10- dünya yalnızca bize mi dar gelir?...

730 77 16
                                    

Sezgin: Sen ciddi misin?

Sezgin: Allah'ım... İnanamıyorum!

Sezgin: Tamam, tamam hemen yarın buluşalım. :)

Sezgin: Ama kararını ne değiştirdi?

Hale: Yarın buluştuğumuzda konuşuruz. Benimde şartlarım var.

Görüldü

*

~Ertesi Gün~

Oturduğu sandalye titriyordu. Yarım saat erkenden gelmiş, kenarda dışarıyı gören bir masada oturmuş ve heyecandan ayaklarını sallıyordu. Heyecanlı ve stresli olduğu o kadar belliydi ki, kafedeki insanların bakışları ona kayıyordu. Yine de hiçbir şey umrunda değildi. Hale dışında.

Tam da öyle oldu, kapıdan giren dört kişi arasında gözleri sadece ona odaklandı, kalp atışı hızlandı.

Hale'nin bakışları da onda durunca ayağa kalktı ve masaya geldiğinde sandalyeyi çekip oturmasını sağladı. Ardından düğümlediği ceketin düğmesini açarak karşısına oturdu.

"Hoş geldin." Yüzünden gülümsemesi hiç solmuyordu, Hale'nin asık suratı bile bozmaya yetmedi onu.

"Hoş buldum. Çok vaktim yok, o yüzden hemen konuşalım mı?" Hale'nin sorusuna kafasını salladı. Aynı zamanda garson gelmiş ve siparişlerini alıp geri gitmişti.

Birkaç dakika ikisi de kim konuşacak diye bekledi. Bu işe mecbur kalan Hale için yeterince zor olan bu durum karşısında Sezgin lafa başladı.

"Kararını ne değiştirdi?"

Hale, birkaç saniye sadece suratına baktı. Sevgisine inanmak için bir şey aradı gözlerinde. "Ailemin ve benim paraya ihtiyacımız var, sadece buna acilen ihtiyacımız olduğunu fark ettim."

Bu lafları canını yakmıştı Sezgin'in. Zaten ne bekliyordu ki? Bir günde ona aşık olup bu yüzden kararını değiştirmesini mi? Biliyordu olacakları, bunun olacağını da biliyordu. O yüzden canının yandığını belli etmemeye çalıştı. Bunu kendi istemişti sonuçta.

"Anladım," Söyleyecek başka şey aklına gelmedi çünkü. Sadece yanına olacağının mutluluğu vardı. "Şartın ne peki?"

Derin bir nefes alma ihtiyacı duydu Hale. Bundan sonra hayatının nasıl olacağı hakkında hiçbir fikri yoktu.

"E-evlendiğimiz zaman aramızda bir şey geçmesini istemiyorum. Yani birlikte olmak-..."

"Tamam." Gülümsemeye çalıştı Sezgin. "Yanımda olacaksın ya, o da yeter bana."

"Bir de," Bu gerçeği nasıl kabullenecekti? "Sana büyük bir borcum olacak, şimdi bulamadığım iş seninle evlenince de karşıma çıkmayacak, biliyorum. Seninle evliyken, senin paranla sana borcumu da ödeyemeyeceğim. Demek istediğim, bu borç hiç bitmeyecek, biz hep evli kalacağız ama benim içimde sana karşılık verebileceğim o hisler yokken. Sen, buna hazır mısın?" Cümlesi bittiğinde sesi titretmişti. İkisi içinde zordu şu an.

Sezgin, masada duran suyu içip sakin kalmaya çalıştı. Bu gerçeklerin böyle söylenmesi onu derinden etkilemişti.

"Hazırım." Kafasını salladı Hale. "Ama," Devamı gelecek cümleyi merak etmişti ama korkuyordu da. Bu yüzden yutkundu ve ardından güçlü durmaya çalışarak baktı Sezgin'e.

"Bir gün bana aşık olacağını biliyorum. O günü nefesimin yettiği son ana kadar bekleyeceğim. Bunu bilerek yanımda dur, lütfen."

"Dünya yalnızca bize mi dar gelir? Utandırmaz günahlarım, sana soyunduğum..."

*
*

Şarkı sözünü nereye sıkıştıracağımı bilemedim ve burada bitiyor sözler. Zaten birkaç bölüme final :')

Saçma oldu diyenler?

Aklımdaki sahneleri yazamıyorum, kelimeler yetmiyor, saçma olduysa tüm sebebi budur.

Acıtamaz - yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin