4.Bölüm

159 11 24
                                    

4.BÖLÜM

Zaman acımasızdı..
Ölüm ise kimi zaman kurtuluşken geridekilere acıydı.
Pişmanlık ölümle anlamlanıyor, zamanla anlamını yitirip toprağa karışıyor. Ama kalbe düşürdüğü acı toprakta bile kaybolamıyor.

İlk saniyeden itibaren bütün pişmanlıklar toplanıp beni ezmeye gelmişti sanki..
Bir kez daha sarılsaydım, son kez kokusunu içime çekseydim, son kavgamızda gereksiz gurur yapmasaydım..
Arttıkça artıyor ve vicdana dönüşüyor, iyice mahfediyor insanı..

Kaçmak istiyordum dört gündür.
Vicdanımın bitkin düşürdüğü bir vücuda sahiptim.
Onsuzlukla nasıl baş edebileceğimi düşünen bir beyin ve onu şimdiden deli gibi özleyen bir kalbim vardı.

İçimde gittikçe büyüyen bir yangındı ama söndürecek kimse yoktu.
Bana ondan daha iyi gelebilecek kimse yoktu.

Dört gündür ben bu haldeydim ama çevremdekilere de çok zarar veriyordum.
Onları üzdüğümün farkındaydım fakat çok büyük bir çıkmazdaydım.
Onu bir daha görememe düşüncesi beni her seferinde mahfediyordu.

Her saniye ölüyor gibi hissediyordum.

Kapının tıklatılmasıyla yattığım yatağa biraz daha sinerek gözlerimi kapattım.
Jimin'in ağladığımı görerek daha fazla üzülmesini istemiyordum.

Kapının açılmasıyla bana yaklaşan adım sesleri kulağıma gelmeye başlamıştı.
Artık alıştığım uyku numarası yapmak beni germiyordu.

Jimin'in kokusu burnumu doldurmuştu, aynı anda saçlarımın okşanmasıyla onun yanımda olduğunu bilmek iyi gelmişti.
İkizimi çok seviyordum.

Derin bir nefes bırakıp alnımdan öptüğünde ıslanan alnım, ağladığını gösteriyordu.
Onu üzmek beni daha da üzüyordu.

"Yalnız kalmana asla izin vermeyeceğim Lucy, söz veriyorum ben hep yanında olacağım.."

Histerik bir gülüşün ardından tekrar konuşmuştu.

"İkiziz biz, kardeşiz. Asla ayrılamayız değil mi? Üzülmene asla izin vermeyeceğim."

Uzaklaştıktan sonra kapanan kapıyla gittiğini anlamış ve gözyaşlarımın daha fazla gözlerime eziyet etmesine izin vermeden ağlamaya başlamıştım.

Namjoon olmadan yapamazdım.

"Artık Lucy'i görmek istiyorum."

Taehyung'un sesini duyduğuma sevinmiş bir o kadar da mahçup olmuştum.
Her gün beni görmeye geliyordu ama kimseyle görüşmek istemediğimden onu da diğer insanlar gibi geri çeviriyordum.

Çok beklemeden Jimin konuşmuştu.

"Biraz daha sessiz ol, uyuyor."

Taehyung bıkkın ses tonuyla isyan ediyordu.

"Günlerdir uyuyor zaten.."
"Kendiyle baş başa kalmasına izin vermelisin. Lucy güçlü biri, toparlandığı anda bunu bize gösterecektir."

Taehyung oflamıştı, artık daha kısık seslerle konuşuyorlardı.

"Onun için endişeleniyorum.."

Jimin cevap vermemişti.
Bunu nasıl algılamam gerektiğini bilmiyordum.

Uzun ve sıkıcı sessizlik aralarında sürerken gittiklerini düşünürek gerçekten uykuya dalacaktım.
Ama onlar, bundan sonra ilgimi çekebilecek tek konuyu konuşmaya başlamışlardı.

"Kaza sebebi belli mi?"
"Motorda bir arıza olduğunu söylediler. Küçük bir bot varmış ve ona da Lucy'i bindirmişler. Namjoon hyung ona, diğer bota binerek geleceğini söylemiş ama gemide başka bot yokmuş. Sanırım bunu unutarak Lucy'i kurtardı, ama kendisi.."

Shipwreck || KNJHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin