➕57➕ P.U.S.A.T.

457 89 53
                                    

"Boşverin onları." diye dudaklarını takırdattı heykel oturduğu yerde. "Karşıdan gelen ateşi gördünüz, onunla ilgilenmeniz lazım önce. Ya da yapabilirseniz beni düzeltin. O daha iyi olur ama uzun sürer." Yaratık konuşuyordu ama biz onu dinlemeyip sürekli gördüğümüz kumdan yüze bakıyorduk. "Boş verin onları şimdi dedim!" diye kükredi Heykel ve dikkatimizi üstüne çekmeyi başardı.

"Düzeltin mi? Ne demek düzeltin?!" diye sordu Sarı. Bir kulağı ile onu da dinliyormuş demekki sinsilikte master yapmış herif. "Sen mimar değil misin?"

Güzel yere dikkat etmişti aslında ama benim de aklıma "Onları..." kelimesi takılmıştı. Gördüğümüz yüz işareti sadece bir taneydi. 'Diğerleri nerde peki?' diye geçirdim içimden.

Sarı beni duydu ve beraber etrafa baktık. Yine görebildiğimiz en uzak noktalara odaklandık ve kum üzerinde iki yüz şekli daha gördük.

 Yine görebildiğimiz en uzak noktalara odaklandık ve kum üzerinde iki yüz şekli daha gördük

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İki kadın yüzüne benzeyen kumdan şekiller

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İki kadın yüzüne benzeyen kumdan şekiller... Diğer gördüğümüz yüzde acı çeker gibi bir ifade vardı ama bunlar gayet sakin gözüküyordu. Ama benim aklıma takılan şey bambaşkaydı.

"Bir kişi eksik." dedim endişeyle. "Dört arkadaşımız kayıp. Ama orda sadece üç tane işaret var."

"Beni dinleyip o kumun içinden çıkmasaydınız gelemeyeceklerdi buraya!" diye söylendi heykel. Benim dediklerimi duymamış gibi yapıyordu. Gözlerini bizden başka tarafa çevirmiş, dikkatle o yöne bakıyordu.

"Sen miydin lan bize o işkenceyi yapan?! Alev'in tarafında mısın yoksa sen de pislik?!" Sinirden basbas bağırmaya başladım. Kimin dost kimin düşman olduğunu anlamak mümkün değildi bu kahrolasıca dünyada ve bu yaratık bizi kumun içinde hapis tutanın kendisi olduğunu söylüyordu.

"Arkadaşlarınızı korumak için yeterince fedakarlık yaptım salak et yığını! Size ise başka türlü faydam dokunamazdı." diye kükredi yaratık. Ardından ses tonunu alçaltarak devam etti. "Alev'i ve adamlarını burdan gönderip, onları güvende tutabilmem için taşlaşmam gerekti ama siz iki gerizekalı buraya giriş yaptığınız anda, Alev içeri girmenin başka bir yolunu buldu. Nasıl yaptığını anlamadım ama buldu. Sonra farkettim ki sizi de kumla kaplı tutarsam, o yolu kullanamıyor. O yüzden dışarı çıkmamanız için elimden geleni yaptım. Uyarımı anlayıp kendi diyarınıza dönseydiniz eğer güvende olacaktınız."

(1)Yo yo yo bu gerçek olamaz! Nasıl yaptım yaa bunu?! Deliriyo muyum? Bu ne yaa?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin