Why

muse

"Hadi ama gelmelisin, Amelia!"

Kitaplarımı ve kalemlerimi sırt çantama hızlıca koyarken ona bakmadım.

"Bak, yetiştirmem gereken ödevler var. Bugün olmaz."

Oturduğum sandalyeyi geriye itip ayağa kalktım.

"Saatlerdir burada yapıyorsun zaten,"

"Henüz bitmedi,"

Gözlerini devirip derin bir nefes verdi. Ona son bir bakış atıp kütüphanenin çıkışına yöneldim. Onunla tamamiyle arkadaş bile değildik, neden gelmem konusunda böyle ısrarcıydı?

"Neden bu kadar inatçısın? Sadece biraz eğlenelim istiyorum. Neredeyse bir senedir birbirimizi tanıyoruz ve pek beraber takılmadık,"

"Lexi," diye mırıldandım derin bir nefes vererek. "Partileri pek sevmiyorum. Takılmak için oralara gitmemize gerek yok ki zaten."

İç çekti. "Sadece bir kereliğine gelemez misin? Partilerde sürekli yalnız kalıyorum. Ve bu sinir bozucu tamam mı? Sadece kısa bir süre takılacağız,"

Niyeti belliydi. Dışlandığı bir ortamda biriyle görünüp insanlara göstermek istiyordu. İnsanlara zayıf olmadığını göstermek istiyordu. Ona göre yalnız olmak zayıflık mıydı cidden?

"Bu gece olmaz Lexi, Shawn ve ben-"

"Shawn, Shawn, Shawn! Her zaman onunlasın. Neyin o senin? Erkek arkadaşın mı? Öyleyse sürekli birlikte olmanız bence sağlıklı değil,"

Sözleri karşısında gözlerim kocaman oldu. Yüzümü görünce suratından pişmanlık pırıltıları geçmişti.

"O benim sadece arkadaşım. En yakın arkadaşım. Beni partiler için zorlamayan ve destekleyen biri. Bir ilişkiden yeni çıktı ve oldukça üzgün. Ve ona onunla olacağıma söz verdim. Ona destek olmam gerek tamam mı? Şimdi gitmeliyim, hoşçakal."

Çıkış kapısına doğru yürüdüğüm sırada adımı seslendiğini duysam da umursamadım.

Telefonum titrediğinde, cebimden çıkarıp şifremi girdim.

Yine de fikrini değiştirir ve Shawn'la gelmek istersiniz diye adresi gönderiyorum. -Lexi Brown

Gözlerimi devirip telefonumu mesajı cevaplamadan geri cebime koydum.

"Yakaladım seni, kar tanesi," Omzuma sarılan kollarla başta korksam da sonradan gülümsedim.

"Hey, neyin var?" diye sordu kolunu sıkıca omzuma sararak. O bana sarılınca daha da sıcak hissediyordum.

"Hiç,"

"Bu senin "hiç" suratın değil. Dökül bakalım, ne oldu?"

Derin bir nefes aldım. "Lexi yine şu saçma partilere katılma konusunda ısrar etti. Büyük bir sorun değil,"

Shawn bir süre yere bakıp düşündü. Aklından neler geçiyordu?

"Tamam, gidelim o zaman. Adresi attı mı?"

Şaşkınca ona döndüm. "Ama bugün-"

Kıkırdadı. "Netflix gecesini her zaman yaparız. Uzun zamandır bir partiye gitmiyorum. Bence eğlenceli olabilir,"

"Cidden mi?"

Başını salladı.

Derin bir nefes verdim. "Pekala,"

"Süper! Şimdi seni evine götürüp eve hazırlanmaya gideceğim. 8'de hazır olun küçük hanım,"

Gözlerimi devirip ona iyice sokuldum.