1 yıl sonra...

424 36 16
                                    

1 yıl sonra...

Jungkook
Sabah yine mutsuz bir şekilde uyandım. Aşağı indim. Annem ve babam beni kahvaltı sofrasında bekliyordu.
(J/B: Jungkook'un babası
J/A: Jungkook'un annesi)

Ben de üzerimi giydim. Hizmetçi kahvaltıda yine tabağımı doldurmuştu ama ben yinede az yiyecektim.
J/B: Jungkook niye hiç bir şey yemiyorsun.
"Baba nedenini biliyorsun."
J/A: Aman şu Lisa mı? 1 yıl bulamadılar. Kesin seni bırakıp kaçtı bu kız.
"Anne! Lisa asla böyle birşey yapmaz!"
J/A: Ama Chan-yeol denen herifi öptü.
"Bilerek öpmedi!"
J/B: Jungkook annene sesini yükseltme! Hem artık o kız yok! Nişanlın İrene var!
"O benim hiç bir şeyim! Onunla zorla nişanlandırdınız beni!"
J/B: Ha zorla ha istiyerek. Fark etmez. Nişanlımısınız? Evet.
"Ama ben ondan hayatımın sonuna kadar nefret edicem!"kahvaltımı doğru düzgün yapmadan hemen masadan kalktım.
J/B: Hey! Beyfendi sinirle masadan kalkıp gidemezsin!

Jennie
Bu yıl içinde az da olsa gülmedi yüzüm. Sadece güldüğüm 2 şey vardı.
1. Min-Ji'nin doğum günü.
2. Yeğenimiz Choi-kun'un doğum günü.

Ondan sonrası hep kötü. Beni yıkan iki şey...
1. Lisa hâlâ yok!
2. Babamı kanser yüzünden 2 gün önce kaybetmem!

Bugün kızlarla onun mezarına gidicem. Kalbim sıkışıyor kötü hissediyorum. Gerçi ne zaman kalbim rahatladı ki?
Kaç aydır Jungkook'tan da haber yok. Onun hakkında bildiğimiz en eski bilgi 5 ay önce İrene ile nişanlanması.

Lisa geri dön kardeşim! Şu Jungkook'u adam et!

Lisa
1 yıldır ormanda olan küçük bir kulübede yaşıyorum. Hergün korkuyorum. Chan-yeol beni dövüyor. Ceza veriyor. Aç bırakıyor,susuz yatırıyor.
Sürekli bir sandalyeye bağlıyıp karanlık bir odaya kapatıyor.
Jungkook beni arıyormudur?
Yoksa başkasına mı aşık oldu?
Herşey çok karışık.

Bugünde güne gözlerimi bağlı bir sandalyede açtım. Kaç yıldır kaçmayı deniyordum ama başaramıyordum.
Chan-yeol birden beni bağladığı odaya girdi. Ağzımı açtı. Bağıracağımı zannettiniz değil mi? Hayır bunun için umdum yok.
"Günaydın prenses"
"Chan-yeol bırak beni ne olur!"
"Asla! Ama sana bir şey diyeceğim."
"Ne?..."
"Jungkook'un nişanlısı var!"
"Chan-yeol yalan söylüyorsun!"
"Yalan değil prenses. Jungkook seni aramaktan vazgeçti."
"O-olamaz..."
"Göruyormusun seni nasılda unuttu? Yazık prensesime..."ondan sonra çıktı odadan.

Ben o an ağladım ve "Yalan!!!!
Chan-yeol yalan söyleme!!!!"diye arkasıdan bağırdım.
Sonra bir şey fark ettim.
Chan-yeol maket bıçağını burda unutmuştu. Hemen arkadan zar zor aldım elime. Sonra ipi kesmeye çalıştım.
Yarım saatimi aldı.
"Burdan kaçmam lazım... hadi..."birden ip koptu ve artık özgürdüm tek yapamam gereken kaçmak!

"birden ip koptu ve artık özgürdüm tek yapamam gereken kaçmak!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Rose
"An...anne. Bana kitap okuymuşun?"
"Okurum."dedim. Choi-kun bu aralar tek umut sevinç kaynağım. Bir de Jimin var tabii. Ondan sonra artık Lisa yok... ümidim yok artık...
Hâlâ bulunmadı. Kardeşim nerde? nasıl? iyi mi? Çok kötü hissediyorum!
"Bir varmış bir yokmuş..."sonra bir telefon sesi. Jennie arıyordu.
"Jennie?"
"Rose. Biz mezera gidicez..."
"Aaa! Ben onu unuttum. Tamam hazırlanıp çıkıyorum hemen!"

Yazar ağzından;
Kızlar mezara giderler. Baya yaş dökerler. Jennie babasının mezarına çiçek bırakır ağlar. Rose eğilmiştir öğle ağlıyordur. Jisoo'da sadece mezara bakarak ağlıyordur.

Lisa
Evden kulübenin arka kapısından çıktım. Ama birden bir ses duydum.
"Lisa!" Chan-yeol! Kahretsin hemen anladı.
Ben bütün hızımla koşmaya başladım. Ormanın içinde ya kaybolursam!? Ama olsun ondan kaçmalıyım!

Jungkook
Sinirli şekilde bir uçurumun kenarına geldim ve oturdum. Merak etmeyin niyetim atlamak felan değil. Sadece dinlenip düşünmek ve Lisa'yı hayal etmek için burdayım...
Sonra elimi cebime soktum. Cebimde kağıt gibi bir şey hissettim. Sonra elime aldım. Lisa ile çektiğimiz fotoğraf.

Ona fotoğrafa biraz baktım sonra onun sesini duydum "JUNGKOOK" onu çok özlemişim sesi kulağımda yankılanıyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ona fotoğrafa biraz baktım sonra onun sesini duydum "JUNGKOOK" onu çok özlemişim sesi kulağımda yankılanıyor. Sonra bir daha duydum. "İMDAAAT!!!!!!"
Yoksa o. Ayağa kalktım ve uçurumun kenarından bağırdım "LISA!!!!"
"JUNGKOOK!!!!" Ve sonra bir silah sesi....
"LİSA!!!!"
Hemen olduğum yerden harekete geçtim ve ormana daldım.
"LİSA!!!!"
"JUNGKOOK!!!"

O kadar hızlı koşuyordum ki önüme dikkat etmiyordum. Sonra bir ağaca çarptım yere düştüm.
Sonra onun bir ağaç olmadığını anladım. Çünkü üzerime düşmüştü. Sonra burnuma güzel bir koku yayıldı sanki o şeyi biliyor ve çok seviyordum. Nedensizce tebessüm ettim. Sonra gözlerimi açtım. İki göz bana bakıyordu. Çok korkuyordu.
"L-lisa?"
"Jungkook"
Rüya mı? Yoksa tanrının oynadığı bir oyun mu? Belki de ölmüşümdür...

Jennie
Kızlarla yolda giderken telefonuma mesaj geldi.
"Aşkım kızlarla bizim evimize gel." Suga... ne oldu?

Kızlarla bizim eve geldik. İçeriye geçtik. Ve İrene cadısı burdaydı.
"Suga bunun burda ne işi var?"
"Bize herşeyi anlatacakmış bize..."
"Neyi anlatıcak?..."
"Lisa ile ilgili herşeyi..."

(Hey guys! Nabersiniz? Biliyorum yarınızın canı sıkkın çünkü sınavlar başlıyor. O yüzden çok çalışmak zorundayım.
1 saat sonra kendimi Yoonnie ve Taennie okurken görüyorum -_-
Neyse umarım beğenmişsinizdir. Bu arada yazarcık
"Bts ile hayal et" yazarsa okur musunuz? Cevaplarınızı yorumlarda bekliyorum. İyi geceler 🌒)

AŞK MI?2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin