cherry bra

11 🍒

Anais geldiğinde Eden kapıyı açtı. Eden onu gördüğüne çok sevinmişti ama Anais ruhsuzdu.

Hiçbir şey demeden Eden'ın bodrum katına indi. Eden onu takip etti.

Anais bodruma karanlık merdivenlerinden inerken paltosunu çıkarttı ve yere attı. Eden bodrum katına vardığında Anais yatağa oturmuştu.

Eden kızın yüzünü incelediğinde gözünün altında yorgunluktan çıkmış halkalar olduğunu gördü. Ama gözlerini kızın vücuduna yönlendirdiğinde kızın vücudunun her yerinde morluklar olduğunu gördü.

"Tanrım şu haline bak. Ne oldu böyle? Sana kim zarar verdi?" Anais gözlerini kapattı. Sanki Eden'ı duymuyormuş gibi hiç tepki vermedi.

"Beni bu şekilde vücudumdaki morluklarla çizmeni istiyorum Eden." Eden Anais'in çenesinden tuttu ve yüzünü inceledi. Yüzünün belli yerlerinde de çürükler vardı.

Kızın kahverengi gözlerine baktı. Kızın gözlerindeki ışığı göremedi.

"Çiziyor musun yoksa gideyim mi?" Eden bol bir tuval çıkarttı ve şövalesine koydu. Kıza beklemesini söyledi ve bodrumdan çıkıp odasına ilerledi. Çekmeceden annesine ait zümrüt bir kolye ve bir krem çıkardı. Ardından yeniden bodruma indi.

Anais'in yanına ilerledi ve arkasına geçti. Saçlarını kızın ensesinden çekti ve kolyeyi kıza takmaya çalıştı. Kolyeyi takmaya çalışırken elleri kızın cildine değiyordu. Eden böylesine yumuşak bir cilde dokunmamıştı.

Zümrüt kolye Anais'in göğüslerinin hemen üstünde bitiyordu.

Eden tuvalin önüne geçti ve resmi çizmeye başladı.

Bir kaç saat sonra resmi bitirdiğinde en çok değer vererek yaptığı resmin bu olduğunu düşündü.

Tam Anais'e haber verecekken kızın uyuya kaldığını gördü. Göğüsü düzenli bir şekilde inip kalkıyordu.

Eden onun ne kadar güzel ve masum olduğunu düşündü.

Eden'ın kalbi atmaya başladı.

Nazikçe Anais'in omzuna dokundu ve onu sarstı. Anais gözlerini açtı.

"Bana her şeyi anlatmanı istiyorum Anais."