Yurda gidene kadar binbir tane müzik dinledim.Dışardaki hiçbir sesi duymak istemiyordum.Haftaya havalar daha da soğucak.Zaten genelde benim doğum günümün olduğu hafta ya rüzgar olur yada da dışarıya yağmurdan çıkılmaz oluyordu.Bu gün hava biraz esiyordu ama abartaracak kadar esinti yoktu. Şuan telefonumda 'Koray Avcı'nın Yine Aylardan Kasım' şarkısı çalıyordu.
Bir teselli ver
Kırılan gururuma
Bir tebessüm et
Unutursun zamanla
Yine dalmışım, aynada yüzüm ağlar
Yine dalmışım, elimde fotoğraflar
Yine aylardan kasım
Sanki sende kaldı bir yarım
Her nefesim her anım
Sanadır canımTam da bu ay ile uyumluydu.Bu adama bayılıyorum.Sesini bırak şarkı sözleri çok güzeldi.Yurda gelmiştik,herkes eline birer tane eşya aldı.Zaten çoğunluğunu bizden önce gidenler almıştı bazılarımız aldı bazılarımız almadı.Ben sepeti almışken Feride hoca bana 'Mayıs sen alma,sana birşey sorucam diğer kızlar alsın' demişti.Feride hocanın benim ismimi telaffuz ettiğinde evet korktum çünkü korkulmayacak gibi değildi.Bir anda senin ismin söyleniyor ve gün içinde her zaman senin ismin duyuluyor,inan sende korkarsın.
Herkes merdivenlere doğru eşyaları çıkartıyorlardı.Ben Feride hocaya biraz yaklaşarak 'buyrun hocam,bir sorun yoktur umarım' demiştim tedirgin bir şekilde.Feride hoca 'yok yok tedirgin olma,ben şey soracaktım yarına hani hanım elinin açılışı için birkaç kız toplıyacaktın ya topladın mı diye bir soruyum dedim' demişti.Feride hocanın ağzından bu sözcükler dökülünce çok sevindim, bende bu gün hakkında birşey söyleyecek zannettim.Hanım eli açılışı şöyle oluyor ,bizim okulda bütün yıl boyunca yapılan tüm eserler işte oyuncaklar, resimler,el işleri... felan onları sergilemek için bir yer tutuyoruz orada bunları sergiliyoruz,hatta satın almak isteyenler olursa onlara satıyor toplanan parayı da bizden daha küçük bizim gibi yetim çocukların bulunduğu yurtlara bağışlıyoruz.Bende hocanın sorduğu soruya :
-Iıı..şey...evet hocam Ecrin,Tuğba,Emel,Ravza,Sedef bir de ben' dedim.Feride hoca :
-Hepsi kendi rızası ile geliyor demi sonra ben istemiyordum siz beni götördünüz demesinler de.Sen yine de diğerlerine de sorsaydın onlar da bizi neden görevlendirmedini demesinler de.
-Ben zaten bizim odadakilere sordum onlardan sadece Ecrin gelmek istedi çünkü ben geldiğim için,diğerleri de gelmek istemediler zaten.Hocam bizim yurttan sadece biz mi geleceğiz?
-Yok bir de Selin hocanın sorumlu olduğu odalardan gelenler olucak,demişti.
-Yine bu günkü gibi servisle mi gideriz? diye soru yöneltmiştim.
-Ya bilmiyorum ki müdire hanım ile hiç konuşmadık.Bana kalsa yürüyelim diyeceğim de elimizde malzemeler de olucak ya onlar sorun.
-Hocam onlar sorun olmaz ki,güzelce kutulara koyarız her birimiz birer tane alır götürürüz,bence hiç gerek yok servise, dedim güzelce yürüyerek gidelim işte.
-Hım bir yarın olsun bakalım,baktık yükümüz hafif yürüyerek gideriz,demişti .Konuşmamız bitince yurda doğru yürüdük, Feride hoca bu gün bizim yurtta kalacaktı.Ben üst kata çıkmak için yönelince 'iyi geceler hocam' dedim.O da bana 'iyi geceler kuzum,he bir de yarın 7'den önce kalkmaya çalış kızları kaldırırsın' demişti.Bende onu onayladım.Yarın yine erken kalacaktım.Ben merdivenlerden çıkarken telefonuma mesaj geldi hemen telefonumu sesize aldım çünkü herkes yatmıştı. Mesaja baktım yabancı bir numaraydı.Normalde yabancı numaralara cevap vermezdim çünkü onlar arıyorlardı,ama bu defa mesaj atmışlardı.Mesajı açtığımda 'bu gün çok güzeldi' diye bir mesaj yazıyordu. Yazan kişi şu an çevrim içi idi.Aklımdan Ecrin geçti beni bazen böyle oynatıyordu.Mesaja karşılık vemekle vermemek arasında kalmışken tekrardan bir mesaj daha geldi.Mesajda 'çevrim içi olduğunu biliyorum ve o deniz mavisi gözlerini özledim' yazıyordu.Mesajda 'deniz' yazınca tuhaf olmuştum.Mesajı tekrar okudum ve 'pardon ama kimsiniz?' diye bir cevap yazdım.O sırada bizim odanın olduğu kata çıkmıştım.Mesaj hemen gelmişti ama bu sefer resim gelmişti, gelen resim Deniz ile benim resmim di.Oha dedim bu bu nasıl olurdu, gerçi neden şaşırıyordum ki,o benim numaramı kayıt etmişti ben onunkini kayıt etmemiştim.Bende ona cevap olarak 'ha sen miydin' diye cevap yazdım.Geri kendime 'sen salak mısın' hemen sil şu mesajı dedim çünkü sanki onunla arkadaş gibiymiş gibi ama biz bilmiyorum.Tam silecek ken mesajı gördü.Oda bana 'ooo bakıyorum da hemen unutulmuşum' demiş ve ağlayan emoji göndermişti.Ben de gülerek 'sen hiç unutulur musun' diye mesaj gönderdim.Mayıs sana ne oluyor? bu ne haller yok sen hiç unutulur musunlar hemen havaya giriyorsun.Ben hemen 'yani beni kurtardığın için demiştim' diye mahçupça bir mesaj yazdım,o da bana yara bandı emojisi göndermişti,galiba bu yardım amaçlı göndermişti.Bana 'ben seni piknikte çekindiğimiz fotoğrafı göndermen için rahatsız ettim,bu arada ne yapıyorsun?' diye bir mesaj attı.Ben ilk Denizin çektiği resimleri ona attım,sonra yeni yatmaya gittiğimi yazdım. Birbirimize 'iyi geceler' bir da ay dede emojisi göndererek konuşmamız son buldu.
Odaya gittiğimde beş kızın dördü uyumuş bir tanesi beni elinde terlikle ayakta bekliyor.Tabiki de bu benim savcım Ecrin'di. Ecrin gün boyunca bana 'akşam görüşeceğiz,akşam görüşeceğiz' diyordu,ben onu tınlamamıştım,meğer ki kız cidden sorguya çekecek beni.Arkamı kapıyı kapatmak için dönünce 'kapatma! şimdi aşağı iniyoruz bahçeye' sessizce demişti.Ben de 'hayır Feride hoca bu gece burda' demiştim,ama aslında bu bir kaçış yöntemi idi.Benim üzerime yürüyerek 'aç kapıyı!' demişti.Şimdi sessizce konuştuğumuz için yarın sabah kızlardan azar yiyecektik.Ben kapıyı açtım,önden o çıktı arkasından da ben çıktım.
Bizim katın merdivenlerine ilk önce Ecrin oturunca bende yanına oturdum.Feride hoca bizi görür diye merdivenlere oturduk
-Anlat bakayım şimdi, demişti.Bende:
-Ne anlatayım Ecrin savcım demiştim gülümseyerek.
-Mesela Deniz,onu anlatabilirsiniz Mayıs hanım demişti. Yüzündeki o gülümseme gitmiş,yerine ciddi bir ifade bürünmüştü.
-Ne anlatayım ya! Deniz işte,şey...Kerim hocanın oğlu,demiştim.Biraz siznirli şekilde.
-He Mayıs he! Deniz Kerim hocanın oğlu olduğunu, aşırı yakışıklı olduğunu ve de senin ondan biraz hoşlanmış olduğunu biliyorum, demişti.
-Ya ne alakası var? Tamam yakışıklı yani de ne yapayım, Allah sahibine bağışlasın.Hem o kim? ben kim? demiştim,istemeye istemeye.
-Neymiş senin ondan eksik tutan?
-Ne bileyim, o öğretmen çocuğu...
-Ne yani sadece bu mu? Kızım sen iyi misin.Şimdi onun babası ögretmen olduğu için mi?onun için sevgili olamazsınız öyle mi?
-Hayır yani ben sadece bunu demedim yani...
-Kızım senin anne baban olmayabilir,öğretmen çocuğu da olmayabilirsin,ama ben varım,o kadar kardeşin var,hocalarımız var...demişti benim sözümü keserek.Ben onu ağlayarak dinliyordum.Keşke gerçekleri söyleyebilmeye cesaretim olsa.Ecrin sarıldım ve kulağına 'siz aile kelimesine sığmayan en değerli varlığımsınız,özellikle sen benim sebebimsin kardeşim yaşama sebebim' demiştim ve merdivenlerin başında ikimiz de alıyorduk,o da bana 'sende benim sebebimsin,sen benim kardesimsin,ölene kadar sen benim ben senin yanında olucak...' demişti kardeşim.Biraz rahatladıktan sonra bir anda cesaretim patladı ve:
-Ben,Denize karşı...yani ben onu görünce bana birşeyler oluyor... demiştim.Ecrin bir anda bana bakarak:
-Îşte işte bu...
-Ben bilmiyorum,eli elime deyince,onun o koyu kahve gözlerine bakınca bana birşey oluyor anlayamıyorum.Bu bir his biliyorum ama ne...
-Aşk...O hisse biz aşk diyoruz,demişti kardeşim.Biraz rahatlamıştı, ilk defa oluyordu böyle şeyler,ismini daha yeni öğrendiğim şeyler.
-Ama...Bir var...
-Ne, nasıl yani? anlamadım.
-Bilmiyorum,hani beni toptan kurtardı ya ben onun kolunu sıkmışım bir bakayım dedim bakınca büyük harfler ile 'Melek' yazıyordu.Ben onun için hızlı hızlı yürüdüm.Sadece bu değil, hani Kerim hoca piknikte çektiğimiz fotoğraflar var ya onları Deniz'e at demişti ya, benim numaramı yazmam için telefonunu uzattı kiliti 'Melek' demişti.Bence sevgilisi var...
-Yok ya ben Denizin sana nasıl baktığını biliyorum,herhalde iki kişiyi bir arada idare edemez,hem belki kız kardeşidir ya da annesi,demişti Ecrin.Ben hiç pozitif düşünemiyorum ki ama konuyu Ecrin anlattıkça rahatliyordum.Saat iyice geç olmuştu,yarın bir de erken kalacaktık.Beraber odaya doğru gidiyorken ben Ecrine 'bu gün beraber yatalım mı?' demiştim.Ben genelde canımın sıkkın olduğu zamanlar Ecrin ile yatıyorum.Ecrin de zaten kabul etmişti.