Dizzy

113 17 3
                                    

Bu duyguyu anlıyamazsınız, çünkü sizin harçlık veren, evinizin direği babanız,

derdinizde yanınızda olan kardeşleriniz var belkide, Birde size mis sofralar

hazırlayan saçınızı tarayan, hastalandığınızda, her ne olur olsun yanınızda

destekçi olan, evinizin kraliçesi bir anneniz var...

***

Yine alarmın sesine uyandım. Saat "08:00".

"Nee?? Saat sekizi mi geçiyooor ? HAYIR OLAMAZ okula geç kalcam, iyi mi ?

Yine yanlış kurmuşum şu lanet olası şeyi.."

"Gitsem mi gitmesem mi ?" Diye düşünürken aklıma sınav geldi, gitmek

zorundaydım, çünkü hocamız sınava katılmayanlara mazeret ne olursa olsun

sıfırı koyuyordu.

Alelacele giyindim, kahvaltı yapmadan uçtum. Birde ne göriyim pantolonumu

ters giymişim , iyi ki de daha yurdun bahçesinden çıkmamıştım, hemen düzeltip

kaldığım yerden uçmaya devam ettim..

Nefes nefese kaldım, ama yetiştim."Ooohh tam zamanında gelmişim, daha

sınava başlamamışlar". Ve Sırama oturdum.

Offf birden sıcak basmaya başladı koşmanın etkisiyle.

"Çok sıkıcı bir okul gününe daha merhaba." demekten kaçınamadım.

Çok garip hoca ortalıkta yok. Ve ben yine kendi kendime konuşuyorum.

Eee hoca yoksa o zaman sınav da yok, düşüncesiyle sevindim...

Yine de işimizi garanti ye almak için, biz hala bekliyoruz ama hiç kimse

konuşmuyor, sınıf hiç olmadığı kadar sessiz... Sessiz olur tabi sınıfın çoğu

dün gece okulun popi çocuğunun düzenlediği partiye gitmiş, saat sabahın

dördüne kadar.

Neyse, konumuza dönelim, o kadar sessiz ki nerdeyse sinek vızıltısı bile

duyulacak. Derkeen ...

Hocamız içeri girdi, ve girer girmez eliyle kapının arkasında duran birisine gel

işareti yaptı, ve anında içeri bir 1.80 li boylarda kumral, ela gözlü, temiz yüzlü bir

genç girdi. O girer girmez sınıfta fısıltılar başladı,

ama neler oldugunu bilmiyordum, ne oluyordu acaba? Hepsi de bu genci

taniyormuydu ? Yoksa eleştiriyorlar mıydı ? Bilmiyorum ama kızların gözü

üzerinden ayrılmıyordu..

Gencin tedirgin olduğu dudaklarının derisini yolmasıyla belli oluyordu.

Derin düşüncelere daldığı da bi o kadar belliydi yere attığı keskin bakışlardan.

Kim bilir neydi derdi ? Niye geldiki bu genç buraya ?

Sorumun cevabını hocamızın konuşmasıyla almış oldum:

- " Evet arkadaşlar, bundan sonra bu sınıfa yeni bir arkadaş daha katılıyor, Cenk

arkadaşlarınla sonra tanışırsın, oturabilirsin."

"Cenk mi ? Bu çocuk da türk benim gibi", o an çok sevinmiştim, ilk defa

sınıfımda bir türk oluyordu.

Sevincim uzun sürmedi çünkü aklıma sınav geldi...

"Tüüh yaa unutmuşum bu olaydan sonra."

HIIııı şimdi anlaşıldı neden herkesin yorgun halde geldiğini, kimse kuru kuru sıfırı

yemek istemez...

İnşallah hocam unutmuştur İnşallah unutmuştur diye mırıldanırken, hoca

demesinmi "kağıtları çıkarın çocuklar başlıyoruz" diye ... :(

O an sınıfta "AAaaa" diye sesler yankılandı. Çaresizliğin sesi..

Demek ki tek ben değilmişim, sınava girmek istenmeyen.

Yine sadece mırıldana bilirdim, artık yapacak bir şey yoktu...

"Ah Cenk ah gelişinle iptal olur sanmıştık.

Artık sen bile kurtaramazsın bizi bu sınavdan".

Cenk bu dediklerimi duymuş olmalı ki gülümseyerek bana doğru baktı...

HomelandHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin