43.Bölüm

16.2K 1.5K 754
                                    

(Danbi)

Gözlerimi usulca araladığımda, bedenimi saran sıcaklık bana dün gece Taehyung ile uyuduğum gerçeğini hatırlattı. Hala karnımın üzerinde duran eli orayı sıcacık tutuyordu ve ağrım tamamen geçmişti. 

Yatakta ona doğru döndüğümde bir şeylere sarılıp uyumak gibi bir alışkanlığı olduğundan kolları anında bedenimi sarıp beni göğsüne doğru çekti. Yüzlerimiz birbirine fazlasıyla yakın olduğundan uykulu hali karşısında iç çekmek durumunda kaldım. 

Şüphesiz Taehyung dünya üzerindeki en çekici varlıktı!

Kavruk teni, hafif öne doğru sarkmış biçimli dudakları, burnunun ucunu süsleyen minik beni, alnına dökülen siyah saçları kesinlikle bana gerçekliğini sorgulatıyordu ve ben kendimi kaptırmış elimin birini çoktan yanağına yerleştirmişken aklıma gelenlerle birlikte yutkunarak geriye doğru çekildim.

Sessiz olmaya çalışarak yataktan yavaşça kalkarken son kez Taehyung'a dönüp baktım. Yanındaki yastığa sarılmaya çalışması karşısında gülümseyerek başımı iki yana salladım. 

Ped, diş fırçası, diş macunu, yüz temizleme jeli ve temiz havlu ile birlikte oldukça küçük olan banyoya geçip gerekli işlemleri sırasıyla yerine getirdikten sonra parmak uçlarımda hareket ederek odaya ardından da sürgülü kapıya ulaştım. Kendimi dışarı attığımda güneş ışınlarının henüz yeterli miktarda sıcaklık sağlayamaması yüzünden bedenimin ürperdiğini hissettim. Sanırım yanıma gereksiz bir sürü şey almak yerine kalın birkaç hırka almalıydım. Yine de buna aldırmamaya çalışarak ayakkabılarımı ayağıma geçirip sabah yürüyüşü yapmaya karar verdim. Bir süre temiz havada yürümenin bana iyi geleceğini düşünüyordum. 

Ardıma birkaç kez bakıp Taehyung'un gelmediğinden emin olduğumda yüzüme yerleşen gülümseme ile birlikte yeşil alanda yürümeye devam ettiğim sırada duyduğum iniltiler ile birlikte duraksadım. Kaşlarım çatılırken etrafıma bakınmaya çalıştığım sırada yerde acı içinde kıvranmakta olan bir beden ile karşılaşmayı beklemiyordum.

Koşarak yanına ulaştığım yaşlı adamın göğsünü tuttuğunu ve nefes alamadığını fark edince ''yardım edin, birisi yardım etsin!'' diye çığlık çığlığa bağırdıktan sonra konuşmaya çalıştığını fark ettiğim yaşlı adamın yanına çöktüm.

Alnındaki ter damlaları yüzüne doğru süzülürken, morarmış dudaklarını zorlukla kıpırdatarak ''ilacım'' dediğini fark ettim. 

Gözlerim ellerine doğru kaydığında bir şeyleri işaret etmeye çalışıyor olması üzerine sağa sola bakmaya başladım ve bir ilaç kutusu gözüme çarptı.

Birkaç metre ötedeki ilaç kutusuna ulaştığımda bunun ağza sıkılan bir tür tüp olduğunu fark ettim ve ''Danbi neredesin, neler oluyor?'' diye benden daha telaşlı bir şekilde bağırarak gelmekte olan Taehyung'u fark ettim.

''Taehyung, buradayım çabuk gel!''

Ne yapacağımı bilmediğimden elimdeki ilaç kutusuyla birlikte yaşlı adamın yanına tekrar çöktüğüm sırada Taehyung yıldırım hızıyla yanımıza ulaştı ve birkaç saniyelik gözleminin sonunda benim aksime telaş yapmadan yaşlı adamı yattığı yerden doğrulttu.

''Danbi ilacı ağzına üç-dört defa sık!''

Taehyung'u dinleyerek ilaçtan ağzına sıktığım yaşlı adam, birkaç saniye nefesini toparlamaya çalıştı.

''Astım krizi mi?'' 

''Muhtemelen öyle.''

Taehyung'un bu konuda bir miktar bilgili olduğunu düşünerek usula başımı salladım.

Prince of Seoul ❧ VHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin