Kör Nota | Islak Cadde

13.4K 1.2K 1.1K
                                    

Parça: J.S. Bach - St. Matthauspassion


Kör Nota | Islak Cadde

Yeni yeni çiseleyen yağmurdan bakışlarımı çevirip karşımda oturan adama baktım. Çayımdan bir yudum aldığımda o da elindeki bardağı önüne bıraktı.

" Yağmur yağıyor. " dedim, hızlanan ve caddeyi dövmeye başlayan yağmura göz ucuyla bakıp.

" Islanmayı sever misin? " dedi, bakışlarını yan tarafına çevirip. Göremeyeceğini bile bile pencereden dışarıyı izliyordu.

" Kim sevmez ki!" dedim, soru sormaktan çok aksi mümkün olmayan bir durumu belli eder gibi.

Omzunu silkti. " Ben sevmem. "

Böyle bir cevap beklemediğimden dolayı kaşlarım çatılmıştı. Ben bir şey demeden burukça gülümseyip devam etti.

" Hayatımın kabusunda başrol oynayan bu ıslak doğa olayını, kimse benden sevmemi bekleyemez. "

" Neden? " dedim, öne doğru eğilip kollarımı masaya yasladım.

Dudaklarını yaladı, bakışlarını tekrar bana çevirdi. Gözlerime değil de biraz omzumun üzerinden bir yere bakıyor gibiydi. Ah! Ne çok isterdim gerçekten göz göze gelmeyi.

" Bunu anlatması güç. " dedi, çayından bir yudum alıp. " Hoş anlatır mıyım bilmem. "

" Anlatmanı isterim. "

Başını sallamakla yetindi. Ne yaşadığını merak ediyordum. Esasında onunla ilgili hiçbir şey bilmediğimi fark ettim. Bildiklerim de herkesin bildiği şeylerdi. Deniz, bana özel kendini açmamıştı hâlâ. Sadece kapağını gördüğüm bir kitaptı sanki. Sayfaları kilitli... Kilit bende değildi, zaten dışarıdan da açılmıyordu. Kendisi içeriden açacaktı ve o izin verdikçe okuyacaktım.

Kafenin geniş camından tekrar dışarı baktığımda yağmur hâlâ yağıyordu ve cadde neredeyse bomboştu. Sanırım insanlar, yağmuru ve ıslanmayı gerçekten sevmiyorlardı. Ayağa kalkıp onun da elinden tutup kaldırdım.

" Nereye gidiyoruz? "

" Benimle dans eder misin, Deniz? "

" Burada mı? " dedi, kaşları yukarı doğru kalkarken.

" Hayır, " dedim. " Gel! "

Elinden tutup sürüklerken dışarı çıkardım onu. Bir adım atıp üstümüzü kapayan tenteden kurtulduğumuzda üzerimize gelen ıslakla Deniz'in ağzından kısa bir küfür kaçtı.

" Füsun, yağmuru sevmediğimi söyledim. "

Elinden tutup kaldırımın biraz daha ortasına getirdim ve onu yola, caddeye çıkardım. Bizi gören arabalar yanımızda korna çalarak hızla geçiyordu. Daha yeni çıkmışken yeterince ıslanmıştık ve yağmur da durmak üzereydi.

" Dans et. " dedim, " Lütfen! "

Derin bir nefes alıp ürkekçe kollarını iki yanına doğru açtı, başını gökyüzüne kaldırıp etrafında bir tur atarken ben de onu taklit ettim. Dönüşümüz bittiğinde ona doğru bir adım atıp ellerimi boynuna sardım. Elleri belimde yerini alırken kendimi tekrar geriye atıp hızla elimden tutmasına izin verdim. Salınarak ona sokulduğumda boşta kalan elini tekrar belime koydu ve yavaşça salınmaya başladık. Ona bu kadar yakın olmak kalbimin göğüs kafesinde horon tepmesine sebep oluyordu. Boynuna değen burnum, öylesine sarhoş edici kokuyla mücadele ediyordu ki dayanamayıp derin bir nefes aldım. Kulağıma değen dudaklarının gülümsediğini hissederken usul bir şarkı mırıldanmaya başladı.

Kör Nota | ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin