IX ~Nakamoto Yuta~[✅]

XXIX- You're OK

"Yuta?" dedi yanağındaki gözyaşlarını silerken Mi Soon.

"İyi misin güzelim?" Mi Soon'a yaklaşmaya başlamıştı Yuta.

"İ-iyiyim."

"Mi Soon..." Yuta'nın attığı adımla Mi Soon bir adım geri gitti. "Mi Soon? İyi olduğuna emin misin?"

"İyiyim Y-Yuta. G-gerçekten."

"Mi Soon... Neden geriye doğru gidiyorsun?"

"Yuta... B-benim gitmem lazım. Sonra konuşalım." deyip hızla kapıdan çıktı Mi Soon. Kendini arabaya attı ve çalıştırdı. Çığlık attı. Direksiyona defalarca vurdu. Acıyan eline baktı bir süre. Bu senaryo tanıdık gelmişti ona. Yuta'yla olduğu ilk gece... Gelmişti aklına.

Nefesini kontrol altına almaya çalışarak arabayı çalıştırdı. Kalabalık yollardan geçerken aklında sadece eve ulaşabilmek vardı.

Eve geldiğinde arabayı park edip kata çıktı. Eve girdi. Hızla lavaboya doğru ilerledi. Geldiğinde araç gereçlerin olduğu dolabı açtı.

***

Chittaphon, Taeyong'un evinden dönüyordu. Kata geldiğinde Mi Soon'un ayakkabılarını görünce şaşırdı. Çünkü evde olmasını beklemiyordu.

Anahtarı çıkarıp içeri girdi. "Mi Soon?" diye seslendi ilk başta. Ses gelmeyince içeri girdi.

Koridorda yürümeye başladı. "Mi Soon tatlım..." derken lavabonun önüne gelmişti. İçeriye bakmasıyla gözlerinin kocaman açılıp içerir dalması bir oldu. "Mi Soon!"

Hemen içeri gidip Mi Soon'un elindeki jileti aldı. Mi Soon vermekte direndiği için jilet hem Chittaphon'un hem de Mi Soon'un elini kesmişti.

Chittaphon sonunda aldığında ikisi birden yere oturdu. "Mi Soon... Ne yapıyorsun güzelim sen?"

Mi Soon'un gözlerinden yaşlar akmaya başladı. "Oymuş..."

"Ne?"

"Oymuş Chittaphon..." biraz daha eğilip Chittaphon'un kucağına yattı.

Chittaphon onu kucağından kaldırdı. "Gel bakalım sen benimle." dedi ve elinden tutup salona götürdü. Koltuğa oturttu. "Burada bekle."

Mi Soon'u salonda bırakıp mutfağa ilerledi. Telefonunu çıkardı ve rehberindeki Jaehyun'un numarasına bastı. Telefon açıldı. "Jaehyun buraya gelmen lazım."

"Chittaphon? Ne oldu?"

"Mi Soon... Az önce intihar etmeye çalıştı. Eve gelmeseydim... Ah..."

"Ah... Demek ki oymuş."

"Ne? Mi Soon da az önce aynısını dedi. Siz neler karıştırıyorsunuz Jaehyun?"

"Bekle... Bekle gelince konuşuruz."

***

Chittaphon gidip çalan kapıya baktı. Kapıyı biraz daha aralayıp Jaehyun'un geçmesini sağladı. Jaehyun "Salonda mı?" deyip hızla salona doğru ilerleyecekken Chittaphon, Janhyun'un kolundan tuttu. "Önce şöyle bir gel." deyip onu mutfağa götürdü.

"Şimdi anlat." dedi Chittaphon tezgaha yaslanırken.

"Mi Soon sana anlatır sanmıştım."

"Ama anlatmadı. Ve şimdi sen anlatacaksın Jaehyun."

"Chittaphon... Bunu benim sana anlatmam ne kadar doğru olur bilmiyorum."

"Jaehyun ya anlatırsın ya da çok daha farklı bir yolla iletişim kurarız."

"Tamam. Tamam anlatıyorum." derin bir nefes aldı. "Uzun bir süredir birisi Mi Soon'u taciz ediyordu. Ona aşıktı. Ama psikopatça bir aşık. Ve kendine IX diyordu. Mi Soon'a öyle bir aşıktı ki ona sahip olabilmek için... Ona sahip olabilmek için... Johnny'yi öldürdü."

Chittaphon elini ağzına götürdü. Gözleri dolmuştu."Ama... Herkese Johnny'nin balkondan düştüğünü söylediniz."

"Öyle gerekti. Johnny öldüğü gece öğrendim ben de her şeyi. Chittaphon... O geceyi görmen lazımdı. Eve geldik ve... Salonda Johnny'nin cesedi... Arkasındaki duvardaysa onun kanıyla yazılmış bir not vardı. O gece evde kalıp onu temizledim. "

"Ne? Elinizdeki en büyük kanıt oymuş baksana!"

"Gizli kalması gerekiyordu Chittaphon! Gizli kalması gerekiyordu. O geceki Mi Soon'un bakışını görseydin... Sen de benim yaptığımı yapardın. Emin ol."

"Devam et."

"Sonra Mi Soon, Yuta'yla sevgili oldu." alaylı bir şekilde güldü. "Piç kurusu... Oymuş işte Chittaphon. Daha neyini anlatıyım. Benim güzelimin hayatının içine eden, IX denen herif oymuş. Yuta'ymış." Chittaphon'un gözyaşları yanaklarından süzülmeye başlamıştı. "Şimdi izninle..." dedi Jaehyun. "En yakın arkadaşımın bana ihtiyacı var." Mi Soon'un yanına gitti.

Mi Soon koltukta oturuyordu. Önüne çömeldi. Yüzünü ellerinin arasına aldı. "İyisin. Bana bak Mi Soon... İyisin. Sen tanıdığım en güçlü kadınsın. Biliyorum... Biliyorum yaşadığın çok zor bir şey. Hem de çok zor. Ama benim tanıdığım Mi Soon o pisliğe gününü gösterir. Senin bugün yaptığın... Canına kıymaya çalışmak... Zayıflıktır Mi Soon... Sana yaptığı onca şeyden sonra... Ona gününü göstermeyecek misin? Bak... Bekle. " cebinden telefonunu çıkardı ve polisin numarasını tuşladı. Telefonu Mi Soon'a uzattı. "Şu lanet yeşil tuşa bastığın anda Yuta bitecek. Anlıyor musun? Hadi yap. Senin hayatını mahveden herifin hayatını sen de mahfet."

Mi Soon bir telefona bir Jaehyun'a bakıyordu. Telrar göz göze geldiklerinde Jaehyun kafasını salladı. Mi Soon'un eli yavaşça telefona doğru gitti.