9.BÖLÜM: 'Korkma Küçüğüm.'

121 13 335
                                    


Merhaba! Ayda yılda bir bölüm atan bana selam olsun .d

Gizli gizli okuyup gölge görevini üstlenen arkadaşlarımız, lütfen ses verin .dd

Benim küçük dostum'a;

Bölüm  ithafı, |Esra|Ö.|





'..gördüğüm rüyaları güzel sanmıştım,
Büyüdüğümde, onların kabus olduğunu fark ettim..'

Yurt binasının hemen yanında ki küçük revir odasında ki sedyede uzanmıştı genç kız. Düşmesinin etkisi ile başında oluşan küçük yaraya pansuman yapılmıştı. Şimdi de uyuyor, arkadaşları da oda da sessizce konuşuyorlardı.

"Onu tek bırakmamalıydık."

Sevgi sırtını duvara yaslamış, gözlerini yere dikmişti.

"Tek bırakmasak bile O her şekilde yine bize ulaşır Sevgi."

Diye itiraz etti Arzela.

"Hayır! O seni tek olduğun bir anda yakalıyor. Eğer yanında olsaydık böyle olmazdı."

"Yanında olsaydık ne olacaktı? Zekice masum insanları öldürüp arkasında tek bir iz bile bırakmayan birisi ile karşı karşıya kaldığımızda ne yapabilirdik? "

"En azından kalabalık olmuş olurduk!"

"İkinizde kesin artık! Kavganın sırası değil."

Diye araya girdi Tuğçe. O sırada İkra gözlerini yavaşça açtı. Başına giren ağrı ile eli oraya giderken yüzünü buruşturdu.

"Uyandı."

"Kış uykusuna  yattığını sanmıştık bir an."

İkra doğruldu ve üzerinde ki örtüyü çekti. Eli alnında ki sargıda idi. "Ne oldu bana?" Kısık gözleri kızlara döndü. Beyza sessizce sordu. "Hatırlamıyor musun?" Onun bu sorusu ile Duraksadı İkra. Kaşları hafifçe çatılırken aklına yaşadıkları geldi. Telefondan gelen sesin söylediklerini tekrar düşündü ve ürperdi.

Evet hatırlıyordu.
Ama daha başka şeyleri de hatırlamıştı.

Yutkundu ve uzandığı yerden indi. Sendeleyince Sena koluna girdi.
"Gidelim mi?" Gözlerini devamlı kaçırmaya başlaması Sena'yı kuşkulandırdı. İkra'nın  kulağına yaklaştı. "Ne oldu?" İkra, yurtta, ensesinde Katilin nefesini nasıl hissettiğini anımsayınca Sena'nın kolundan çıktı. "Bir şey.. yok."

Çok şey var, diye geçirdi aklından.
Ama doğru mu, emin değilim.

°°°°°°°°

Saat: 03.07

Etraf Karanlıktı. Dışarı da ki fırtına ile ara sıra kulağına gelen gök gürültüsü onu korkutuyordu. Elektirikler gitmişti ve otomatik lambalar yanmıyordu.  Yutkundu ve arkasına dönüp koridora baktı. Kimse yoktu. Kalp atışları hızlanıyordu. Elleri gerilimden yumruk olmuş, adımları hızlıydı. Bu saatte onu yataktan kaldıran şey tuvalet ihtiyacıydı. Ama artık pişmandı. Keşke Esra'yı uyandırsaydı. Tuvalete girdi ve aceleyle işini bitirip koridora tekrar çıktı. Bir Yıldırım ile aydınlanan etrafta gözleri merdivenlere takıldı. Yukarı çıkan Merdivenlerde uzun bir gölge orada öylece durmakta idi. Adımları buz kesti. Korkarak koşturdu ancak arkasında duyduğu ses onu tekrar durdurdu.

AHİR  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin