Aura, Driemesia gittikten sonra hemen uyanmıştı ama aniden uyandığı için yatağının üzerindeki kurt gerilemişti ve yatağın üzerinden inmişti.Bir başka kurt ise Diana'yı çoktan almıştı
"Özür dilerim,Seni korkutmak istemedim"dedi Aura sakin bir tonla
Elini kurda uzattı.Kurt yaklaştı ve Aura'nın burnunu okşamasına izin verdi
"Son günlerde herşey çok karışık hem zamanım daralıyor hemde içimdeki tedirginlik artıyor ama en azından siz ve Babam yanımda duruyorsunuz"dedi Aura,kurdun burnunu okşarken
Kurt sevimli sesler çıkarıyordu.Aura, Diana'ya baktı.Kurdun ağızında ona şaşkınlıkla bakıyordu
"Ayrıca sen,Ein,Kral,Kraliçe ve Goi'de hep yanımda sizlere de teşekkür ederim"dedi Aura
Diana'nın yüzü yumuşadı ve gülümseyerek ellerini çırptı sonra hemencecik durdu ve cama doğru baktı ve anında Aura'ya doğru döndü ve parmağı ile camı gösterdi
"Ba? Ba?"dedi Diana
Aura,Kurdun burnunu okşamayı kesti ve kız kardeşinin ona göstermeye çalıştığı Ay ışığı ile ona ne anlatmak istediğini anladı
"Doğru ya Baba"dedi Aura ve hemen ayağa kalkıp Kurdun üzerine bindi
"Bizi babamızın yanına götürün"dedi Aura
Kurt ona 'Zaten babanızın yanına götürmeye geldim' dercesine baktı ve ayağa kalkarak Ormana gitmek için harekete geçti
O an Aura bu odada daha önce fark etmediği bir şey gördü
Doldurulmuş bir Karga...
Simsiyah duran ve kanatları açık olan Doldurulmuş Karga kapının tam üstünde duruyor ve kocaman gözleri ile Aura'ya bakıyordu.Aura geldiği zaman o Doldurulmuş Karga yoktu belki de sonradan getirilmişti emin değildi ama emin olduğu bir şey vardı ki bu Doldurulmuş Karga onu çok korkutuyordu
Aura,Kurdun kürküne daha çok yapıştı ve Babalarının yanına gidene kadar da yapışmayı bırakmadı
Dışarıyı hissetmedi ama onun koluna gelen yumuşak bir şey hisseti.Yumuşak şeyin ucunu tutup kendi yüzünü havaya kaldırınca tuttuğu şeyin Geyik formuna girdiği babası olduğunu fark etti
"Aura? Sıkıntı nedir? Odadan çıktığından beri yüzün kapalı duruyor"dedi Babası
"Bir sıkıntı yok baba.Sadece birazcık uykum var"dedi Aura
Mooa elbette ki onun yalan söylediğini anlamıştı.O bir Tanrıydı ve Tanrılar asla insan olanların yalanlarına düşmezlerdi.Kızının korktuğu bir şey vardı ama bunu göremiyordu
"Peki,Kısa dururuz oldu mu? Sonra sizi yatağınıza yatırtırım"dedi Babaları
"Olur"dedi Aura
Ve yeniden o uçurumun karşısında oturup Hassia'nın boşalmış sokaklarını izlediler.Aura ve Diana,Babaları Mooa'nın kürküne yaslanmış aşağıyı izliyorlardı
"Bugün Yanso merdivenlerden düştü ve bunun sorumlusu Ölüm Tanrıçası"dedi Aura bıkkın bir ifadeyle
Babaları Aura'ya doğru döndü ve kızının sıkkın yüz ifadesine baktı.Yüz ifadesi çok fazla huzurlu ve mutlu gözükmüyordu
"Bu senin suçun değil.Biliyorsun değil mi?"dedi Babaları
"Biliyorum...Ama Yanso...Benim yüzümden zarar gördü"dedi Aura
"Lütfen kendini suçlama Aura,Ölüm Tanrıçası size zarar vermeye çalışıyordu.Hem Yanso güçlü bir büyücü iyi olacağına eminim Aura,Kendini üzme"dedi Babaları
Aura,Babasına baktı.O Gri-mavi karışımı gözler parlıyordu
"Emin misin?"dedi
Mooa nazikçe gülümsedi
"Eminim bebeğim"dedi
Aura tekrardan önüne doğru döndü ve şehre bakmaya başladı
"Bu gece Driemesia ile tanıştım biliyor musun?"dedi Aura,Babasına bakmayarak
"İyiymiş, Driemesia ile tanışma vaktin gelmişti bile"dedi Babaları
"O senin bir başka kızın mı?"dedi Aura
"Evet,Gece Tanrıçası Nihlathesita ile olan kızım"dedi Babaları
Aura, Driemesia'nın kendi kız kardeşi olduğunu biliyordu ama bu konuda babasını da sorgulamak istiyordu.Bir süre sessizce oturdular.Mooa, Aura'ya bakıp durdu
Aura eski hâlinden daha durgun ve morali bozuk gibi duruyordu.Şu son zamanda yaşananlar Aura gibi küçük bir kız için çok fazlaydı.Diana ona şahsen iyi gözüküyordu.Bebek olduğu için olayları pek iyi anlamıyordu.Mooa kızının moralini düzeltmek için bir fikir buldu
"Hadi,Kardeşini kucağına al.Sırtıma bin"dedi Mooa
Aura,kardeşini kucağına aldı ve ayağa kalktı
"Neden?"dedi
"Moralin bozuk,Seni iyileştirmeme izin ver.Ay Tanrısı seni iyileştirmek istiyor"dedi Mooa
Aura kıkırdadı ve Babasının sırtına bindi.En önde Diana oturdu hemen arkasında ise Aura geçti
"Sıkı tutunun"dedi Mooa
Aura ve Diana babalarının kürklerini sıktılar ve Mooa aniden koşmaya başladı o kadar hızlı gidiyordu ki Hassia Şehrinin neredeyse yarısına gelmişlerdi
Mooa daha hızlı koştukça kızların gülüşme sesleri artıyordu.Babalarının yanında güvendeydiler ve Babaları onlara ilk defa bir jest yapmıştı.Bu Mooa ve kızlarının birlikte mutlu geçirdikleri ilk zamanlardı
Mooa denizlerden,ormanlardan,dağlardan ve nehirlerin üzerinden geçti.Kızlarının sırtında çıkan gülüşme sesleri onu mutlu ediyordu.Ay Tanrısı vahşi ruhlu olabilirdi ama kızlarının gülmesi ve kahkahalar atması onu mutlu ediyor içindeki vahşi ruhu,uysal bir ruha çeviriyordu
Zaman geçtikçe Aura ve Diana yorulmaya başladılar.Mooa onları odalarına bırakmak için yola koyuldu.Odalarına geldiği zaman ise Aura yeniden kafasını Babasının kürküne doğru gömdü.Mooa durdu ve korkmuş kızına baktı.Neden korktuğunu anlamak için kafasıyla odayı tarattı ve sonunda onu rahatsız eden şeyi buldu
Doldurulmuş bir Karga
"Bu karga mı seni korkutuyor?"dedi Mooa
"Evet"diye fısıldadı Aura
Korkması normaldi.Karga,Ölüm Tanrıçası'nın hayvanlarından biriydi ve bu doldurulmuş kargayı kesinlikle o koymuş olmalıydı
"Korkma,Aura ben onu oradan alırım"dedi Mooa
Aura'yı ve Diana'yı yataklarına koydu ve çıkarken de Doldurulmuş Kargayı boynuzları ile aldı ve dışarı çıktı
Aura, Karganın gitmesi ile rahat bir nefes aldı ve gözlerini kapatarak uyumaya başladı
...
![](https://img.wattpad.com/cover/152795160-288-k743427.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş Tanrıçasının Küçük Kızları
FantasiaBüyük bir mağarada sahipsiz iki tane kız çocuğu bulunur Ama onlar herkesin düşündüğü gibi sahipsizler mi?