Aura,Ein ve Diana Güç Odasından çıktıktan sonra Yanso Kraliçe Ahtyrenna'ı bulmak için sarayın her katını gezdi
"Kraliçe Ahtyrenna nerede bilen var mı?"diye sordu Yanso önündeki askere
"Şey... Kraliçe Ahtyrenna,Kâhin ile birlikte Kraliçe'nin odasındalar"dedi Asker
"Tamam Teşekkür ederim"dedi ve Kraliçe'nin odasına gitti
Altın rengi ve kahverengi kapıya tıkladı.İçeriden nazik bir ses tonu yükseldi
"Girin"
Bu ses Kraliçe Ahtyrenna'ya aitti.Yanso içeri girdi ve Kraliçe ile Kâhin'i bir masada karşı karşıya otururken gördü
"Ne oldu Yanso? Kızlarımın güçleri ile ilgili bir sıkıntı mı var?"dedi Kraliçe Ahtyrenna panikle
"Hem öyle...Hem öyle değil"dedi Yanso
Kraliçe Ahtyrenna ilk baş karşısındaki Kadın Kâhin'e baktı sonra da Yanso'ya
Ve oturduğu yerden hiç kımıldamayarak"Nasıl yani?"dedi Kraliçe Ahtyrenna
"Şey...Aura'da Güneş Gücü var Diana'da ise Ay Gücü"diye bir anda söyledi Yanso
Kraliçe'nim gözleri açıldı.Ay ve Güneş gücünün hiç kimsede olmadığını biliyordu.Ay ve Güneş gücü sadece Auranio ve Mooa'da olduğunu biliyordu ama Aura ve Diana'da bu güç olduğuna göre Auranio ve Mooa onları seçmiş olabilirdi
"Kızların güçleri sadece Auranio ve Mooa'da var..."dedi Kâhin
"Evet,Bu ilk defa görülüyor"diye konuştu Yanso
Kraliçe Ahtyrenna her ikisine de baktı
"O zaman kontrol etmelerini öğretmemiz lazım"dedi Ahtyrenna
"Ama daha önce görülmemiş bir büyüyü onlara nasıl kontrol ettireceğiz?"dedi Yanso
"Bir yolunu mutlaka buluruz"dedi Ahtyrenna
Kâhin elleri ile oynamaya başladı sonra da Kraliçeye döndü
"Efendim...Kocamın söylediği Kehaneti söyleyeyim mi?"dedi Kâhin
"Buyrun...Devam edin"dedi Kraliçe Ahtyrenna
Kâhin boğazını temizledi ve sözüne başladı
"Kocamın bana anlattıklarına göre Üç hafta sonra Hassia'da büyük bir olay yaşanacak"dedi Kâhin
"Nasıl bir olay?"dedi Yanso ve iki kadının yanına oturdu
"Yüzünden bakılırsa çok büyük bir olay...Kıtlık,Savaş vesaire bundan emin değilim.Kocam bazı şeyleri söylemiyor ama şundan eminim ki...Bunun Tanrılarla bir alakası var"dedi Kâhin
Kraliçe ve Büyücü birbirlerine baktılar...Tanrılar ciddi bir konuydu
"Peki ama hangi Tanrı?"dedi Yanso
"Kâhin,Savaştan ve Kıtlıktan bahsetti.Şu an elimizde olan tek kanıtlar bunlar.Eğer Savaşsa Wania'nın tapınağına gitmeliyiz Eğer kıtlık ise Auranio veya Goi'nin tapınaklarına gitmeliyiz"dedi Kraliçe Ahtyrenna
"Haklısınız"dedi Yanso
Kraliçe Ahtyrenna,Kâhin'e doğru döndü
"Kâhin,Kızını ve kocanı buraya getir.Her şey çözülene kadar Sarayda kalacaksınız.Benim gitmem gereken tapınaklar var"dedi Kraliçe Ahtyrenna ve kapıya kadar gitti.Kapıdan tam çıkacağı esnada arkasını döndü
"Yanso...Benimle gel"dedi
Yanso kafasını salladı ve Kraliçe'nin peşinden dışarı çıktı.Kâhin ise kızını ve kocasını getirmek için evine doğru yol aldı
"İşte burası!"dedi Ein ve evini gösterdi
Aura ve Diana'nın ağızı açıldı
Aura,Ein'in evini merak ettiği için Ein'in evinde oynama fikrinde bulundu Ein hiç şüphesi kabul etti.Ein'nin evi,Saraydan çok uzakta değildi sadece 1 kilometrelik bir yol sonrasında oraya varıyorsunuz
Ein'in evi çok büyük değildi.İki katlı ve samandan yapılmış bir evdi.Açık kahverengi olan sıvası eve farklı bir hava katıyordu.Ein ahşap kapıyı açtı ve içeriyi gösterdi
İçeride çok az şey vardı.Önlerinde bir kapı.Kapının sağında ve solunda yataklar,sol yatağın üstünde bir merdiven ve yine sol yatağın karşısında bir masa vardı
"Sağ yatakta ben yatarım,Sol yatakta annem yatar"dedi Ein yatakları göstererek
"Peki,O kapı ne?"dedi Aura
"Orası babamın özel bölgesi"dedi Ein ve Aura'nın omuzunu tuttu
"Oraya sonra gideriz şimdi sana üst katı göstereceğim"dedi Ein
Merdivenlerden ilk Ein tırmandı sonra Aura kucağındaki kardeşini Ein'e verdi ve o da tırmandı.Yukarı çıktıklarında aşağıdan farklı bir yer olduğunu gördüler
Odada sadece bir masa, sandalye ve yatak vardı.Masanın üzerinde ise bir kitap vardı.Masa ise pencerenin altındaydı.Ein kitabı masadan aldı ve Aura'ya gösterdi
"Bu bir Astronomi kitabı.Babam boş olduğu zamanlar beni alır ve buraya çıkarız.Bana yıldızları anlatır.Gerçi ne demek istediğini anlamasam da buna bayılıyorum"dedi Ein ve kitabı yerine koydi
Kitap lacivert rengiydi ve üzerinde altın rengi semboller ve şeritler vardı
"Hadi şimdi babamı görelim"dedi Ein ve Aura'nın elini tutarak aşağıya indiler.Ein gizli odanın kapısını açtı ve bağırdı
"Baba! Ben geldim!"dedi
Aura içeriyi gördüğünde içeriye girmek istemedi.Çünkü içerideki adam bayağı korkunçtu
Aura, Ein'in babasını düşündüğünde onu bir iskemlede oturan bir ceset olarak tahmin etmemişti.Ein'in babası odanın tam ortasında oturmuştu.Gözleri simsiyah boşluklardan ibaretti ve üzerinde ayaklarına kadar gelen bir elbise vardı ve bu elbise açık kahverengi rengindeydi ayrıca yerde sürünen bir koyu kahverengi pelerini vardı.Kafasındaki saçların bazıları seyrelmişti bu nedenden dolayı saçları yok gibiydi onun dışında adam bayağı genç gözüküyordu
Ein kapıda bekleyen Aura'nın elini tuttu
"Korkma,Sana bir şey yapmaz"dedi ve Ein, Aura'yı içeri soktu
Kucağında olan Diana sadece bakıyordu ama Aura'nın korktuğu gerçeği reddedilemezdi
"Bu benim babam... Hassia'nın en yaşlı Kâhini.Annem nasıl böyle gözüktüğünü bana anlatamadı ama yakında ben onu öğreneceğim.Babamı böyle garip bir ölüye benzeten adamı veya kadını ben bulacağım"dedi Ein
Aura,Yüzü aşık cesede bakıyordu.Yüzü sakin bir tondaydı ama çok korkmuş gibi gözüken bir ifadesi de vardı
"Ein?"dedi bir ses
Ein ile Aura arkalarını döndüler ve kapıda duran Ein'in annesi ile karşılaştılar
"Ne yapıyorsunuz?"dedi Annesi
"Şey...Aura'ya babamı gösteriyordum,Anne"dedi Ein
"Peki...Hadi hazırlan"dedi Kâhin
"Neden?"dedi Ein
"Bir süreliğine Kraliçe'nin yanında kalacağız o yüzden"dedi Annesi
...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş Tanrıçasının Küçük Kızları
FantasiaBüyük bir mağarada sahipsiz iki tane kız çocuğu bulunur Ama onlar herkesin düşündüğü gibi sahipsizler mi?