~ Hikayeye başladığınız tarih ve saati yazar mısınız ? ~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Daha fazla bu sıcağa dayanamayarak odaya gidip ince bişeyler giymeye karar verdim. Mürdüm elbisemi giyip üstüne pudra başörtümü yaptım. Şimdi daha rahat hissediyordum.
Aç olduğum aklıma gelince hemen mutfağa gittim. Annem kahvaltı hazırlıyodu. Günaydın deyip yardım etmeye başladım. Kahvaltılıkları tepsiye koyup içeriye götürdüm. Ailecek yer sofrasında daha rahat ediyorduk.
Zaten köydeki evimizin yani buranın daha tam düzeni yoktu çünkü bu evi dedem öldükten sonra yapmıştık. Küçük küçük eksiklerini tamamlıyoruz. Masayı fazla ihtiyaç olarak görmediğimiz için almamıştık daha.
Tepsidekileri sofraya yerleştirirken babamın esprisiyle günün başladığını anlamıştım.
"Aman güzel yerleştir de gelen olursa bu sofranın hali ne böyle demesinler başımıza kalırsın sonra"
"Nasıl kötü yerleştiriliyorsa söylede öyle yerleştireyim başınıza kalayım zaten gitmeye niyetim yok"
Babamla şakalaşırken annem geldi. Çok acıktığını söyleyince çayı getirmemle kahvaltıya başladık.
"Öğle namazına gidecek misin Yusuf ?"
"Gideceğim inşallah Elif. Namazdan sonra da benim kuzenin oğlu Baran'ın nişanı var oraya gideceğiz unutmayın. Ben gelmeye hazır olun beraber gideriz."
"Benim gelmeme gerek var mı baba? Biliyorsun pek sevmiyorum böyle ortamları."
"Ailecek gideriz kızım. Size afiyet olsun ben abdest alıp gideyim. Geç kalmayım."
Babamın niyeti belliydi beni de götürecekti. İkinci bi şans vermedi zaten.
Annemin uyarısıyla hemen kalkıp sofrayı kaldırmaya başladım. Bulaşıkları yıkadım. Çöpün atılcağının farkına varınca hemen çöpü alıp atmak için dışarı çıktım. Allahtan atacağım yer yakındı yoksa kesin üşenirdim.Çöpü atıp dönerken karşımdaki çocuğu görünce yerimde kalakaldım. Aniden çıkınca korkmuştum. Göz göze gelmiştik. Bu çocuğu ilk defa görüyordum yani tanımıyordum ama merak etmiştim kim olduğunu. Uzun boylu simsiyah gözlü ve kirli sakalıyla fena değildi.
Daha fazla üstünde durmayıp eve doğru hızlı adımlarla yürüdüm. Ama aceba gitti mi diye düşünmeden de edemiyordum. Arkama bakmamayı kendi kendime söylenerek ilerledim. Evin kapısına geldiğimde dayanamayıp baktım fakat yoktu. Ne çabuk gitmişti anlamamıştım. Tekrar bakmadan eve girdim.
"Çöp mü attın köyü mü gezdin anlamadım Hafsa"
"Çöp attım anne biraz yavaş gidip geldim sadece."
"İşin bittiyse hazırlan hemen baban gelir şimdi."
"Anne ben de onu söyleyecektim sana. Ben gelmesem olur mu babama sen söylesen lütfen anne biliyorsun sevmiyorum o ortamları."
"Olmaz Hafsa sonuçta yabancı birisi değil senin de gitmen uygun olur.Daha fazla uzatmada hazırlan kızım."
Başka bişey diyemedim çünkü vazgeçecek gibi değillerdi. İçimden söylene söylene odaya gittim. Ayna da kıyafetime baktığımda nişan için uygun olabileceğini düşündüm ve üstümü değiştirmedim. Normal elbiseydi işte ama ben kendime çok yakıştırıyordum. Biraz rimel ve ruj sürüp başörtümü düzelttikten sonra annemin yanına gittim.
"Hazır mısın ?"
"Hazırım anne."
"Tamam o zaman hadi baban da geldi zaten çıkalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ'IM
Spiritualİstediğini elde etme çabasında bir genç.. Ve bu yolda sürüklenen bir kız.. Hafsa ve Hamza..🕊