~Taehyung'dan~
Eve geldiğimde Seokjin mutfakta yemek yapıyordu. Üstsüz bir şekilde... Derin bir iç çektiğimde bana döndü ve o güzel gülümsemesiyle gözlerime baktı.
"Hoşgeldin, ben de yemek hazırlıyordum. Aç mısın?"
Kafamı olumsuz anlamda sallayınca bana gülümseyip yaptığı işe geri döndü.
"Ne anlattı sana o şerefsiz herif? Umarım seni üzmemiştir."
Şimdi ona ne diyecektim ki? Ya ona gerçekleri anlattığımda beni bırakırsa? Ya beni artık sevmezse?
"Hiç, hiçbir şey. Öyle birkaç şey."
Tek kaşını kaldırıp bana baktı. "Havadan sudan mı konuştunuz yani? Sen ve V?"
Gergin bir şekilde gülümsedim. Ondan bir şey saklamak hoşuma gitmiyordu ama öğrendiklerimi ben bile sindirememişken ona anlatamazdım ki.
Yemeğin altını kapattıktan sonra belimden tutup beni kendine çekti. İki eliyle de sımsıkı belimden tutuyordu. Bense kollarımı geniş omuzlarına koymuştum.
"Taehyung-ahh, anlatmak istediğin bir şeyler yok mu?"
Kafamı iki yana salladım.
"V ile konuştuklarınızı bilmek istiyorum."
Çaresiz bir şekilde ona baktığımda kaşlarını çattı.
"Seni üzdü değil mi? Ne söyledi sana? Anlat."
Gözlerimin dolmaya başladığını hissediyordum. Buna rağmen kafamı iki yana salladım.
"Hiçbir şey söy-" kızgın sesi sözümü kesmişti.
"Yalan söyleme Taehyung. Bir şey olmuş ve o şerefsiz herif seni üzmüş. Yine bana söylememen gerektiğini söyledi değil mi?"
Gözlerimden birkaç damla yaşın aktığını görünce bir elini belimden çekip göz yaşlarımı sildi.
"Yapamam. Ben... sana bunu anlatamam. Üzgünüm..."
Anlayışla başını salladığında rahatlamıştım.
"Peki, anlaşılan sen anlatmayacaksın. Gidip o şerefsizin ağzını burnunu dağıtacağım. Belki o söyler."
Panikle kafamı iki yana salladım ve belimden çektiği ellerini sımsıkı tuttum.
"Onun bir suçu yok. Hem... o da üzgün. Yani öyle sayılır."
Kaşlarını kaldırıp bana baktı. "Ne demek bir suçu yok? Tae-ahh iyi misin? Senin ağlamana sebep olacak bir şey söylemişken onun suçu olmadığını söylüyorsun. Ayrıca o aptal ne diye üzgün olacakmış? Tanrı aşkına anlat da bileyim."
Kafamı eğdim, gözlerine bakmak istemiyordum çünkü.
Sessiz ama onun duyacağı bir şekilde mırıldandım.
"Ya beni bırakırsan?"
Bir müddet ses gelmedi.
"Adam mı öldürdün?" Şaşkınlıkla ona baktım.
"Ne, hayır tab-"
"Birine tecavüz mü ettin?"
"Hayır, ne saçmal-"
"Beni mi aldattın ?"
"Seok, hayır tabii ki de. Neden bun-"
"O zaman seni neden bırakayım? Bana bunlardan daha geçerli bir sebebin mi var?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERENDIPITY- TAEJIN ✔
FanficSerendipity: Şans eseri değerli bir şeyler keşfetme, mutlu tesadüf.