Altı

1.4K 158 186
                                    

"Şey..." diyerek Felix, genç kıza biraz yaklaştı ve fısıldadı. "Eski Kara Kedi'ye mi?"

Genç kız şaşkınlığını bir kenara bırakarak güçlükle kafasını salladı. "Evet."

"Boş bersene," diyerek omuz silkti Felix. "İnsan insana benzer."

"Sanırım öyle," diyerek iç çekti Marinette.

"Pekala... Şimdi söyle bakalım, gözlerin neden şişmiş?"

"Hiçbir şey olmadı." diye net bir sesle cevapladı Marinette.

"Ağladın mı?" diye Felix, Marinette'in cevabını umursamadan tekrar sordu.

"Ağlamadım. Sadece biraz yorgunum," diye cevapladı Marinette. "Dün gece uyuyamadım da..."

"Gece farklı bir şey olmadı mı yani?" diye şüpheli bir ifadeyle tekrar sordu Felix.

"Bir şey olmadı, dedim, Felix. Niye sorguya çekiyorsun?"

"Marinette. Sana bir soru daha soracağım ama dürüst ol, olur mu?"

Genç kız başını salladığında, Felix işini sağlama almak amaçlı "Söz mü?" diye sordu.

"Söz." diyerek Marinette net bir sesle cevap verdi ve samimice gülümsedi.

"Eski Kara Kedi geri dönse, seninle tekrar birlikte olmak istese ne yaparsın?"

"Ben..." derken genç kızın boğazında bir yumru oluşmuştu. "Bilemiyorum."

"Onu affeder miydin?"

"Felix. Biz ne zaman senle bu konuları konuşacak kadar samimi olduk?" diyerek konuyu değiştirdi Marinette.

"Umduğundan daha fazlasını biliyorum, Marinette. Kara Kedi'nin kimliğini, onunla neden ayrıldığınızı-"

"Dur- Onun kimliğini biliyor musun?" derken Marinette heyecanlandı. "O gerçekte kim?"

"Zamanı gelince, onu da öğreneceksin..."

***

Yine son bir haftadır, her gece yaşanan sahne...

"Marinette... Kabusun olmaya geldim..." diye korkutucu bir ses yakınlandı odada. Muhtemelen yine o gölgeydi.

Son bir haftadır -hemen hemen her gece- beni korkutan olay buydu. Bir gölge geliyor, saçma sapan şeyler söyleyip geri gidiyordu.

Yatakta oturur pozisyona gelerek etrafa bakınmaya başladım. Nerede olduğunu bilmiyordum ama sesi rahatsız edecek derecede yankılanıyordu.

Sürünerek yatağımda geriye doğru hareket ettim ama sesler yine kesilmeyince, başımı avuçlarımın içinde bastırdım. Bu normal değildi. Hem de hiç...

Haftanın her günü bir gölgenin beni rahatsız etmesi normal değildi. Sürekli saçma şeyler söylüyordu ve beni korkutuyordu.

"B-benden uzak dur!" dediğimde beni duymamazlıktan geldi ve devam etti.

"Eskileri unut!" diye bir anda bağırdı ve gözyaşlarım içinde beni bayıltmayı başardı.

Son hatırladığım şey, annemin iyi olup olmadığımı kontrol etmek için odama gelişiydi...

***

"Daha iyi misin, Marinette?" diye sakin bir sesle sordu Felix.

"Hı-hı," diyerek başımı salladım ve dinlenmek amaçlı tekrar gözlerimi sıkıca yumup açtım.

"Ne kadardır buradayım?" diye sordum merakıma yenik düşerek.

"Şey... Aslında bir gün boyunca kendin baygındın ama bir gün de sürekli seninle uğraştılar. Uyandığında bağırıyor ve ağlıyordun. Bu yüzden sürekli sakinleştirici verildi vücuduna." diye açıkladı tek nefeste.

"Aslında herkes dışarıda ve senin uyanmanı bekliyor ama şansıma bakılacak olursa, ben odaya girdiğimde uyandın." diye de ekledi Felix.

"Anladım..." Ağzımdan çıkan tek sözcük buydu.

"Marinette... Eğer rahatsız olmayacaksan, bana o gece ve öncesinde neler olduğunu anlatabilir misin?"

"Ben... Hatırlamak istemiyorum, üzgünüm."

"Hadi ama Marinette, sana yardımcı olmamı istiyorsan bana söylemen gerekiyor."

"Hayır, istemiyorum."

"Pekala," diyerek sandalyesinden ayağa kalktı Felix. "Sen biraz dinlen. Eğer anlatman istersen veya yardıma ihtiyacın olursa, kapının önündeyim. Herkes gibi..."

Huzursuzdum. Yine de anlatmak istemiyordum. Yalnızca başımı sallamakla yetindim.

O odadan çıktığında düşündüm. Acaba gerçekten de o bana yardım edebilir miydi? Aslında doğru... Bu konuyu -arkadaşım olarak- anlasa anlasa o anlardı.

***

Felix, diğerlerinin yanına gittiğinde, yüzüne hafif bir gülümseme aldı ve diğerlerinin meraklı bakışlarına karşı konuştu: "Endişelenmeyin, uyandı."

"Oh, o iyi mi? Kızım nasıl?" diye endişeli şekilde sordu Sabine.

"Gayet iyi," diye net bir şekilde cevap verdi sarışın çocuk.

"Peki nesi varmış?" diye merakla sordu Alya.

Felix gözlerini kaçırdı, bir bahane düşündü. Aklına gelen fikirle gülümsemeden önce etrafı süzdü.

"Kabus görmüş ve işler biraz büyümüş sanırım."

Marinette'in sorununu daha kendisi bile bilmiyorken diğerlerini endişelendirmek istememişti.

"Peki ne görmüş? Onunla konuşsak mı?" diye ortaya fikir attı Alya.

"Buna gerek olduğunu sanmıyorum Alya. Eğer bir şeye ihtiyacı olursa çağıracak zaten. En iyisi, biraz dinlenmesine izin verelim."

"Haklısın..." diye onu onaylayarak tekrar yerine oturdu Sabine.

Tam o sırada Marinette'i kontrol etmek içeri hemşire girdiğinde, tatlı ama bir o kadar da solgun bir ses duyuldu...

"Bana Felix'i çağırır mısınız?"

SaudadeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin