1 günde 2 bölüm ?
Şimdiii bütün cevaplarınızı tek tek okudum. Bölümleri nasıl yazacağım konusunda A seçeneği daha çok oy aldı ama arada atacağım özel bölümleri de tek bir ship için yazacağım ve iki tarafın da gönlü olacaaak.
Bu hikayeyi temmuz sonuna kadar yetiştirmek istiyorum ve yazma şevkimin gelmesi için tamamen sizin yorumlarınızı görmeye ihtiyacım var.
Hayalet okuyucularım size çok kırılıyorum bir ses verin :( 80 kişi falan hayalet okuyucu sayısı LFMWMFMWN Neyse çok uzatmadan hikayeye dönelim."Kendini kasmayı bırak Tony ! Yoksa asla uzun süre dengede kalamayacaksın."
Tony Natasha'nın uyarısıyla gevşemeye çalıştı fakat tanrı aşkına bu imkansızdı.
Saat gece yarısını geçiyordu. Tony ise Nat ile beraber yarın Steve ile yapacağı süpürge yarışı için çalışıyordu. En azından düşmeden tamamlaması gerekiyordu yarışı."Sakin ol ve gevşe. Yataktaymışsın gibi rahat ol. Süpürge rahat olduğunu hissedince bu kadar kıvranmayı bırakacak zaten."
Tony Natasha'nın dediklerini uygulamaya çalışıyordu. Ellerini gevşettiğinde bir an dengesini kaybetti ve süpürge ters döndü. Tony var gücüyle süpürgenin sapına tutunuyor ve Steve'e küfrediyordu.
Natasha "Sakin ol kıpırdama Tony. Süpürgenin seni düzeltmesine izin ver."dediğinde çok kolay sanki diye düşünmeden edemedi Tony. Derin bir nefes alarak hareket etmeyi bıraktı. Süpürge onu yavaşça eski haline getirirken Tony tuttuğu nefesi yavaşça verdi.
"Sanırım oluyor Nat."
"Tabii ki olacak Stark, senin öğretmenin benim." Natasha içten bir şekilde gülümsemişti.Birkaç saat sonra Tony en azından süpürgeden düşmeden sahanın içerisinde yumuşak manevralar yapabilmeyi başarmıştı.
Çabuk öğreniyordu. Bu ona verilmiş bir hediyeydi ve bunu pekâla kullanacaktı.Natasha yorgun çıkan sesiyle "Haydi Tony, artık gidelim. Çok uykum geldi."dedi.
Tony onu kafasıyla onayladı ve ona doğru uçtu.***
Steve'i yataktan zor kazıyan Wade artık sinirlenmeye başlamıştı. "Kalk şu lanet olasıca yataktan gerizekalı."diye bağırdığında Steve sinirle gözlerini açtı. Mükemmel bir rüyanın ortasındaydı böyle şak diye araya girilmezdi ki !
"Siktir git."diye tısladı ve yorganını yüzüne çekti Steve.
"Bay Ahlak nereye gitti Steve ?" Wade alayla sorarken Steve yorganın altından gelen boğuk bir sesle "Kıçına."diye cevapladı.Wade yorganı üzerinden çekerken sırtüstü yatmakta olan Steve'in poposuna birkaç şaplak atarak konuştu "Kalk hadi bugün kahvaltıda ahududulu ay çöreği var kaçırmak istemezsin. Ravenclawlular dağıtıcı sihrin bugunu bulmuşlar dakikada bir bizim masadan onlarınkine bir ay çöreği geçiyor."
Steve sızlanarak gözlerini açmak zorunda kalmıştı. Sinirli gözlerle Wade'in odadan çıkmasını bekledi.
Daha sonra kalkıp lavaboya yöneldi. Elini yüzünü hızlıca yıkadıktan sonra lavabonun kenarında duran şişeye baktı. Bu Wade'in suratı için kullandığı iksirlerden birisi olmalıydı.
İlk dersin Slytherinlilerle ortak olacağı aklına gelince şişeyi eline aldı ve birkaç damla suratına sürdü.
Suratı parlamaya başlayınca gülümsedi ve "Wade ilk defa işini biliyor."diye mırıldandı.Hızlıca üzerine cübbesini giydikten sonra yemek salonuna doğru yöneldi. Kurt gibi acıkmıştı.
Gözleri arkadaşlarının oturduğu yeri bulurken hızla oraya yöneldi.
"Sonunda uyanmış uyuyan güzel." Bucky alayla konuştuğunda Wade kaşlarını çatmıştı. "Sen benim çok pürüzsüz iksirimi mi kullandın bakayım ?"diye sorduğunda Steve yakalandığını anlamıştı.
"Merak ettim."diye kısaca onu geçiştirmeye çalışsa da Wade konuyu kapatacak gibi değildi.
"Sen kime süsleniyorsun ya kaç gündür? Geçen de parfüm şişemi bitirmiştin."dedinde Bucky kıkırdamıştı.
"Kimseye süslendiğim yok Wade saçma sapan konuşma."
Thor ben bilirim o kimseleri bakışı atarken Steve sinirlediğini hissediyordu. Bakım da mı yapamazdı yahu ?
"Sizin gibi pis mi gezeyim ne istiyorsunuz ?"dediğinde eli son kalan ay çöreğine uzanmıştı. Ay çöreği bir anda kaybolunca Wade "Sana söylemiştim."dedi.
Steve gününün bok gibi başladığını hissedebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aresto Momentum | STONY, WINTERWIDOW, SPIDEYPOOL
FanfictionAvengers but in Hogwarts. #marvel #1 #stony #1