natasha ve beni sessizlikten alıkoyan ses, tony'nin içeri girişi oluyor. kapı kolunu yerinden sökmek istediğini düşünüyorum.
aynı hızla kapıyı kapatırken natasha ayaklanıyor, oturması için tony'ye eskiden olduğu koltuğu işaret ederken tony'nin hırpaladığı kapı kolunu çevirerek ferah odadan çıkıyor.
kızıl saçlı kadının oluşturduğu boşluğu, birkaç dakika sonra içeri adımlayan adam dolduruyor.
bulunduğumuz -tony, ben ve yeni giren kişi- odada bulunan, ya da daha önce bulunmuş herkes gibi sol tarafımda duraklayıp yukarıdan gözlerini bana dikmeye başlıyor. bu hareketiyle tony'nin gözlerini devirmesini, aksesuarının çerçevesi olması gereken -ama olmayan- kısmını işaret ve baş parmağıyla sıkmasını izliyorum. daha hızlı ve derin nefesler aldığını mekandaki sessizlikten dolayı algılayabiliyorum.
burun deliklerimi genişleterek soluk alıp iç geçiriyorum. kemiklerimin ve kaslarımın ağrısının baş göstermeye başladığını anlıyorum. sağ kolum bir anlığına seğirdiğinde gözlerimi kısıyorum ve direkt olarak bakmasam da tony'nin kaşlarının çatıldığını görebiliyorum.
başımda dikilen adamı umursamadan tony'nin, her şeye o mükemmel yakıcı ve delip geçici etkisi olan yeşil gözleriyle normalden daha dikkatli bakan natasha dışında, dışarıdan bakan herhangi bir şahsın göremeyeceği, belki de görse anlayamayacağı derecede üstüme titreyişinin sebebini merak ediyorum.