Jimin:MiCha uyan! Min ağlıyor! Acıktı sanırım!
MiCha:doyur o zamanMırıldanmış ve arkasını dönmüştü. Bu kadar gürültüde nasıl uyuyabilirdi?
Jimin:iyi de ben nasıl emzirebilirim?
Kendi kendine masumca sorduğu bu soruyu kafasında tartmış ve saçma olduğuna kanaat getirmişti.
Jimin bir kaç dakikasını kucağındaki oğlunu sakinleştirmek için kullandı. Ama bu imkansız görünüyordu canı neye sıkılmışsa dünya yanmışçasına ağlıyordu.
Takrar MiCha'yı uyandırmak adına hamle yapacakken çalan kapıyla vazgeçti. Kaşları çatıldı. Gece gece kim olabilirdi bu gelen. Yan taraftaki masada duran telefonuna uzandı kucağına ağlayan minik bedene rağmen kolaylıkla aldı.
Telefonun aydınlanan ekranına baktığında çoktan sabah olduğunu anlaması uzun sürmemişti. MiCha belli ki 10 günlük uykusuzluğunun karşılığını alıyordu şuan.
MiCha'yı uyandırmadan Min'i susturmalıydı ama bu konuda ne yapması gerektiğini kesinlikle bilmiyordu. Kapı zili çalmaya devam ederken, hızla Min'in beşiğine eğilip emziğini aldı ve odanın kapısına yöneldi. Kapıyı yavaşça kapatıp hala ağlamaya devam eden oğlunun susması için kucağında hafif hafif zıplatıyor, sırtını sıvazlıyordu. Dış kapıya doğru giderken oğluyla konuşmayıda ihmal etmiyordu.
Jimin:neden ağlıyorsun Min?
Tabii ki sorusu karşılığında yüzünü buruşturmuş beyaz yüzü pembeleşmiş ağlamaya devam eden bir MinJae'di
Kafasını tekrar Jimin'in omuzuna yerleştirip ağlama işine kaldığı yerden devam etmişti.
Jimin zorlukla dış kapıya ulaşıp açtığında karşısında gördüğü bedenler ile mutluluktan ağlayabilirdi.
Jimin:Hyung!
Hoseok:noluyor sabah sabah
Jimin:Min ağlıyor MiCha uyuyor ben kaldım böyle. Yalvarırım yadım edin!Jin "tıch tıch" lamış ,içeriye girerken Jimin'in kucağındaki ağlamaktan patlamak üzere olan yeğenini de almıştı.
Jin:biricik yeğenim benim,baba sana bakamadı mı ha? Pis baba!
Jimin:çocuğa böyle şeyler öğretme hyung!Jin umursamazca omuz silkti.
Jin:sanki haksızım hah!
Salona ulaştıklarında Jin kucağındaki tombik bedeni kendisi için özel yapılmış mindere yatırdı.
Altına giydiği minik kıyafeti nazikçe çıkarmış ve bezini açmıştı. Altına kaptığı için ağladığını anlamalarıda çok sürmemişti.
Jin:gidip bez getir seni aptal...
××××××××××××××××××××××××××××××
Hoseok:Min'mi duş aldı biz mi belli değil
Dedi üzerindeki ıslak tshörtü çıkarıp Jimin'in kuru tshörtünü eline alırken
Jin:olsun en azından Min temizlendi değil mi?
Jimin:evetDemiş , Min'in çıplak vücuduna öpücükler bırakmaya devam etmişti.
JHope:çocuğun üstünü giydirsene! Hasta olacak!
Diye çırladığında Jimin Min'in eline bir öpücük daha bırakmış ve yataktan doğrulup yerdeki poşetten bezini almıştı.
Nazikçe taktıktan sonra MiCha'nın daha demin yatağın kenarına bıraktığı minik kıyafetleri eline almış gözleri kapanana kadar gülümsemiş ve hyunglarına dönmüştü.
Jimin:hyung minnacık bunlar!
Jin dayanamayıp yatağın üzerine uzanmış sesler çıkaran bebeğin tombul yanaklarından öpmüş kokusunu içine çekmişti.
Jin:Tanrım bu kadar tatlı olabileceğini hayal etmemiştim
Hoseok:cidden ya bu çocuk çok tatlı oldu!Min'e karşı sevgi sözcüklerini kesen MiCha'nın yemeğin hazır olmasını haber vermesiydi.
+++++++++++++++++
2 ay sonra
Jimin:ah hayır bir şey almanıza gerek yok
MiCha yüksek sesle fısıldamıştı.
MiCha:tatlı alsınlar tatlı tatlı!!
Jimin hâlâ karşı tarafı dinlediği için sağ koluna yapışıp tatlı istemesi için hunharca sallamaya başlamıştı.
Jimin daha fazla bu sarsıntıya dayanamamış karşı tarafa 'bir dakika' dedikten sonra telefonu kulağından uzaklaştırmış kolunu kopartmak üzere olan MiCha'ya dönmüştü.
Jimin:noldu noldu!
MiCha: tatlı alsınlar!Jimin gözünü devirmiş ve tekrar telefonu kulağına götürmüştü.
SooBin:nasıl olsun tatlı hyung
Jimin gülümsemiş ve cevap vermişti.
Jimin:çikolatalı mümkünse
SooBin:tamam hyung görüşürüz++++++++++++++
MiCha: ay çok teşekkür ederiz
Demişti zorlukla ağzına kaşık kaşık tatlı sokarken. Jimin gülmüş MinJae'yi seven TXT üyelerine döndü ve MiCha duymasın diye fısıldadı
Jimin:biz hamilelikten dolayı böyle iştahlı sanıyorduk ama zaten iştahlaymış.
Üyeler kıkırdarken MiCha kaşlarını çatıp kafasını tabaktan kaldırdı.
MiCha:noluyor?
MiCha'nın hemen yanında oturan YeonJun MiCha'nın huyundan habersiz konuştu.
YeonJun: senin iştahından bah-
Jimin:sakın söy-İkisinin sesi birbirine karışırken sözlerini kesen MiCha'nın YeonJun'un omuzuna sağlam bir yurmuk atmasıydı.
YeonJun iki büklüm olup acıyla inlerken MinJae kahkahalar atıyordu .Jimin derin bir nefes verip eliyle yüzünü sıvazladı MiCha asla değişmeyecekti.. tek umudu Min'in de ona benzememesiydi...
+++++++++++++++++++
MinJae'nin sesi yatak odasını doldurunca MiCha hızla odaya girdi daha 20 dakika bile olmamıştı uyuyalı. Jimin'de odaya giriş yaparken MiCha derin bir nefes verip yatakta oturmuş ve MinJae'nin ağlama sebebini anlamaya çalışmıştı.
Jimin'de MiCha gibi yatakta oturmuş ve MinJae'nin başını okşamaya başlamıştı.
MiCha:çişini yapmış.
Dedi düşünceli sesiyle.
Jimin:çişini yapınca niye ağlıyor ki diğer çocuklar böyle şeylere ağlamaz normalde.
MiCha küçük bedene takılı olan bezi çıkarırken Jimin'de bu sefer eğilip oğlunun başına nazik bir öpücük bırakmıştı.
MiCha:ağlaması iyi bir şey kirli bezle 20 dakika dursa kıpkırmızı oluyor her yeri
Jimin:haklısın bir doktora mi götürsek?
MiCha:olabilirÇişli bezi Jimin'in eline tutuştutmuştu.
MiCha:bunu çöpe at.
Jimin yüzünü buruşturmuş ve bezi çöpe atmak için ayağa kalkmıştı.
Geri döndüğünde sakince tavanı izleyen Min ile şaşırdı. Genelde geceleri hep ağlardı. Jimin gülümsedi.
Jimin:sanırım bugün uyuyacağı-
Daha sözünü bitirmeden Min'in tiz çığılığı yankılanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜF 2
FanfictionTesadüf /PJM/ devam kitabı. Tanrıya yalvarmıştım gökyüzünün kontrolünü bana versin diye.. Sanırım gerçekten vermesi lazım. Çünkü artık güneşi yanına götürmem gereken iki kişi var.