Kvs- 28

2.9K 204 50
                                    

Öncelikle şunu söyleyeceğim bölümde bilerek 'abi' yazdım. Yani ağabey tuhaf geliyor o yüzden. Herneyse bölüme geçelim.
Bölüm şarkısı: Pera - Veda Busesi

Gece'den...

"Bera, şimdi nasılsın?"

"Daha iyiyim Berat, merak etme."

Abim neden birden böyle sormuştu ki?

"Abi?"

İkisi aynı anda "Efendim?" Dediklerinde kıkırdamıştım.

"Berat abi? Neden öyle sordun?"

"Çünkü senin salak abin hasta!"

"Lan mal! Hani söylemeyecektin!"

"Abi, hasta olduğunu niye söylemedin?! Gelmezdik buraya! Evde otururdun kıçının üstüne, dinlenirdin!"

Bera abim, Berat abime 'senin ebeni kaydıracağım' bakışı attığında Berat abim birden bağırdı.

"Ha suçlu benim yani! Ben ne yaptım aq malı?! Öğrenmeyecek mi sonunda?!"

Bera abim, kafasını sallayarak onu onayladı. Eninde sonunda öğrenecektim. Sadece daha erken olmuştu.
Hala Bera abime öldürücü bakışlar atarken, fark etmiş olacak ki anında savunmaya geçti.

"Hiç öyle bakma bana Gece! Ne yapsaydım? Sevdiğim kız içerdeyken ben orada dinlensemiydim?! Beni de anlayın birazcık!"

"Bera, seni anlıyorum."

"Beni anladığın falan yok Berat! Lan veda edemedim ona ya, veda! Hatırlamaz bile beni! Beni ilk sol yanağımdan öpmüştü. Sonra ise utanıp kaçmıştı. Bir daha o dudakları değmedi  yanağıma."

Dediğinde gözünden bir yaş süzüldü. İçim acıdı. Bera'ydı o. Ağlamazdı. Sırf bizim için ağlamazdı. Ben evin annesi olurdum, Bera abim ise babası. Berat abimeyse evin çocuğu olmak kalıyordu. Annem öldükten sonra  ben ve Berat abim yıkılmışken, abim bizi yeniden inşaa etmişti.

Her ne kadar Berat abimle ikiz olsalarda, o daha soğukkanlı ve birazcık daha olgundu. Onun dışında bütün özellikleri aynıydı neredeyse.

Aklıma gelen şeyle Bera abimin, ilk alnına yasladım elimi. Sonrasında emin olmak için boynuna götürdüm. Ateşi yoktu. Derin bir iç çekerken. Berat abime gel işareti yaptım. Bera abimin yanına gelince, ikisine birden sarıldım. Onlarda kollarını bana sararken kimseyi umursamıyorduk. Yakında ikisininde doğum günü olacaktı. Ve aklımda çok güzel bir hediye vardı.

"Gidelim mi artık? Hem kafa buluruz biraz. Ne dersiniz?"

"Bana uyar da. Bera'yı bilmem"

"Bana da uyar."

Tam konuşmaya başlayacakken sözümü kesti.

"Ama dışarıda değil. Evde. Alırız cipsimizi, biramızı, çerezimizi, açarız şarkımızı, buluruz kafayı."

Hayallerim yıkıldı lililili! Herneyse.  Bera abime sinirle bakıp ayağa kalktım. Benim bu halime, onlar gülerken arabanın yanına varmıştım. Bera ve Berat abimi beklerken sonunda geldiklerinde, Berat abim elindeki araba anahtarından kapıların kilidini açtı. Hızla arkaya binip kapıyı sertçe kapattım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Gece kalk hadi. Geldik."

Yanağıma değen yumuşak dudaklarla, gözlerimi hafif araladım. Arabada uyumuştum herhalde. Tabi yol yarım saat olunca. Normal. Açık olan kapıdan çıktığımda beni bekleyen iki abiminde yanaklarına öpücük kondurup binaya girdim.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

"Bera abi?"

"Efendim?"

"Küçükken gitmeden önce ona birşey demek veya yapmak ister miydin?"

Bera abimden önce Berat abim davranmıştı.

"Bana anlatmıştı. Ve yapmak istediği şey bu şarkıyla uyumlu."

Dedi ve Pera'dan, Veda Busesi'ni açtı.

Ne alakası olabilir ki.

Bera abim, konuşmaya başlayınca dikkatimi ona verdim.

"Demiştim ya hani ' ilk sol yanağımı öptü' diye."

Heyecanla araya girip

"Sonrada utanıp kaçmıştı." Dedim.

Abim hafif tebessüm ederken anlatmaya devam etti.

"Sonra bir daha buluşmuştuk. Ona neden özellikle sol yanağımı öptüğünü sorduğumda bana 'çünkü kalbin sol tarafta ve bu öpücüğün kalbine daha hızlı ulaşmasını istedim' demişti. O gün hızla ona sarılmıştım. O dedikleri  beynime kazanırken nereden bilebilirdim ki ertesi gün gideceğimizi? Berat ile eve geldiğimiz de annem eşyaları kolilere koymuştu ve kapının hemen yanında birkaç bavul vardı. Annem hızlıca bize durumu anlattığında tam kapıdan geri çıkıp Alya'nın yanına gidecekken, annem salondan yukarıya çıktı. O sırada arkamdan Berat bağırmıştı. Arkamdan o lanet olası, ibne, sözde annemin çok sevdiği kocası tutup kapıdan uzaklaştırdı ve kapıyı kilitleyip çıkmamızı engelledi. Bizde kısayız  o zamanlar yetişemiyoruz ne anahtara ne kapının koluna. Neyse işte ertesi sabah kalktık. Benim gözlerim ağlamaktan kıpkırmızı. Annem ne olduğunu sorduğunda birşey diyemiyordum. Çünkü o şerefsiz beni Berat ile tehdit etmişti. Sonra arabaya bindik. Tabii hatırlarsan Alya'ların evi bizden biraz uzak. Bu yüzden de gidemedim ama ona sadece bir veda busesi  bırakmak isterdim."

Dedi ve duraksadı. Tam o sırada şarkının en sevdiğim yerine  gelmiştik.

Bir veda busesi bile bırakmadan gitti.
Gidiş o gidiş....

Sevgilerle Gecenin Yıldızı...

Kurabiye Ve Süt °Yarı Texting°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin