, o yüzden her şeye ara verdim, yazdım kitabı da dahil ,hayatımdaki her şeyi erteledim. üzgünüm pilanlamadım çok şey oldu. bunları buraya yazarken bile o şeylerin esintileri var kalbimde ,yüreğimde. şimdi , yeniden yeni şekilde kurguladığım bu kitabı biraz değiştiricem , inanıyorum ki bu şekilde siz daha çok seviceksiniz

bölüm bir :

Hayat her zaman ki gibi işte yürüyerek çıktığım bu yolu koşarak iniyorum. Olsundu, bazen sadece Olsundu.

Ben, Melis Sanem bek kaya. Hayatın adım adım getirdiği yerdeydim. Aslında geldiğim yerden Çokta memnunum. Öncesinde Manisa da ailemle yaşarken şuan İstanbul'da İstanbul üniversitesi nde ikinci sınıf gastronomi öğrencisiyim . Hayat burada çok güzel . Arkadaşlarım, çevrem, okulum burayı güzel yapan şeyler. Onlar özeldi benim için. Bu şehirde eğer hiç zorlanmadıysam arkadaşlarım sayesindeydi. Kısacası düşsem kaldıracak çok el vardı bu şehir de. Zaten bazen en önemlisi de buydu.
....

Saçımı at kuyruğu gibi yaptıktan sonra bir kaç tel çıkarttım ve alnıma dökülmesini sağladım. Aynaya baktığımda ise güzel olduğuma karar verdim. Doğal kızıl saçlarım ve çok belli olmayan  çillerim kendi başlarına birer aksesuar görevindeydi . Hafif makyajım çok dikkat çekmiyordu fakat toprak tonunda sürdüğüm ruj çok yakışmıştı. Hazırdım. Sırt çantamı da taktım ve odamdan çıktım.

Ayakkabılarımı giyerken "ESRAA BEN ÇIKIYORUM , KAHVALTI EDEMİYCEM BENİM YERİME DE  ET SEN" diye seslendim. Esra ve sena benim ev arkadaşımdı. Sena'yla üniversiteye başlamadan öncede arkadaştık ve aynı üniversiteyi kazanmamızla ayrı bir eve çıkmıştık. Esra ise bize sonradan dahil olmuştu ama neredeyse sena'yla oldu gibi iyi bir arkadaşlığımız vardı.

Esra"ayy dur! dur! "dedi telaşla.

" zaten duruyorum Esra, sakin. "

Esra yanım geldi ve" al bununla idare et, aç aç gitme"dedi ve bir paket şeftali aramalı kendi yaptığım kurabiyelerden bir kutu uzattı. Ay ama diyorum bu kız bir tane. İyi insanlar iyi ki varsınız.

Elinden aldığım gibi sarıldım ve "sağol canım" dedim ve çok sever(!) yanaklarını sıktım. Tabi ki anında tüydüm. Arkamdan "İNŞALLAH BUGÜN ONU GÖRÜRSÜN DE HEYCANDAN KONUŞAMAZSIN, REZİL OLURSUN! " diye bağırdığını duydum.

"AY ÇOK TÖVBE DEEE! " diye bağırdım ardından.

Apartmandan çıktığımda hafif tatlı bir rüzgarla ile karşılaştım. Hava bu gün gerçekten çok güzeldi,hafif meltemli. En sevdiğim...Kulaklığımı taktım. Müzik listem de Sezen aksu dosyasını açıp en sevdiğim parçalarından bir tanesi olan 'Ben sende tutuklu kaldım' ı açtım.(multimedia) Bu havaya da böyle şarkı yakışırdı.

Ev zaten üniversiteye on dakika uzaklıkta olduğundan kısa sürede varmıştım. Tamam biraz oyalanmışta olabilirim. Ah üniversite sen nelere kadirsin bir bilsen!

Yüzüme gelen ılık rüzgarın hafif bozduğu saçımı düzelttim ve Kampüse giriş yaptım. saate baktığımda ise acı gerçekle karşılaştım. Tam iki dakika ile geç kalmıştım. Hep böyle oluyordu nasıl olsa ev yakın diye oyalana oyalana gidiyordum. Sanırım bu gün de fazla oyalanmıştım ki geç kalmıştım. Derse de giremiyordum. Ders Ayşin Aksum diye bir hocanındı ve geç kalmaya çok katı bakıyordu. Benim bölümüm de haklıydı da zaten. Disiplin gerekti, hız en olması gereken di. Hızlı olmalıydın yoksa gastronomi okusan da bir otel mutfağında senin canını okurlardı.


Geç kaldığım dersten sonra umudu mu keserek kütüphaneye gittim. Kütüphanedeki bilgisayardan farklı kültürlerin yemeklerini incelemeye karar verdim. Aslında bazı mutfaklar bana çok yakınken bazıları da çok uzaktı, mesela Japon mutfağını sevmezken Türk ve İtalyan mutfağına hayrandım. Gerçi hala anlamadığım bir şey vardı ki İtalyan yemekleri genel olarak hamur işiydi ama ülke genel olarak zayıftı. İlginç ve özenilesiydi gerçekten.

"ıhım şey bakar mısın? " diye biri seslenince bakışları mı bana seslenen kişiye çevirdim.

"evet?" dedim daha önce görmediğim çocuğa.

"öncelikle ben Akif"

"bende Melis. memnun oldum Akif "dedim

Akif, " rahatsız ettim biliyorum ama ben dağcılık kulübünün başkanıyım ,dağcılık kulübünün üç gün sonra Kocaeli'nde Sardala koyu gezisi var. İki günlük bir kamp olacak ilk vizeler bittikten sonrada doğu karedeniz turu olacak eğer katılmak istersen adını yazmam gerekiyor "

" ımm kimlerin katıldığına baka bilir miyim? "dedim hafif bir çekingenlikle. Beni yanlış anlasın istemezdim.


Akif" tabi "dedi ve elindeki listeyi bana uzattı. Listeye kimler geliyor diye göz gezdirdiğim de ilk onun adı vardı ve bu bana yetmişti.


-Geziye katılacaklar-

-asaf asır yavuz
*
*
*

Merhaba, öncelikle buraya kadar okuduysanız umarım beğenmişsinizdir. yazım yanlışlarını ve noktalma işaretlerin de ki yanlışlıklarını düzelticem. Lütfen kusura bakmayım. Kurgu kafamdan uçup gitmeden yazmak istedim. Biraz acele yazdım o yüzden. 😘😘 

 Tutuklu KaldımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin