8. BÖLÜM

62 21 7
                                    

Medyada Aymira(BARLAS'IN yaşama sebebi) var...
Herkese iyi okumalar....

**********

YUSUF'UN Anlatımı

Hayatında ne aile ne de tutunacak bir nedenin olmadığında yaşadığını sanıp aldığın nefesin gereksiz ve anlamsız kaldığını anlarsın.

Hayat ile ölüm arasındaki arafta sıkışıp kalmışken kendimi yaşayan bir ölü gibi hissediyordum.

(Yusuf ile Barlas'ın tanışma sahnesi)

Bulduğum boş bankta oturup hırçın dalgalarını kayalara savuran denizi seyrediyordum.

Havaların soğuması ile sokaklar azalmış artık etrafta tek tük insan dolaşıyordu.Kalacak ne bir yerim ne de gidecek kimim kimsem vardı.

Sahilin diğer ucundan birkaç sarhoş adam buraya doğru geliyordu. Bu adamlar bana şuraçıkta zarar verse kimsenin beni korumayacağını beş yıldır sokaklarda yaşayarak çok iyi anlamıştım. Şuan onbeş yaşındaydım, bu yaşta yetimhanede olmam gerekirken ben sokaklarda kalmayı tercih edip hep kaçmıştım.

Tahminlerimde bana seslenen adamla birlikte yanılmadığımı anlamıştım. Ellerindeki içki şişelerini bana doğru sallarken" Para ver bize bücür" diyip yanımda durdular öndeki adam elini omzuma koyarak beni sarsmaya başladı.

Üstümdeki ince çekete sarıldım "ben de para yok" dediğimde verdiğim cevabın hoşlarına gitmediğini yanımdaki adamın boş şişeyi yere vurup kırmasıyla görmüştüm.

Elleri boş gitmemek için üstümdeki çeketi süzüp 'en azından çeket işimizi görür 'diyip ceketi çekmeye başladılar. Veremezdim çünkü beni sokakta bulan adam bunların üstümde olduğunu söyleyip elime bir zarf içinde eski bi fotoğraf ve mektup vermişti. O adam ölmüştü o da benim gibi sokakta kalıyordu.

Şimdi ise ailemden kalan tek şeyi benden alamazlardı. Çeket umrumda değildi soğuktan donsam gıkım çıkmazdı ama şu hayattaki umudumu ve hayatta tek sahip olduğum şeyi almalarına izin veremezdim. Adamlar inat etmeme sinirlenmiş olacak ki beni yere itip tekmelemeye başladılar.

Ben ise ailemden kalan son hatırayı korumanın verdiği mutlulukla içimden ' Hatıranıza iyi bakıyorum canımı veririm ama emanetinizi vermem ' diyip gözlerimi kapattım ve her vurduklarında bedenim de oluşan acının geçmesini bekleyip dua ettim.

Birden vurmaları kesilmişti gözlerimi biraz açtığımda ise birkaç adamın beni döven adamların pestilini çıkardıklarını gördüm.

Yanıma biri geldi ve iyi misin diye sordu, cevap verecek gücüm olmadığı için başımı hafif salladım.

Beni kaldırırken arkamızdaki adamlara ' biraz eğlenip gerekeni yapın 'diye emir verdi, adamlar peki efendim diyip yerdeki adamları arabaya sürüklemeye başladılar.

O günden sonra Barlas abi bana sahip çıkıp, okumamı sağladı. Okul bittikten sonra beni eğitip en yakın ve en iyi adamı yaptı. Ben onu abim ,o beni kardeşi olarak gördü.

Barlas abiyi hep güçlü ve yıkılmaz olarak bilip tanıdım. Ta ki yüreğinin kapılarını sevdaya açana kadar. Onun yüreğine düşen bu yangın sessiz ve acı çeken bir adamın haline çevirmişti onu .

Şimdi ise uzun zamandır takibe aldığımız kişiyi yani Barlas abinin yaşama sebebinin yerini kaybettik.

Öğrendiğimde hemen mobeselere bakıp nerde olduğunu bulmuştum. Ama bunu abime nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. İçimden 'Allah'ım sen abime dayanma gücü ver diyip bana merakla bakan abime baktım derin bir nefes alıp cümleleri toparlamaya çalıştım.

Zamansız AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin