Lisa
"Jungk-ook" ona sarılıp ağlıyordum. O kadar çok özlemiştim ki kokusunu. Chanyeol un yalan söylediğini biliyordum! Kookie'm beni arıyordu işte.
Aklıma Chanyeol un hala peşimde olduğu gelince zor da olsa Kook tan ayrıldım. Elinden tutup koşmaya başladım. Bizi bulmamalıydı. Bana yaptıklarından ötürü ondan deli gibi korkuyordum artık.
"Jungkook. Chanyeol peşimde. Lütfen hızlı olalım."
Kafası karışmış görünüyordu ama yinede kafasını sallayıp çekiştirmeye başladı. Bir bildiği vardır diye inat etmeden onunla koşuyordum.
Bir arabanın önüne geldiğimizde beklemeden kapıyı açıp bindim. Jungkook da binip kapıyı kilitledi. Hızlıca sürmeye başladı.
Derin nefesler alarak ona döndüm. Çok değişmişti. Saçları çok daha uzamıştı mesela. Rengi solmuş gibiydi.
"Tamam artık peşimizde değildir. Yavaş sürebilirsin" o hızda gitmeye devam edersek kaza yapabilirdik.
Kafasını sallayıp bir kafenin önünde durdu.
"Aç mısın? Veya bir şey içmek ister misin?
Çok fazla aç olduğumu biliyordum ama artık midem uyuşmuş gibiydi. Hissedemiyordum bir şey. Yinede sonuç olarak tekrar hastalanmamak için bir şeyler yemeliydim.
"Evet jungkook. Biraz açım."
Küçük bir gülümseme yollayıp kafeye girdi. Onu beklerden kafamı dağıtmak için radyoyu açtım.
Sevdiğim şarkının melodisi kulağımı doldururken kafamı geriye yasladım.
Çok fazla ağır şey yaşamıştım. Hayatıma eskisi gibi devam edemeyecek oluşumu bilmem canımı yakıyordu.
Kapının açılmasıyla bi anda yerimden sıçradım. Tanrım.. bi anda açılınca korkmuştum.
Jungkook elindeki poşeti bana uzatırken gülümsüyordu.
"En sevdiğinden aldım Lisa. Afiyetle ye lütfen"
Teşekkür edip poşeti elinden alırken kalbimi tekrar paramparça edecek bir detayı fark ettim.
Jeon jungkook un parmağındaki yüzüğü.
《♡》
Jisoo
"Yah Kim Taehyung! Buraya gel ve kokuşmuş çoraplarını salonumuzdan kaldır lütfen"
Içerideki öküz eşime seslenirken bir yandan da oğlumuz Taekyung un oyuncaklarını topluyordum.
Ve sevgili eşim Kim Taehyung yine beni şaşırtmayarak pis eşyalarını ortada bırakıyordu.
"Geldim Jisoo. Abartma lütfen alt tarafı bir çorap. Bağırıp bebeğimizi korkutma"
Kucağında biricik oğlumla gelince elimdeki arabayı koltuğa bırakıp yanına gittim. Boynuna doğru tuttuğu bebeğimin yanağına bi öpücük kondurup Taeye döndüm.
Dudaklarını büzmüş ve gözlerini kapatmıştı.
Gözlerimi evirip avucumun içi ile dudağına vurdum. Oğlumu kucağından alıp koltuğa oturdum. Uykusu gelmişti ve mızmızlanıyordu. Hafifçe pışpışlarken Tae de yanıma oturmuştu.
Bize gülümseyerek bakıp ardından kafasını boynuma gömmüştü. Onun bu haline gülerken kolunu Taekyung ve bana sarmıştı.
Bu gün uzun zaman sonra ilk defa güzel bir gün olucaktı. Hissetmiştim.
![](https://img.wattpad.com/cover/178694453-288-k881778.jpg)