Jimin'in elleri buz tutarken telefonunu hızla cebine koydu. Jimin'in değişimini gören üyeler yanına yaklaştılar.
Jhope:noluyor Jimin
Jimin:Min..Üyelerin konuşmasına müsaade etmeden koşarak çıktı şirketten yaklaşık 15 dakika sonra eve geldiğinde hızla kapının şifresini yazdı. İçeriyle girdi. Koşarak Min'in odasına ulaştığında Min'in beşiğinin yanında ağlayan MiCha'yı bulmuştu.
Jimin: Min!
Elini oğlunun alnına koymuştu. Ateşi çok yüksekti. Hızla Min'n üzerindeki kıyafetleri çıkardı. MiCha'ya döndü.
Jimin:MiCha kendine gel hastaneye gidiyoruz.
MiCha gözyaşları arasında başını sallarken Jimin Min'i kucağına alıp hızlı adımlarla yürümeye başladı, MiCha'da arkasından ilerledi.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Doktor: ateşi çok yüksekti bu yüzden uyanmamış. Tam zamanında fark etmişsiniz. Ateşini düşürmek için serum taktık birazdan uyanır. Bu gece burada kalsın iyi olur yarın çıkarsınız MinJae'nin yanında durabilirsiniz. Geçmiş olsun
Jimin:teşekkür ederiz.Doktor yanlarından ayrılırken Jimin kolları arasında ağlamaya devam eden MiCha'ya baktı. MiCha'ya sıkı sıkı sarılırken konuştu
Jimin:hadi ama güzelim ağlama artık konuş benimle
MiCha biraz durduktan sonra konuştu.
MiCha:hepsi benim yüzümden
Derken kafasını iyice Jimin'in boynuna gömmüştü.
MiCha:daha erken fark etmeliydim. Daha erken yanına gitmeliydim. Şok girdim üzerindekileri çıkarmak bile aklıma gelmedi. Sen gelmeseydin.. Tam bir aptalım
Jimin saçlarının arasına öpücükler kondururken konuştu.
Jimin: şişşt bunlar senin suçun değil kendini suçlama ve ağlama lütfen güzelim böyle bir şey olduğunu tahmin edemezdin kendini yıpratma Min seni böyle görse çok üzülür.
MiCha'yı kendinden uzaklaştırıp gözyaşlarını sildi.
Jimin:hadi gel yüzünü yıkayalım
MiCha kafasını sallarken lavaboya gittiler. Jimin dikkatlice MiCha'nın yüzünü yıkadı ardından da kuruttu elinden tutup Min'in odasına ilerlemeye başladılar.
Odaya girdiklerinde Min hala uyuyordu.
MiCha Min'in yanına gitti. Elini yumuşacık saçlarına atarken derin bir iç çekmişti. Korkudan neredeyse ölecekti. İlk defa böyle bir şey yaşamışlardı. Aklını kaybedecekti.
Eğilip Min'in mis kokulu saçlarının arasına öpücük bıraktı ve kokusunu içine çekti.
Jimin'in Min'in tombiş elinin üzerine bir öpücük kondurup kenardaki koştuğa oturmış MiCha'nın Min'in saçlarını okşamasını izlemişti.
Yaklaşık 20 dakika sonra Min yavaş yavaş gözlerini aralamıştı. Gözlerini kırpıştırdıktan sonra tamamen kendine geldi. Jimin'de hızla yerinden kalkıp Min'in başına gelmişti.
MiCha:kendini nasıl hissediyorsun bitanem?
Min biraz annesiyle babasına bakmış ardından yerinden doğrulmuştu. Annesinin endişeli yüzünü görünce onu mutlu etmek için güldü.
Min:çok iyiyim anne! Mayak etme.
MiCha'nın içi rahatlarken Jimin gülümsemişti. MiCha eğilip oğlunun saçlarının arasına öpücük bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜF 2
FanfictionTesadüf /PJM/ devam kitabı. Tanrıya yalvarmıştım gökyüzünün kontrolünü bana versin diye.. Sanırım gerçekten vermesi lazım. Çünkü artık güneşi yanına götürmem gereken iki kişi var.