2. BÖLÜM

120 36 93
                                    

Keyifli okumalar😉💚

ARAS'IN Anlatımı...

Elimde ikinci sigara paketim ile birlikte her zaman gittiğimiz clupte ,üst kattaki masamızda bizim çocuklarla oturuyorduk.

Masada dönen muhabbet şöyleydi, grubun kıskançlıkta nirvanayı delmeye çalışan Ejder, yanında da kısa bir elbise giydiği için Ejder'in radarına yakalanmış bir adet sevgilisi Selin vardı.Ejder hem Selin'e laf yetiştirmeye çalışıp, hem de etrafta göz gezdirip- ulan ben bu oyunu bozarım, var mı lan bize yan bakan,! buraya bakanı yakarım- diyen bakışlarını etrafa atmaya devam etti. Herhalde,Tatar Ramazan'a gönderme yapıyordu ama şaka bir yana Ejder'i tanıyan herkesin bildiği gibi sinirlendiğinde gözünün önüne bir perde iner ve feriştahı gelse önünde durmaz daha doğrusu kimse duramazdı.

Neyse Ejder'in yanında Barlas vardı elindeki viski bardağına bakıp yine birşeyler düşünüyordu, bu sefer önemli olaylar olmuşa benziyor.

Barlas ile bizim aramızda 4 yaş var. Çocukluktan beri abi kardeşten farkımız yoktur.Hatta daha fazlası bile vardır. Barlas küçükken böyle değildi yerinde durmazdı hatta fişek derdik ama son 8 yıldır kötü olaylar yaşadık. Bu olayların başı Güliz teyze ile Tayfun amcayı bir kaza da kaybettikten hemen sonra başladı.

Barlas kendini kaybetti o zamanlar, şimdiki gibi güçlü değildi. Zor oldu onu toparlamak ,annesini ve babasının kaybından sonra tekrar hayata bağlanmasını sağlamak. Zor oldu ama toparlandı.Eski fişek Barlas gitti yerine, yeni büyük abi Barlas Ataman geldi.

Elimdeki paketten yeni bir sigara çıkarttım, sigaramı yaktım içmek için dudağımın arasına tam alacakken elimden biri aldı , gözlerimi yavaşça kapattım ve açtım,tahmin edebiliyorum aslında ama yine bir bakayım kim.
Tam tahmin ettiğim gibi karşıma geçmiş bacak bacak üstüne atmış sigaramı keyifle içen ve yüzünde pis bi sırıtışla oturan Burak vardı.

O sigarımı tüttürerek içerken ,ben bu herifi neden öldürmedim hâla onu hatırlamaya çalışıyordum. Başkası olsa şimdiden ölüm fermanını noter de tasdikletip Karaca Ahmet ten kendine derin bi mezar kazıyor olurdu. Aslında canımı istese şu karşımdaki dangalak için veririm ama -sigarımı niye alıyorsun lan -diye bağırmak istesem de yine susmayı tercih edip, sakin olmam gerektiğini içimden tekrar edip durdum.

Tam o sıralarda Burak gevşeklik yapıp konuşmaya başladı
"Eee gençler ben iyiyim, siz nasılsınız?diyip sormadığımız sorunun cevabını verdi ,Ejder araya girip
"Biz iyiyiz de sen niye bugün canına susadın? " diye cevap verdiğinde Selin'in derin bi nefes aldığını fark ettim. Kıza nefes aldırmıyordu mal . Burak önce Ejder'e baktı sonra bana bakarak konuştu
"Ben hiç canıma susar mıyım kardeşim? Aras gitmeden önce sevdiği şeyleri yaparsam belki benim için buralardan geç gider diye düşündüm.İtiraf et çok iyi yapıyorum. "

dedikten sonra herkeste göz gezdirdi ,en son bakışları ben de sabit kaldı. Ben de ona -sen nasıl bi salaksın -diye en sert bakışlarımı attım .

Nasıl yaptıysa artık sigarayla elini yaktı mal,keyfimi yerine gelmişti . Barlas sessizliğini bozup araya girdi

"Behzat amcayı ikna edemedin mi hâla,istemediğin ortada Aras ,istersen ben bu konuyu halledebilirim. Bir evet de yeter biliyorsun? diye sordu, babam beni istesem de istemesem de gideceğimi kesin dille söylemişti. Ben de istemediğim için zorla gönderilecektim.Bu konu da babamla zıtlaşamadığım için Barlas'a cevabım ise

"Gerek yok ,babam kararını 3 yıl önceden verdi .Bu konuda annem de bir şey yapamadı , sadece süreci uzatıp ertelemeyi sağlayabildi. Hem artık yeni mekan bulmanın zamanı geldi .Artık yurtdışında buluruz bir kaç tane mekan.

diyip göz kırptım ve yine sohbet etmeye başladık .Masada başka muhabbet başlarken, ben de gidince neler yapacağımı düşündüm daha iki ay var gitmeme her neyse muhabbete katılıp,bizimkilerle gırgır şamata yaptık ama sadece Ejder, Selin, Burak ve ben, Barlas yine köşesine geçmiş sessizce düşüncelere dalıyordu.

RÜYA 'NIN Anlatımı

Sabah lanet alarmın sesiyle uyandım. Rutin işlerimi halledip hemen duş almak için banyoya girdim. Saat 8:47 idi . Kahvaltıya tam olarak saat 9 da başlıyoruz. Babam evdeki kurallara eksiksiz bir şekilde uyulmasını ister. Bu konu da çok serttir ve kurallara uymayana ceza verip bir daha yapmaması için uzun nutuklar çeker bu kendi öz kızı içinde geçerlidir. Elbisemi ve sade makyajımı da bitirdiğim gibi saate baktım ve yesss! 8:58 , bu aralar babamın gözüne batmamam gerek.

Merdivenlerden inerken annem ile babam masaya geçmek için koltuktan kalkıyordu. Beni ilk babam farketti
" Günaydın güzelim" diyip göz kırptı ben de dayanamayıp gamzeli yanaklarına öpücüklerimi bıraktım ve
"Size de günaydın ,kurt gibi açıktım ben ,hadi kahvaltıya geçelim. " diyip annemin de bebek cildi gibi olan tenini öptüm annem de saçlarımı okşuyarak yerime oturmam için baş hareketi yaptı .Benim de oturmamla yardımcılar servise başladılar.

Tam tabağımdaki krepi kesmeye çalışırken bileğimde bilekliğimin olmadığını farkettim . Ben sadece uyurken çıkartırdım ama dün çıkartamayacak kadar yorgundum .

Hemen masadan kalktım annem ve babamın seslerini duysam da geriye bakmadım. Çünkü aklım bileğimde beni rahatsız eden boşluktaydı. Hemen yatağıma baktım, nerdeyse odanın her santimine kadar arayıp, baktım. Hiçbir yerde yoktu .

Bulamamamın verdiği sinirle elim ayağım titriyordu.Yatağımın kenarına oturdum kendimi sakinleştirmeye çalışırken beynim de dönen tek soru -Bilekliğim nerde olduğuydu- ben bunları düşünürken dayanamayıp yatağıma uzandım.Hemen bilekliğimi bulmam lazımdı. Birden burnuma bir koku ilişti neydi bilmiyorum ama beni kısa sürede sakinleştirmiş ve mayıştırmaya başlamıştı.

Biraz daha aynı pozisyonda iken, babamın sert sesiyle
"Rüya hemen yanıma gel!!" dediğini duydum. Daha fazla sinirlendirmemek için hemen ayağa kalkıp üstümü başımı düzelttim.Babamın çalışma odasının önüne geldiğim de derin bi nefes alıp kapıyı çaldım,içeriden "gel" sesini duyunca kapıyı açıp içeri girdim .

Karşımda sinirden delirmiş bir adet babam vardı. Bana karşı olan bakışlarında saf öfke ve hayal kırıklığı ile baktığını ormanı hatırlatan yeşil gözlerin de net bir şekilde gördüm. İçimden bir ses bu sefer kurtuluşumun olmadığını söylüyip duruyordu .

Gözlerimi yavaşça kapattım beklemeye başladım. Aklımdan geçenlerden bir tanesi ise evde ne yaparsam sıkıntıdan ölmem düşüncesiydi.

Babam bir mucize olmadığı sürece büyük bir ihtimal beni 3 ay evden çıkartmazdı.Babamın derin nefes alıp vermeye başladığını duydum .Rüya işte şimdi bittin dedim içimden.
Haydi buyrun cenaze namazına...

(Yıldızları parlatıp ,yorum yazarsanız beni çok mutlu edersiniz .Yeni bölüm de yakında sizlerleyim😉)

Zamansız AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin