☆ 3. BÖLÜM ☆

483 81 42
                                    

Keyifli okumalar~


          Yavaş hareketlerle karton bardağı ağzıma yaklaştırdım. Sıcak sıvı boğazımdan aşağı inerken hissettiğim tek duygu huzurdu. Kahve içmek bu aralar huzurlu olmamı sağlıyordu. Hüzün, öfke bu tarz duyguları atlatmaya çabalıyordum. Tabii karşımdaki genç adam da bana yardımcı oluyordu. Sıcak kahvemden bir yudum daha aldım. Huzur dolan bedenimle sandalyede daha dik oturmaya çalıştım.

"Demek intihar ha?"

Ağabeyimin isteği üzerine geldiğim psikolog ile konuşmak şaşırtıcı derecede iyi gelmişti bana.

"Düşünmeden yaptığım aptalca bir davranıştı."

"Evet. Peki Baekhyun seni buna iten olay neydi?"

"Aldatılmak Bay Kim. Canım dediğim adamın beni aldatmasıydı."

Ağabeyimin arkadaşı olmasının verdiği rahatlıkla bir erkekle ilişki yaşadığımı dolaylı yoldan söylemiştim.

"Öncelikle lütfen adımla hitap et ve en baştan başlayalım.Onunla nasıl tanıştın?"

Homofobik olmaması beni sevindirmişti. Peki ben onu anlatmaya, hatırlamaya hazır mıydım? Kesinlikle değildim. Onu henüz unutmamış kalbim yanıyordu. Umarım bunun nedeni içtiğim sıcak kahvedir.

"Pekâlâ Jongin. Üniversite 3. sınıftım tanıştığımızda. Her zaman gittiğim kafede garson olarak çalışıyordu. Sürekli derslerim bittiğinde koşa koşa giderdim oraya. Siparişlerimi hep o alırdı. Bir gün siparişimi getirdikten sonra tabağın altına kağıt sıkıştırmıştı. Numarasını yazdığı küçük bir kağıttı. O akşam yazdım ona ve böylece konuşmaya başladık. Kısa bir süre sonra sevgili olduk."

Dolduğunu hissettiğim gözlerimi kapattım. Şu an Kyungsoo'ya sarılıp ağlamak istiyordum ama dayanmak zorundaydım. Elime dokunan ellerle açtım gözlerimi. Dayanabilirdim. Jongin'in destek veren gülümsemesi için ağlamamaya dayanabilirdim.

"İstersen bugünlük bitirelim. Sonra devam ederiz."

Çok anlayışlı biriydi. Sadece kafamı sallamakla yetindim.

°•°•°•°•°•°•°•°•

      Gözüme kestirdiğim banka doğru ilerliyordum. Jongin ile olan seansımızdan sonra ihtiyacım vardı sahil boyu yürümeye. Hissettiğim onca duyguyu, onca kafamı karıştıran düşünceleri anlatabilir miydim? Anlatmasam içimde kopan fırtınalar dinmez miydi? Acılarımı anlatmak yerine kağıtlara yazsam ve atsam sahile içimdeki sular durulur muydu?

"Baekhyun?"

Adımı duyduğumda düşüncelerimi yarıda bırakıp arkamı döndüm. İlk başta tanıyamasamda sonra zor olsada tanıdım.

"Hey Chanyeol!"

"Tanıdığına sevindim."

Hafifçe gülümsedim ve beraber gözüme kestirdiğim banka oturduk. Gözleri başta bileklerime kaysada sonradan gözlerimle buluştu.

"Nasılsın Baek? Formaliteden sormuyorum."

"Açıkçası biraz kafam karışık fakat iyi olacağım. Ağabeyimin bir arkadaşı var. Kendisi psikolog onunla görüşüyorum. Ağabeyim bana iyi geleceğini düşünüyor."

"Kesinlikle haklı. Seni intihara kadar sürükleyen olay her neyse uzman yardımı alman iyi olur."

Anlatmamıştım. Gerçi dolaylı olarak biraz bahsetmiştim ama aldatıldığımı bilmiyordu.

"Baekhyun seni bu kadar yaralayan olay ne?"

Anlatmamalıydım. Her ne kadar iyi anlaşıyor olsakta onu tam tanımıyordum. Belki gidecekti. Yeni oluşan arkadaşlığımız bitecekti. Bu yüzden güvenemezdim.

"Üzgünüm Chanyeol. Sana geçmişteki acılarımdan bahsedersem, giderken beni nasıl vuracağını öğrenirsin. İşte bu yüzden o acıları bilmemelisin."

Kafasını salladı ve gülümsedi. Kırılmamış olması beni sebepsizce mutlu etti.

"Bak ben şimdi sevgilimle buluşacağım. Ona senden bahsettim. İntihar ettiğini söylemedim tabii ki. Seni merak ediyor benimle gelir misin hmm?"

Emin değildim. Belki yeni insanlar tanımak iyi gelirdi. Olumlu anlamda kafamı salladığımda gülümsemesi genişledi.

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

       Etrafı çiçeklerle kaplı bankta yaklaşık otuz dakikadır bekliyorduk. Sıkılmıştım ve sürekli offlayan Chanyeol'un da sıkıldığını anlayabiliyordum. Etrafı izlemekten hoşlanmıştım. Güzel bir yerdi. Renk renk çiçeklerle doluydu. Bugün çok kez yaptığım şeyi tekrar ettim ve gülümsedim. Bana çok yakın olan ama tanımadığım o yüzü görünce yeniden somurttum. Lütfen bu çocuk Chanyeol'un sevgilisi olmasın. Yalvarırım. Bize iyice yaklaştığında Chanyeol'un dudağına ufak bir buse kondurup bana döndü. Elini uzattı.

"Sen Baekhyun olmalısın. Ben de Yoon."

Dolan gözlerimi yine içime atıp düşünmeden arkamı dönüp yürümeye başladım. Chanyeol'un adımı bağıran sesini, kulaklarımdaki çınlama bastırıyordu. Bu olmamalıydı.
°○°○°○°○°○°○°○


Hepinize merhaba...
Umarım beğenmişsinizdir.🖤
Hatalarım varsa affedin lütfen.
Artık yavaş yavaş heyecanlı bölümlere geçiş yapıyoruz ve umarım beğenirsiniz.☆


        Çok güzeller

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

        Çok güzeller...♡

REBIRTH°•°•°•°•°•BAEKYEOLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin