Ara sokakta yürürken etrafını inceledi. Kimsenin olmadığına emin olmadan dönüşmek istemiyordu. Eğer kimliği, herhangi biri tarafından anlaşılırsa Usta'dan önce Uğurböceği'den azar yerdi küçük bir çocuk gibi. O, gerçekten Kedi'yi yönetebilen tek kızdı.
Geri dönüştü ve kwamisini besledi. O sırada telefonu çaldı ve korumasının aramasını cevapladı. Eskrim kursundan kaçmıştı ama korumasının haberi yoktu ve psikolojik sağlığı için babasıyla uğraşmamak adına kimsenin haberinin olmaması da en iyisi olurdu. Şimdi geri dönmeliydi ama aslında olması gerektiğinden gecikmişti. "Gidelim, Plagg."
Arkasından bir ses geldi, "Plagg kim?" Adrien aniden arkasını dönerken Plagg çoktan saklanmıştı bile. Yabancı yineledi, "Plagg kim?"
"Asıl sen kimsin?"
Onu umursamadan devam etti yabancı, "Yoksa süper kahramana dönüşmenizi sağlayan o küçük yaratıklardan mı bahsediyordun?"
"Kim olduğunu sordum."
"Tanışalım mı? Sadece Hugo, model Adrien Agreste ilekarşılaşmak büyük onur." Adrien, çattığı kaşlarını hâlâ düzeltmemişken yabancı tekrar konuştu, "Kara Kedi ile karşılaşmak da büyük onur."
Adrien'ın kaşları normal halini alırken ağzı da şaşkınlıktan açılmıştı. Başka bir yöne döndü, etrafa bakındı ve cevapladı, "Öyle mi? O nerede?"
Sırıttı Hugo, "Karşımda." Bir adım yaklaştı, "Kaçmana gerek yok. Bunu birine söylemek hiçbir işime yaramaz." Adrien kollarını bağladı, konuşmanın nereye varacağını merak ediyordu. "...Ya da Uğurböceği dışında kimsenin umrunda olmaz bu bilgi. En azından ona söyleyebilirim belki, ne dersin?"
Adrien duraksadı. Hata yapmıştı. "Kimseye söylemiyorsan ondan da gizli tutabilirsin, değil mi? Hadi bir iyilik yap ve bunu unutalım."
"Peki benim bundan kazancım ne olacak?"
Derin bir nefes verdi, "Tamam, sana yapacağım bir iyilik karşılığında sen de bana bir iyilik yapacaksın. Ne istiyorsun?"
"Yüzüğünü."
Yüzüğünü. Yüzüğünü istemişti. Kahramanlığı değil, Uğurböceği'ni istediği belliydi ve bunu düşündükçe Adrien deliriyordu. "Hayır," dedi en net şekilde.
"Kimliğin?"
"Söyle. Uğurböceği, kimliğimden değerli değil. Onu korurken ölümden bile korkmam."
"Sen istedin."
***
"Londra'ya gidiyorsun. Modellik için iyi bir teklif aldın, yarına kadar hazırlan."
"Yarına kadar mı? Baba, orada ne kadar kalacağım?"
"Bir süre. Kaç ay kalacağın belli değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saudade
Fanfiction"Seni kaybettiğimi düşündüğüm an tarif edilemezdi, seni çok özledim." -xing, 2019