Rose
Bir kaç gündür canım çok sıkkındı. Arada Jimin ile kavga ediyor ve susuyorduk. Belki kısır değilimdir diğe birsürü doktora gittim ama her doktor "Sen kısırsın"demişti. Ve Jimin artık günden güne daha çok sertleşiyordu. Ben de artık buna dayanamamıştım. Jimin'in yanına gitmiştim. Benimle konuşmamak için benim yüzüme bakmıyordu. Kalbim sızlıyordu. Elimi omzunun üzerine koydum. Bana şöyle dedi;
"Beni artık sevmiyorsun Rose"demişti.
"Hayır seni çok seviyorum"dedim ve onu kucakladım. Ama o beni itmişti.
"Jimin yapma böyle"demiştim. Ama çok ağır bir cevap almıştım.
"Nasıl yapmayayım Rose! Artık yeter! Ben bıktım! Ben de baba olmak istiyorum anla artık!"
Ve sinirle beraber bir vazoyu yere atıp kırmıştı. Ama parçalanan vazo değil kalbimdi. Ben o an ne yapacağımı bilemiyordum. Jimin evden çıkmıştı.
Jennie
Min-Ji ile oyun oynuyorduk. Benim kızım benim gibi güçlü olucak bunu inanıyorum. Birden beni Rose aradı.
"J-jennie"sesi ağlamaklı çıkıyordu.
"Ne oldu Rose?"dedim.
"J-jennie lütfen çabuk gel"
Min-Ji'yi yan komşumuza bırakmıştım. Rose'nin yanına geldiğimde kapıyı Lisa açmıştı. İçeri girmiştim. Rose ağlıyordu. Jisoo onu sakinleştirmeye çalışıyordu. "Ne oluyor?"dedim.
"Biz de bilmiyoruz. Sürekli ağlıyor"dedi Lisa
Hemen Rose'yi kucakladım. "Ne oldu canım. Hadi anlat bize"
"Jimin ile kavga ettik."demişti.
"Neden?"diye sordu Jisoo.
"O bebek istiyor"demişti.
"Ama sen neden bebek istemiyorsun?"diye sordum.
"İstiyorum ama ben....." tekrardan ağlamaya başladı. "Rose hadi söyle"dedi Lisa.
"Ben kısırım!" demişti.
Hepimiz çok üzülmüştük. O sürekli ağlıyordu ve durmuyordu. "Jimin'e anlatın lütfen. Şimdi gidin anlatın! Ben anlatamam. Lütfen kızlar"demişti.
Hepimiz onun isteğini kabul etmiştik.
Jimin
Kızlar beni Jennie'nin evine çağırmıştı. Ben de onların yanına gitmiştim. Kapıyı Jisoo açmıştı.
İçeri geçmem için yol vermişti. Hâlâ ne olduğunu anlamıyordum.
Lisa söze başlamıştı
"Bugün Rose ile kavga etmişsiniz"dedi.
Ben de kafamı sallamıştım. Aslında fazla abartmıştım.
"Ama senin karın neden çocuk istemiyor biliyormusun?"dedi Jisoo.
"Neden?"demiştim.
"Çünkü senin karın kısır. Ve sen üzülme diye söylemiyor Jimin!"demişti Jennie.
"K-kısır. B-ben ne yaptım!?" Çok pişmandım. Hemen ayağı kalktım ve bizim eve doğru koştum. Eve geldiğimde Rose'yi aradım ama bulamıyordum. En sonunda mutfağa girmiştim.
"Rose aşkım...... ROSE!"
Rose kanlar içerisinde yerde yatıyordu. Elinde bir bıçak vardı. Hayır hayır olamaz Rose sen ne yaptın. Hemen ambulans çağırdım. Bir not bulmuştum.
"Jimin ben seni çok seviyorum. Ama görünüşe bakılırsa sana yetmiyorum. Sana istediğin sevgiyi veremediğim için çok üzülüyorum. Jimin ben eksik doğmuşum. Ve sen eksik bir insana layık değilsin. Ve ben ölüdüğümde kendine yeni birini bulmanı istiyorum"
Sonunda da bir kan lekesi vardı. Hepsi benim yüzümden di. O bunu hak etmiyordu. Ambulans sirenlerini duymuştum. Rose dayan benim için dayan!
Yb geldi! Gece gece bölüm yazmayı seviyorum.
Oylamayı unutmayın!
