Jennie
"Suga sizin yemek?"
"Sen benimle geliyorsun zaten."
Kolumdan tuttu ve beni bardan dışarı çıkardı. "Jennie senin burda ne işin var? Neden bana söylemedin."
"Söyleseydim izin mi verecektin?"
"Hayır."
"Öküz!"
"Kabak neden benim başıma patladı acaba?"
"Siz tabii hergün toplantı biz neden evde oturuyoruz!?"
Bizimkiler geliyordu. Ama kavga ederek. "Yürüyün kızlar gidiyoruz!"
"Aşkım nereye?"
"Sanane Tae SANANE?"
Jisoo'yu onayladık ve yürüyerek gittik.
Jimin
"Biz şimdi ne yaptık?"
"Şöyle ki kızların dışarı çıkmasına kızdık."
"Jungkook çok akıllısın. Mümkünse bu beynini daha fazla kullan!"
"Ee.. biz şimdi ne yapıcaz beyler?"
"Bilmiyorum Suga bilmiyorum...."
"Bari eve gidip onlardan özürdileyelim"
Eve gelince karanlıktan oturan Rose bana korkunç bakışlar atıyordu. Işığı yaktım ve yanına oturdum.
"Rose çok üzgünüm."
"Suçlu benim Jimin. Bundan sonra bu kutunun içinden hiç çıkmayacağım söz!"
"Aşkım biz size bunu demek istemedik. Sadece neden haber vermediniz diye kızdık. Eve gelince ne kadar korktum sen bilsen."
"(Küçük bir tebessüm oluşur) Korktun mu?"
"Tabi! Hem bizim sinirlenmemiz o adamlar yüzünden."
"Jimin tatlı bir odun olmasan seni affetmezdim"
"(Ona sarılır) Terasta biraz kahve içelim mi?"
"Olur bitanem. Sen üzerini değiştir."
Üzerimi değiştirdim. Terasa çıktım. Rose'yi bekliyordum. Merak ettiğim bir şey vardı. Acaba onun eski sevgilisi var mıydı?
Nedensiz bir meraktı sadece.
"Aşkım kahveler hazır"
"Gel oturalım"
Masaya oturduk. Dolunay çok güzeldi. "Rose?"
"Efendim aşkım"
"Eski sevgilin var mıydı?"
Birden yüzü düştü.
"Utanmana gerek yok. Zaten benim kini biliyorsun. Aldatma felan..."
"Sadece sen aldatılmadın Jimin..."
"Ne?"
"Zack diye bir çocuk vardı. Çok iyi bir çocuktu ama gerçek yüzünü gösterene kadar."
"Eeeee....."
"En yakın arkadaşımla...."
"Rose tamam. Üzülme sormadım say..."
"Beni bu olay çok sarsmıştı. O yüzden biraz korkuyorum...."
"Bana güven ben senden başkasını görmüyorum."
