25⚡

2.1K 144 195
                                    

MiCha: Min gidip babanı uyandırır mısın?
Min:eveyt anne

Min heyecanla kapıya ilerlerken MiCha tekrar Min'e seslendi.

MiCha:sakın çoraplarını çıkarma

Min gülmüş ve ayağındaki pembe çoraba bakmış ayak parmaklarını oynatarak tatlı bir görüntü sunmuştu.

Hızla mutfak kapısından çıkmıştı. Kapının hemen yanına oturmuş ayaklarına uzanmıştı.

Çorabın ucundan tutarak çekiştirmeye başladı. Çorabın esneyip uzaması umrunda değildi. Zorlandığı için pembe dili de dolgun dudakları arasından dışarıya çıkmıştı. Sonunda büyük bir zorlukla çıkardığı pembe çorapları kenarı atmış ve koşmaya başlamıştı.

Çıplak ayağının yerde bıraktığı ses çok hoşuna gidiyordu. Çığlıklarıyla ayaklarının sesi birbirine karışırken MiCha duyduğu sesle gözlerini devirdi.

Bu çocuk asla söz dinlemiyordu. Aynı kendisine çekmişti. Min hızlı adımlarla annesiyle babasının odasına koşmuş sonunda kapıya ulaşmıştı.

Uzanıp kapı kulpunu yakalamış ve açmıştı babası yüzüstü uzanmış her şeyden habersiz uyuyordu. Yatağa iyice yaklaşıp.

Min:baba uyaan aytıık!!

Jimin bir şeyler mırıldanmış ve uykuya geri dönmüştü. Min babasını öperek kaldırmaya karar verdi.

İyice yatağa yaklaşıp babasının yüzüne dudaklarını bastırdı. Bir sürü öpücük bırakırken Jimin uyanmış oğlunu tek hamlede yatağın üstüne almış ve gıdıklamaya başlamıştı. Min'in kahkaha,çığılıkları odayı dolduruyordu.

Min:baba yapmaaa. Tok dıdıklanıyooyuuum!!

Jimin Min'i gıdıklamayı bırakıp yüzünü mis kokulu boynuna gömdü oğlunun daha demin kendisine yaptığı gibi öpücükler bırakmaya başladı.

Onlar yatakta oylanırken MiCha eğer olaya müdehale etmese gelmeyeceklerini anlamış ve odaya girmişti.

Yatakta birbirlerini öpen ikiliyi gördüğünde kocaman gülümsedi. Bir süre onları izledikten sonra konuştu.

MiCha :artık mutfağa gelmeyi düşünmüyor musunuz?

İkisininde bakışı MiCha'yı bulurken MiCha gülerek elindeki pembe çorapları kaldırdı.

MiCha:ayrıca küçük bey bu çorapların çıkmaması lazımdı.

Min gülmeye başlarken MiCha yatağa gelmişti. Jimin kenarı çekilip eşi ve oğlunu izlemeye başladı. MiCha oğlunun tombik ayaklarına pembe çorabı bir kez daha giydirdi.

Min'in koca poposuna yavaşça vururken konuştu.

MiCha:hadi şirkete gideceğiz hazırlanın
Min:YAŞASIM AMÇALAYIMI GÖYÜCEEM

Yüzüstü yatıp çarşafı tutarak yataktan aşağı kaydı. Popo üstü yere düşsede umursamadan kalkıp koşarak odadan çıktı.

Jimin ve MiCha Min'in arkasından bakarken Jimin eğilip MiCha'nın dudaklarına öpücük kondurdu ve kalkıp banyoya yöneldi.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Min:anne ben doymadım biyaz daha iştiiyoyum
MiCha:şirkete gittiğimizde beraber yiyelim hm ne dersin?
Min:oluyy
MiCha:baban bir türlü hazırlanamadı. Gel seninle oyun oynayalım.

Min'i yakaladığı gibi havada ilerletmeye başladı. Min ise neşeyle gerçekten uçuyormuş gibi yaptı.

Min:BEN SÜPHEY KAYHAMAN PAYK MİN! HEYKES KOYKSUN BEYDEEN HEEHUUUUYY
Jimin:Burada bir kahraman mı varmış?
Min:DÜŞMAN PAYK ÇİMİN EYİNDEKİ SİYAHI BIYAK! DİİÖUUUUU SENİ SÜPHEY GÜCÜMLE ETTİSİZ HAYE DETİRDİM.
Jimin:OLAMAZ YENİLİYORUM
MiCha:tamam tamam bu kadar oyun yeter şirkete gitmemiz lazım.

TESADÜF 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin