☠️17☠️ Örümcek ordusu

991 265 186
                                    

Nasıl anlatacağım bilemiyorum. Korkunçtu. Her şey o kadar anlamsız ki... Yaşadığımız o korku... Çaresizlik... Allah'ım bizi nasıl bir yere kapadılar? Neden?!

Dün müydü? Yoksa önceki gün mü, bilmiyorum. Zaten uzun süredir gözüme uyku girmiyor. Ya yine gelirlerse?!

Önce, yukarıdan bize doğru sarkan o ilk örümceğe benzeyen şeyi görmemizle başladı her şey. Yavaş yavaş şeffaf ağıyla aşağı doğru sarkıyordu. Süzülerek Gri'nin üzerine doğru bıraktı kendi. Biz kızlar hep bir ağızdan sakın dokunma ona diye bağırıyorduk ama Gri, bu Allah'ın cezası yerde bizden başka bir canlı görmenin sevinciyle bizi yatıştırmaya çalışıyordu. "Korkmayın bir şey olmaz." dedi ve elini uzatıp örümceğin üzerine iniş yapmasını bekledi.

İşte her şey o zaman başladı.

Yavaşça süzülerek aşağı sarkan örümcek Gri'nin eline iner inmez ,ben göremedim ama, onu ısırdı. Gri feryat ederek elini salladı ve örümceği attı. Örümcek yukarıdan inerken ne kadar yavaş ise, Gri'nin bağırmasıyla elektrik yüklenen demirlerin üzerinde o kadar hızlıydı.

Düştüğü demirde hızla ilerleyerek tekrar Gri'nin üzerine gitti ve ayağını yakaladığı gibi tekrar ısırdı. Gri yerinde zıplayarak tekrar feryat etti ve elektriğin gücü de o oranda arttı. Hepimiz acı içindeydik.

Kırmızı yerde kıvranarak kendini biraz da olsa toparladı ve yine Gri'ye gitmeye yeltenen örümceği farkedince bağırdı."Gücünü kullan ve yerden yüksel geri zekalı!"

Gri, örümceğin tekrar üzerine doğru geldiğini farkedince paniğe kapıldı ve hücresinin içinde kaçmaya başladı. Kırmızı'yı duymamış gibiydi.

Hemen onu zihnimin içine aldım ve "Yerden yüksel Gri! Gücünü kullan!" diye bağırdım kafamın içinde.

Gri önce şaşırdı. Sesimin geldiği yönü anlamaya çalışır gibi baktı ama sonrasında kendisini toparladı ve yerinde kıpırdamadan durdu. Örümcek hızla ona doğru gelmeye devam ediyordu. Tam ayaklarına ulaşacağı anda Gri yerden yükselmeyi başardı. Hepimiz elektrikten duyduğumuz acıya rağmen ona doğru bakıyorduk. Böcek, Gri yükselirken altında bekleyip adeta ona doğru baktı ve yukarı gidemeyeceğini farkedince etrafında dönerek yeni kurbanını seçti. Mor...

Griden umudunu kaybettiği anda koşar adımlarla Mor'un hücresine geçti. Ben de hızla zihnimden Gri'yi çıkarıp, yerine Mor'u koydum. "Gücünü kullan ve gebert şunu!"diye bağırdım.

Mor, her iki elini yumruk yapıp açtı ve aynı anda sanki kibriti kutusuna sürtmüşçesine parmaklarının uçları alev aldı. Örümcek ona doğru hızla gelmeye devam ediyordu. Tam ayaklarının önüne geldiğinde, Mor çömeldi ve tek parmağı ile yaratığa dokunup onu kavurdu. O küçücük şeyden tiz bir çığlık çıkmıştı sanki. Yardım çığlığı...

Hepimizin içi rahatlamıştı duyduğumuz o ürpertici çığlığa rağmen. Ama daha başımıza gelenlerin bir başlangıcıymış meğerse o tek örümcek.

Zihnimde Mor'un tedirgin sesini duyunca rahatlamam sona erdi. "Aman tanrım!"

Gri eliyle yukarıyı gösteriyordu. Bir örümceği öldürmüştük ama şimdi, tam üç tane aşağı doğru iniyordu. Üstelik bu kez öncekinden daha hızlı bir şekilde...

Gri, Mor ve Kırmızı'nın hücrelerine iniş yapmıştı yeni haşerelerimiz. Gri'ye inen, ona ulaşamayacağını anlayınca hızla Pembe'ye yönelmişti ama Pembe çoktan bütün vücudunu suyla kaplamıştı bile. Sadece nefes alabilmek için yüzünün küçük bir kısmını açıkta bırakıyordu.

Savunması işe yaramışa benziyordu çünkü örümcek suyun içine girmeye korkuyor gibiydi. Bir süre Pembe'nin etrafında dolandı ve ardından umudunu kesip aşağı, Sarı'ya yöneldi.

(1)Yo yo yo bu gerçek olamaz! Nasıl yaptım yaa bunu?! Deliriyo muyum? Bu ne yaa?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin