7 • unexpected person (j)

2.1K 216 71
                                    

7

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

7.Bölüm • Beklenmedik Kişi (J)

Chaeyoung.
Büyük girdaplar,
büyük yıkımlar ve daha fazlası.
Her şey sadece bir saniye içinde gerçekleşmişti.

Kendimi bir anda sadece masallarda olacak bir çukurun içinde bulmuştum. Bu sihirli girdabın sonuna ulaşmamız saniyeler içinde gerçekleşmişti ve şimdi küçük bir camın aydınlattığı büyük bir odadaydım.

Kulağıma gelen tek ses, kapının kilidini zorladığımda çıkan takırtıydı. Çaresizce kapıya yeniden vurduğumda hiçkimsenin beni duymamasıyla sessizlik biraz daha içime işledi.

Sahiden neredeydim ben? Burası neresiydi? Beynimde binlerce cevapsız soru seyahat ediyordu ancak soruları yanıtlayacak bir cevap yoktu.

Sadece birkaç parça bir şey hatırlıyordum ve girdaptan düştüğümde başımı çarpmış olmalıydım ki uzun süredir yerde baygın halde durduğumu uyanınca anlamıştım.

Eğer ben burada yalnızsam diğerleri neredeydi? Jungkook ve yardımcısını da tıpkı benim gibi bir yere kilitlemiş olmalıydılar.

Beni buraya kilitleyen kişinin kim olduğunu tahmin etmek hiçte zor değildi, her şey Jungkook'un dedikleriyle aydınlanmıştı. Beni o koca ormanda bırakıp Jungkook'un beni bulmasını sağlamıştı böylece saray boş kalacaktı ve o da kontrolleri eline alacaktı.

Öyle de olmuştu yoksa bizi neden saf dışı bırakmak için buraya kilitlerdi ki? "Yardım edin!" ellerim ile kilidi kırmaya yeniden çalıştığımda aniden gıcırtıyla açılan kapıyla dengemi kaybetmiş ve yere düşmüştüm.

"Sakin durun ve ses yapmayın majesteleri." şövalye kılıklı adam bana bakarak normalce konuştuğunda kaçmak için bir hamle yapmıştım ki kolumu sımsıkı yakalamıştı.
"Eğer kaçmaya çalışırsanız sizde cezalandırılırsınız."

"Kim tarafından?" dedim alaylı ve kızgın sesimle. "Efendinizden korkmuyorum, şimdi çıkarın beni buradan!"

Korktuğumu belli etmemek için büyük bir cesaret ile yeniden kapıya doğru yürüdüğümde dışarıdan gelen tanıdık ses ile bir anlık duraksadım. Bu Jisoo'nun sesiydi ve kendisine yardım edilmesi için haykırıyordu.

Önüme geçen şövalyeyi hızlıca itip odadan dışarı çıktığımda beklediğim gibi karşımda Jisoo'yu gördüm. Ancak onu öylece Jimin'in karşısında dizlerinin üzerine çökmüş bir vaziyette görmeyi beklemiyordum.

"Kardeşine fazla güvendin Jisoo. Bak şimdi yok olup gidecek ve geriye sadece ben ve benim olacak olan bu krallık kalacak!" Jimin, Jisoo'nun başında alayla gezinmeye başladığında önce sessizliği bozan ayakkabılarına kaydı gözüm. Sonrasında gözlerim, gözleri ile buluştu ve bana da Jisoo'ya attığı gibi alaylı bir bakış attı.

legend あ rosekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin