21.Bölüm • Mektup
Otivia Krallığı her zamanki büyüsünde yeni bir sabaha yelken açmışken yatağında gözlerini yorgunlukla açan Veliaht Prens Jungkook huzursuzca kıpırdandı. Tam olarak dün gece, Chaeyoung'a duygularını fısıldadığı andan beri düşünceleri kafasında içinden çıkılmaz bir halde çoğalmıştı.
Öyle ki bu düşünceleri onu, Chaeyoung'un kollarının arasından kayıp kaçtığı zamandan beri hiç rahat bırakmamış ve uyutmamıştı. Bugün av talimi için saraydan ayrılması gerekiyordu ancak gözünde bir gram bile uyku yokken bunu yapmak onun için çok zor olacaktı.
Neden kaçıp gitmişti ki Chaeyoung? Neden hislerine cevap vermemişti?
Aklındaki sorular ile çıldıracak gibi olduğunu düşündü Jungkook. Tam olarak ilk kez, ilk kez birine karşı aşkı için yanıp tutuşuyordu. Bugün itibariyle bir ay olmuştu prensesin bu saraya ilk adımını atması. Başlarda ablası Jisoo'nun bu arkadaşına sarayda bir yer vermek istemese de zamanla prensesin oldukça değiştiğine şahit olmuştu.
Hatta öyle ki azarladığı o prenses birden sevdiği kadın oluvermişti. Bazen bu değişimi saatlerce düşündüğü zamanlar oluyordu. O kibirli, küstah Prenses Rose yerini nasıl böyle bir masumluğa bırakmış olabilirdi ki?
Ve işte bu sorunun bir cevabı vardı, Jungkook'un aklındaki diğer soruların aksine. Çünkü Jungkook bilmiyordu, kalbini kaptırdığı kişinin Prenses Rose değilde Chaeyoung olduğunu. Ama anlayacaktı, çok yakında.
Jungkook'u düşüncelerinden bölen şey odasının kapısının sertçe açılması ve içeriye Kral Jeon'un girmesi oldu.
"Bugün hiçte erkenci değilsin Prens Jeon, yoksa okçulukta bana karşı şimdiden mi kaybettin?"
Kral Jeon gülerek oğlunun odasında gezinmeye başladığında Jungkook tek kaşını kaldırarak babasına baktı. Bugün avcılık için çıkacakları gezi de her zaman olduğu gibi okçuluk yarışları da olacaktı. Ve Kral Jeon tarihin en iyi okçularından biriydi. Jungkook onu küçüklüğünden beri yenemediği için Kral Jeon oğluyla alay etmekten asla vazgeçmiyordu.
"Hayır," dedi Jungkook yatağından yavaşça ayaklanırken. "Bugün seni yendiğimde tahta doğru kişiyi geçireceğinden emin olacaksın, baba."
•••
Veliaht Prens Jungkook, yardımcısının üzerine deri ceketini de giydirmesi üzerine av için hazır hale geldiğinde gülümseyerek uzun çizmelerini ayağına geçirdi. Bu sırada yardımcısı sırtına takacağı ok çantasını ayarlıyordu.
"Artık hazırsınız efendim."
yardımcı, ok çantasını da hazır hale getirdiğinde prensin önünde saygıyla eğildi ve Jungkook'un çıkması için kapıyı açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
legend あ rosekook
Fantasy❝Burası ölümle yaşamın arasındaki son çizgi, burası kaybolan ruhların yeri. Burası Otivia, diğer bir adıyla karanlık şehir. Burada anılar yok, yaşanmışlıklar yok. Burası sadece büyük bir efsanenin dönüm noktası. Ve sen, Otivia için var oldun. Efsane...