"Sonra ne oldu?" Sude'ye doğru döndüm. Aptal bir sırıtış ile bana bakıyordu. Ege ile olan son konuşmadan sonra koşarak oradan uzaklaşıp eve gelmiştim.
"Kalbimin ritmini değiştir o zaman falan dedi işte Sude. Yeter çok soru sordun sıkıldım!" Yataktan kalkıp , mutfağa ilerledim.
"Kızım , çocuk senin aşkına inanıyor ki umut vermiş. Neden kaçtın ki?" Çünkü korktum.
"Korktum Sude. Telefondan yazmak kolaydı. Duygularım aşık olduğum bey tarafından tokat gibi yüzüme vuruldu. Ne yapabilirdim?. Sude'nin sırıtışı bıçak gibi kesildi.
"Tamam haklısın. Üzgünüm. Seni suçluyor gibi görünmek istemedim." Yanına ilerleyip sımsıkı sarıldım.
Ege ile aramda olanlar Sude'nin suçu değildi. Tama belki tanışmama o sebep oldu ama aramızda olanlar kimseyle ilgili değil. Aklıma gelen ani bir fikir ile Sude'den ayrıldım.
"Ne oldu? Duygusallık bu kadar mı?"
"Ege'nin evine gidicem."
"Ne!?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arkadaşk | Yarı texting
Proză scurtăBenim değer verdiğim var ama karşılığını alamıyorum. Karşılığını almam imkansız. Onu çok seviyorum ve kelimeler kifayetsiz kalıyor. Ama ingilizler bunu bir kelimeyle anlatmış. *İnaffable* • • • • • • • • • • • • • (Kitabı daha küçükken yazdım yazım...