40.Bölüm

17.3K 1.4K 1.2K
                                    

(Bong Cha)

Jungkook abime görünmeden beyaz spor ayakkabılarımı ayağıma hızla geçirip, siyah deri ceketimi ve çantamı askılıktan kaptığım gibi kendimi dışarı attım.

Hızlı adımlarla bahçe kapısının önünde beni bekleyen Jimin'e ulaştığımda yüzümde kocaman bir gülümseyiş belirdi.

Arabanın kaportasına yaşlanmış bedenini beni görür görmez dikleştirirken, kollarını çoktan açmış ona sarılmam için bana kolaylık sağlamıştı. Bu yüzden bu fırsatı kaçırmam büyük haksızlık olurdu ve ben haksızlıktan hiç hoşlanmıyordum.

"Çok özledim."

Yumuşacık ses tonu kulaklarıma dolduğunda göğsüne iyice sokulup gözlerimi kapattım.

"Şeftali bu kadar güzel mi kokuyordu?" diye sordum fakat Jimin yüzünden bu kadar güzel koktuğunu biliyordum.

Jimin sesli bir şekilde güldüğünde kısılan gözlerine bakmak için ondan birazcık ayrıldım. Gülüşüne bir başka aşıktım ve başını hafif geriye atıp kıkırdadığı anı görmeye bayılıyordum.

"Burada sonsuza kadar sana sarılabilirim ama abilerin yüzünden bu son sarılmamız olsun istemem."

Hâlâ gözbebeklerindeki ışıltı ile bana bakmaya devam ederken başımı belli belirsiz salladım. Çok konuşan biri olmama rağmen Jimin'e yakın olduğum her vakitte sus pus oluyordum. Aklımı başımdan alıyordu.

......

"Burası neresi?"

Yaklaşık olarak yarım saat süren yolculuğumuzun ardından Jimin beni bir apartman dairesine getirmişti.

"Eğer istersen ileride bizim evimiz olacak ama şimdilik burada tek başıma yaşıyorum."

Gülümseyerek Jimin'in ardından içeri girdiğimde etrafa göz gezdirdim. Oldukça düzenli olduğunu düşündüğüm salonda lacivert, siyah ve beyaz renkleri yoğunluktaydı.

"Gel, önce evi gezelim."

Jimin elimden tutup çekiştirene kadar orada öylece durduğumu fark etmemiştim.

Salonun hemen karşısında sola doğru uzanan koridorda üç ayrı odanın kapısına rastladım ve Jimin ilk kapıyı açarak beni de beraberinde içeriye sürükledi.

Çift kişilik bir yatağın karşısında büyük ekran bir TV ve siyah deri bir koltuk vardı. Dizayn olarak abim ve Danbi'nin odasına benziyordu. Üstelik balkona açılan bir kapısı vardı ve ebeveyn banyosu gardrobun hemen yanındaydı.

"Burada kalırsan birlikte uyuruz diye yatağı kocaman seçtim."

O, bunu gülümseyerek söylese de boğazıma oturan yumru ile birlikte yutkunma gereği hissettim. Birlikte uyuma fikrinin pek sağlıklı olduğunu düşünmüyordum. Jimin'e güvenmediğimden değil üzerine atlamak için hazırda bulunan içimdeki arsız Bong Cha'dan korkuyordum.

"Bu evi yeni mi aldın?"

"Evet, iki hafta oldu sanırım."

Prince of Seoul ❧ VHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin