Gözlerimi başımdaki hoparlörün sesiyle açtım, ismi ise Lydia. Evet hoparlöre isim koyan bir şizofren değilim. Arkadaşına hoparlör diyen manyağım sadece. Ah tamam sabahları ne dediğimi pek bilmem aslında normalde de pek bilmem ama konumuz bu değil. Her neyse size kendimi tanıtayım, ben Betty Lewin. Annemi 1 sene önce trafik kazasında kaybettim, babam ise annemden sonra fazlasıyla dağıldı. Her gün içip içip bir yerlerde sızar, bende onu hiç şikayetçi olmadan toplardım. Zaten şikayet etme gibi bir lükse sahip değildim. İşe sürekli geç kaldığı için de kovulmuş, yeni iş bulmak yerine de beni okuldan alıp çalıştırmak istemişti. Karşı çıktığımda ise tokat yemiştim. Bob amca -Lydia'nın babası- "Daha fazla kendi yüklerini senin omuzlarına yüklemesine izin vermeyeceğim" diyerek beni kendi evlerine getirmişti. Babam defalarca beni götürmek için gelse de bırakmamışlardı. Önceden iki yakın arkadaşım özel okula giderken ben devlet okulunda eğitim görüyordum ama Bob amca benim kaydımı da koleje almıştı.
Ve şimdi ise yeni okulumun ilk günü olmasının heyecanını yaşıyordum.
"Tamam Lydia uyandım cırlama artık kulağım sağır oldu"
Zıpladığı yatakta durdu ve sevinçle atlayarak oturdu, yatakta doğrulup başımı çevirdim.
"Sen niye heyecanlısın ve benden önce uyanıp hazırlandın?" duvardaki saate baktım ve ekledim . "Hemde erkenden"
"Ay daha fazla dayanamayacağım zaten söyleyeceğim, Zayn sevgilisi ile ayrılmış"
Kısa süreli şokun etkisinden sonra kendime geldim ve yorganın altından çıkıp yanına oturdum. Zayn ile neredeyse 4 aydır mesajlaşmalar dışında görüşemiyorduk ve sevgilisinden bahsetmiyor, sorduğumda ise kaçamak cevaplar vererek geçiştiriyordu. Onun için de üzülmeyeyim diye anlatmadığının farkındaydım.
"Sen lütfen yine de çok umutlanma daha sonra üzülmeni istemiyorum" yanaklarını sıkarak konuştuğumda elime vurup kalktı. "Üff biliyorum ama kendime engel olamıyorum. Hadi hazırlan da kahvaltımızı yapalım, Zayn bizi almaya gelecek" kahkahayı patlattığım da ters bakışıyla hemen sustum, tabi korktuğumdan değil sadece kızdığında olduğundan daha fazla çekilmez birine dönüşüyor.
Lydia'nın ailesinin evde olmamasını fırsat bilerek evden kahvaltı yapmadan çıktık. Kapıda sarı saçlı Zayn'i görmemle çığlık atarak yanına koştum. Lydia montunu giyerken Zayn'in boynuna atladım, sıkıca sarıldığımızda özenle tarayıp şekil verdiği sarı saçlarını bozdum.
"Lanet olsun Betty saçlarımı nasıl bozarsın ben ne kadar uğraştım biliyor musun sen?" saçlarını düzeltmeye çalıştı. Onun bu haline kıkırdadım. "Seni o kadar özledim ki Javadd. Hem ne yapabilirim ki dayanamıyorum. Çek elini düzeltirim ben ayrıca sarı çok yakışmış, ayrı bir sexi olmuşsun" saçlarını özenle düzelttiğim de etraftaki sessizlik dikkatimizi çekti, aynı anda kapıya döndüğümüzde Lydia'nın hareketsiz durduğunu görünce gülme krizine girdik. Zayn adım atınca kolundan tuttum. "Dur ben onu kendine getiririm ama beni koru"
"Aklımdan geçeni yapacaksan beni de parçalar koruyamam güzelim" gülüp yerden elime küçük bir taş alarak bacağına fırlattım. Yediği darbeyle kendine gelerek sakince yanımıza geldi. Bana bakmıyordu bile, gözü Zayn'in saçlarındaydı. Gözlerini ovuşturdu. "Zayn bu sen misin? Ama... saçların..."
Zayn kolunu Lydia'nın omzuna atarak kendine çekip sarıldı.
"Evet sarıya boyattım kötü mü olmuş?" kıkırdadığımda Lydia iyice kendine gelip sarıldı. "Hayır yakışmış ama çok şaşırdım"
Bana baktığında "şoktan çıktığıma göre kolla kendini"
Gözlerimi büyütüp geri geri adımladım Zayn'in bana kıyamayıp yardım edeceğinden emin olarak 'beni kurtar' bakışları attım. Lydia'yı engellemek için belinden tuttu. Çırpınsa da Zayn'in elinden kurtulamayan Lydia küfürler savurmaya başladı. Zayn gülerek kulağına eğilip bir şeyler fısıldadı. Bu iyiye işaret gibi durmuyordu ve iç sesim kaçmaya başlamamı söylüyordu.
"Ne oluyor? Ne dedin sen?"
"Bunu dedim güzelim" Lydia'yı bıraktı ve ikisi de üzerime koşarak beni sıkıştırdılar. Birisi sağıma birisi soluma geçerek beni gıdıklamaya başladılar. Kahkahalarımın arasından 'bırakın beni' yakarışlarımı yoldan geçen insanlar keyifle izliyordu. Gıdıklanan ben olduğum halde yorulduğu için ilk pes eden Lydia oldu. Beni rahat bıraktıklarında rahat bir nefes aldım.
"Tamam yeter ben çok yoruldum ve okula geç kalacağız"
Arabaya doğru koşup sürücü koltuğuna yerleştim, sırt çantamı yan koltuğa koyduğumda Zayn gelip kapımı açtı.
"Siz arkaya küçük hanım" kaşlarıyla arka koltuğa ne zaman oturduğunu bilmediğim Lydia'nın yanını gösterdi. Surat asarak "Zayn ben sürsem noluuuur?" diye yalvardım.
"Ne mi olur? Şu genç yaşımızda ölürüz, arabayı düzgünce kullanmayı bilmiyorsun hatırlatmama gerek yok sanırım" evet haklıydı ama okul ve ev arası yollar dolu olmadığı için sorun olmazdı. Şuan sadece Zayn'e laf yetiştirmek istemediğim için homurdanarak Lydia'nın yanına geçip oturdum ve yolu izlemeye başladım.
Okula girdiğimde etraftaki öğrencileri incelerken Lydia çeneme vurdu.
"Kapat ağzını salyaların akacak"
"Sen bu okulda nasıl sap kalırsın lan?" ikisinin kafama aynı anda vurmasıyla acıyan yeri tuttum. "Ne vuruyorsunuz ya canım acıdı"
Yanımıza ultra yakışıklı bir çocuk gelip Zayn ve Lydia ile selamlaştı ardından bana bakıp Zayn'e döndü. "Beni arkadaşınızla tanıştırmayacak mısınız?"
"Betty. Louis. Louis sana zaten kendisinden bahsettik tanıyorsun" Elini bana uzattığında gülümseyip elini sıktım.
"Louis. Louis Tomlinson"
"Betty. Betty Lewin. Çok memnun oldum Louis"
Gülümsediğinde 'oha o nasıl gülüş öyle' diye içimden geçirmedim değil, gerçekten çok güzel bir gülüşü vardı.
"Hadi sınıfa geçelim Bayan Tamara geç kalırsak hepimizi çiğ çiğ yer" Zayn düşüncelerimden beni ayırdığında sınıfa çıkıp yerlerimize geçtik. Tabii ki klişe dizilerde olduğu gibi Louis ile yan yana oturmadık. Zayn ve Louis en arkada, Lydia ve bende onların hemen önüne oturduk. Çok geçmeden genç ve güzel bir kadın sınıfa girdi, sınıftaki ayaklanmadan gelenin Bayan Tamara olduğunu anlayarak ayağa kalktım. Eliyle oturmamızı söylediğinde yerlerimize oturduk.
Lydia'nın kulağına eğildim. "Kızım bu kadın bir afet, ben buruşuk birini bekliyordum" söylediğim şeye karşı ikimizde kıkırdarken Bayan Tamara yanımıza geldi. İlk günden sıçtın kızım Betty.
"Yeni öğrenci sen misin?" Daha fazla göze batmak istemediğim için hızla ayağa kalktım." Evet benim Bayan Tamara"
"Betty dersimi dinle ya da dinleme sana kalmış bir karar, istersen uyuyabilirsin de ama kimseyi rahatsız etme. Birde dersime asla iyi bir bahane bulmadan geç kalma. Umarım yanındaki gibi geveze bir kız değilsindir" Zayn gülünce Lydia arkasına dönerek omzuna yumruk attı.
"Lydia önüne dön teneffüste yersiniz birbirinizi" Bayan Tamara beni yine şaşırttı. Buradaki her öğretmen böyledir umarım çünkü bazı geceler uykusuz kaldığımda okulda uyuma fırsatı bulamıyordum.
Tüm öğretmenlerin aynı olmadığını öğrenerek okuldan ayrılmak acıda olsa akşam ki davet için iyi hissediyordum. Louis, Lydia ve Zayn'in arkadaşı doğum günü partisi veriyormuş ve beni de davet etmiş. İkisinin de tanıdığı ama benim tanımadığım arkadaşlarının olmasını sorgulamadım ve evde tek başıma oturmak yerine parti daha cazip geldiği için kabul ettim.