Selam güzellikler ^_^
1 ay kadar bölüm yüklememiş olmamın nasıl bir açıklaması ya da özrü olabilir bilmiyorum ve wattpad dışında da bir hayatım var muhabbetlerine de hiç girmeyeceğim. Klavyem bozuktu, okulum vardı vsvs.
Hala bölümün tamamını da çevirebilmiş değilim, yarısından biraz daha azını çevirebildim ve onu ekliyorum. Devamını çevirdiğimde onu da ekleyeceğim.
Tekrar tekrar tekrar çok özür diliyorum, hepinizi seviyorum.
Ve bu arada şeker tadında bayramlaaaaarr <3
Bölüm 6: Bu Beni, 5 Seconds Of Summer’la Asla Tanışamayacağım Gerçeğinden Daha Çok İncitti.
“Kirazlarıma dokunma, Styles.” dedim dişlerimi sıkarak, gözlerimi kısarken sinirli bir şekilde kirazları gösterdim.
Harry gülümsedi. “Beni durdurmak için yapmayı planladığın şeyi bilmek isterdim.”
“Görülemeyecek kadar küçük olan hayalarını kesip, onları sen boğularak ölene kadar boğazına tıkacağım.” (vanessa neden böyle şeyler yazıyorsun va nes sa)
“Sapıkça,” dedi bana milyon dolarlık gülümsemelerinden birini yollarken.
Ona ters bir bakış attım.
Harry ofladı. “Danielle, sadece bir tane istiyorum. Bu şişmanlatıcı garip şeylerden birini vermek seni öldürür mü?”
“Evet, öldürür. Çünkü onların hepsini ben yiyebilirim, sen değil.”
“Bırak gitsin, Dani.”
“Bırak gitsin, bırak gitsin, tutama- (let it go, let it go, can’t hold it back-)” dedim bağıra bağıra. “Cidden, Styles, kirazlarımı bana ver!”
“Sevimliydi.” dedi Harry.
“Seni uyarıyorum, Harold.”
Tek kaşını kaldırırken hala gülümsüyordu. Önümdeki kirazı yemesini falan bekledim ama gülümsemesi aniden şeytani bir hal aldı. Daha ne olduğunu anlamadan, bir kiraz yüzüme fırlatıldı ve yüzümde kırmızı bir leke bırakarak yere düştü. Harry kahkaha atarken ağzım şokla açıldı ve yüzüme bir kiraz daha atıldı.
“Onları boşu boşuna harcama, seni kiraz katili!” diye bağırdım, ama o kiraz atmaya devam etti.
“Hızlı düşün,” dedi devam ederken, ama konsantre olamıyordum ki.
“Keser misin şunu?” diye tısladım yere düşen üç kirazı toplarken, kalbim çıkacakmış gibi atıyordu. “Bu beni, 5 Seconds Of Summer’la asla tanışamayacağım gerçeğinden daha çok incitti.”
“Kiminle?” dedi Harry kaşlarını çatıp.
Gözlerimi ona diktim. “Bu mutfağa ve eve girmeni sonsuza kadar yasaklıyorum.”
Harry gülümsedi. “Bence çok aşırı tepkiler veriyorsun, Dani.”
“Bence yüzüne bir tokat yemek üzeresin.”
“Biraz acımasız mıyız dersin?”
“Sadece gerçekleri söylüyorum.”
Harry başını eğlenceyle salladı, ben bana fırlattığı kirazlara bakıp söylenirken beni izledi. Artık asla karnımın içinde olamayacaklardı ve bu berbattı. İtiraf edeceğim, beynimin içinde onları korumam gerektiğine dair düşünceler vardı ama evet, lanet olsun, artık çok geçti, değil mi?
Harry karşıya doğru giderken saate baktım, geceyarısına geliyordu. Gözlerim beni yanıltıyor olmalıydı çünkü Harry’nin sekiz saattir burada olması mümkün değildi. (Okul üçte bitmişti ve o, dörtte buraya gelmişti.) Benimle birlikte Sindirella’yı, Güzel ve Çirkin’i, Küçük Deniz Kızı’nı ve Alaaddin’i izlemiş olması mümkün değildi. Cidden, hiçbiri mümkün görünmüyordu.
“Geç oldu, ha?” dedi Harry ben ona bakarken, dudaklarında küçük bir gülümseme vardı.
“Evet,” dedim beceriksizlikle ellerimle uğraşmaya çalışarak. Ona, kaba olmadan, buradan ne zaman gideceğini sormanın bir yolunu arıyordum.
Onun sinir bozucu arkadaşlığından hoşlanmam kötü müydü?
Evet, evet öyleydi.
Harry gülümsedi. “Başka bir filme devam edecek miyiz yoksa bu yeni Danielle de tembel bir tarafa sahip mi?”
“Şş. Tembel taraf asla yok olmaz.” dedim oturma odasına girerken, Harry de beni takip ediyordu. “Bazı şeyler asla değişmez, Styles.”
Harry cevap vermedi ve koltukta yanıma otururken dudağını ısırdı. Kendimi ona bakarken buldum, bana hakaret etmeden bu kadar uzun süre benimle kalmış olmasının sebeplerini düşünüyordum. Evet, kirazlarımı çalmak çok acımasız ve zalimceydi ama saçım, kıyafetim, ayakkabım, yüzüm- hiçbir şeyim hakkında en ufak bir kötü yorumda bulunmamıştı. Bu konuda endişeli ve heyecanlıydım.
Beklenildiği gibi, Harry beni ona bakarken yakaladı ama başka bir yere bakmadım. Birbirimize bakıyorduk ve onun güzel yeşil gözleri içimde, daha önce hiç bilmediğim bir yerlere dokunuyordu ama bunu göz ardı etmeye çalıştım. Bunun yanında, zaten fazla düşünemedim çünkü Harry kibirliliğiyle aramızdaki sessizliği bozdu.
“Lütfen, Danielle. Seksi olduğumu biliyorum ama her an baygınlık geçirecekmiş gibi bakmana gerek yok.”
“Baygınlık? Senin yüzünden? Bu mümkün mü?” diye homurdandım.
“Bir kere yaptın,” dedi göz kırpıp.
“Seni anlayabilmek imkansız,” dedim kafamı sallayıp, koltuğa yayılırken.
Harry gülümsedi ve gülümsemesi ciddi bir ifadeye dönüşmeden önce omuz silkti. “Kimse anlaşılması kolay değildir, Danielle.”
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Possessive ÇEVİRİ
FanfictieHikaye, benim hikayem değil. @1DLover121 hikayenin asıl sahibi. Çevirmek için izin aldım.