Aresto Momentum | STONY, WINTERWIDOW, SPIDEYPOOL

1.4

''Sen James Buchanan Barnes.''

''Natalia Alianovna Romanova'ya bu işi bitirene dek sadık kalacağına, sonuna kadar onunla omuz omuza savaşmaya yemin ediyor musun ?''

***

"Akşam oldu ne zaman kalkmayı planlıyorsun acaba ?"
Thor sitemle konuştu.

Carol ise durumdan memnun gibiydi.
"Sanane bundan."derken keyif alıyordu.
Thor ise sinirlenmeye başlamıştı. Tam 2,5 saattir öylece oturuyorlardı ve Carol asla kalkmıyordu.

"Burası benim mekanım."

"Nesin sen ? Mafya falan mı ? Kalkmayacağım."

Thor derin bir nefes verdi.
"İyi. Tamam. Ben gidiyorum o zaman."dedi ve ayaklandı.

"İsabet olur."

İşte bu Thor'un son raddeye gelmesine yetmişti. Garip bir şekilde Carol ne derse desin sinirleniyordu.

Somurtkan bir yüz ifadesiyle arkasına döndü. Carol onun gitmediğini görünce tek kaşını kaldırarak ne yapacağını izlemeye başladı.
Thor bir şeyler mırıldanırken ona doğru yürüyordu.
Carol en fazla ne yapabilir ki diye düşündü. Ama onun istediğini almak için her türlü saçmalığa başvuracak bir manyak olduğu konusunu göz ardı etmişti.

Thor Carol'ı tek hamleyle sırtına alınca Carol nereye uğradığını şaşırmıştı.
Birkaç saniye sonra nerede olduğunu idrak ettiğinde bağırmaya başladı "NE SİKİM YAPTIĞINI SANIYORSUN ! ÇABUK BENİ İNDİR APTAL !"

Thor Carol'ın yüksek çıkan sesiyle yüzünü buruşturdu ama istifini bozmadı.
Carol Thor'un sırtını yumruklarken bağırmaya devam ediyordu.
"BENİ HEMEN İNDİR ODINSON ! BU HAREKETİNİN BEDELİNİ ÖDEYECEKSİN!"

"Sesini biraz azalt Danvers. Kulaklarım acımaya başladı."

Bunu duyan Carol Thor'un sırtına güçlü bir dirsek attığında Thor hissettiği acıyla onu yere bıraktı.
"Ne güçlü bir şeymişsin sen ya."diye mırıldanırken sırtını tutuyordu.

"Ne halt ettiğini sanıyorsun sen ?" Carol oldukça sinirlenmişti.

"Sana oranın benim mekanım olduğunu söylemiştim."

"Gerzek bir çocuk gibi davranmayı kes."

Thor sırıtarak "Tam da öyle davranmaya devam edeceğim."dediğinde. Carol gözlerini devirdi. Evet kesinlikle gerzek ama tatlı küçük bir çocuktu. 

Carol onun yanındayken kalbinin sıcacık olmasından nefret etti o an. Gözlerine baktığında karnında uçuşan ejdarhalardan, büyüyen göz bebeklerinden... Hepsinden nefret etti.

Bu iksir içeni değil karşısındakini lanetliyordu. Buna emindi artık Carol. Umutsuzluğun verdiği boğucu his kalbini tutsak etmişti. Bu histen kurtulmak için her şeyini verebilirdi. 

***

Tony tam tamına 3 gündür Steve'i görmüyordu. Normalde olmadık yerde karşısına çıkıp sinirlerini bozan adam bir anda ortadan kaybolmuştu. Gerçi ortadan kaybolması işine gelirdi fakat merak etmişti işte.

Yemek salonuna girerken düşüncelerini Sam'in bağırışı bozdu.

''AMAN TANRIM TREACLE TURTASI !''

Carol gözlerini devirirken Tony kafasını sallamıştı. Natasha Tony'nin yanına yaklaşarak ''Şu sana bakıp duran velet de kim ?''diye fısıldayınca Tony kafasını Natasha'nın gösterdiği yere çevirdi.