1.9

1.2K 163 93
                                    

''Evet, eminim diyorum Peggy ! Benden bahsediyorlardı.''

''Hala emin değilim Clint. Biliyorsun en son birisinin bizden birine aşık olduğunu söylediğinde, bahsi geçen kişi bizim Lang'i değil Lang Çikolatası'nı kastediyordu.''

Clint iç çekti. ''Tanrı aşkına Peggy. Hogwarts'da benden başka Barton olduğunu sanmıyorum ve Barton isminde bir çikolata da yok. Eminim diyorum !''

Peggy gülümsemişti. Doğru duyduğunu o da biliyordu tabii ki. Ama Bruce'u ele vermek istememişti işte.

''Ravenclaw binasından mı demiştin ?''  dedi Peggy elindeki dergiyle ilgilenirken. Clint hızlıca başını sallayıp ''Evet.''diye cevapladı onu.

''Ravenclaw'dan kimi tanıyorsun ?''

Clint biraz düşündü. Aslında kendi binası dışındaki binalar hakkında çok bir fikri yoktu. ''Jackson'ı tanıyorum... Bir de Bruce Banner vardı, not istediğim.''diye mırıldandığında hala düşünüyordu.

Peggy Clint'in Brucu tanıdık listesine eklemesine sevinmişti. ''O zaman elimizdeki bu iki kişiden birisi olabilir.''dediğinde Clint kaşlarını çattı ''Jackson olmasına imkan yok. O henüz 13 yaşında tanrım.''dediğinde Peggy kaşlarını kaldırarak ''Bruce ?''diye sordu.

Clint bir kahkaha patlattı. ''Benimle kafa mı buluyorsun Peg, Bruce işte bilirsin. Gizemli takılır ve dersleri falan da iyidir-''diye tamamlayacakken Peggy ''Eee ?''diye sordu.

Clint duraksayarak ''Onda kesinlikle kızlardan hoşlanan bir tip var Peggy. Ayrıca birbirimizi tanımıyoruz bile.''diye devam etti.

Peggy ''İnsanları görünüşlerine göre yaftalamaman gerektiğini sana kaç kere daha anlatmam gerekiyor bilmiyorum Clint, fakat bu gidişle Rahibe Teressa olarak takılmaya devam edeceksin.''diyerek elindeki dergiyi kapatarak sehpanın üzerine koydu.

''Ben gidip biraz atıştırmalık bir şeyler alacağım.''

Peggy odadan çıktığında Clint kaşlarını çatmaya devam ediyordu. Gördüğü küçük çocuğun yanında sarışın bir kız görmüştü. Bruce'un yanında sürekli takılan kıza benziyor- Hayır hayır. Böyle saçma bir şey olamazdı. Büyük ihtimalle hiç tanımadığı birisiydi.

***
Thor sinirli bir şekilde mutfak tezgahlarının birine yaslanmış Carol ve Loki'yi bekliyordu.
Tam tamına yarım saattir ortada yoktular. Bütün yemekleri kendi yapacak hali yoktu ya !

Loki ve Carol içeri kahkahalarla girerken Thor'un sinirli ifadesini görmezden geldiler.

"Yarım saattir neredesiniz siz ?"

Loki kaşlarını çatarak "Sadece 15 saniye geciktik kardeşim."dediğinde Thor daha da sinirlenmişti "Ne 15 saniyesi ? 30 dakika oldu diyorum !"

Carol tek kaşını kaldırarak "Sen bizi mutfağın içerisinde mi bekledin ?"diye sorunca Loki olayı çakmış ve kahkahalarla gülmeye başlamıştı.
"Evet ne yani ?"
Loki bu cevabı duyunca kendini yere attı. Tanrım çok aptal bir kardeşe sahipti.
Carol kafasını sağa sola sallayarak "Dışarıdaki 30 saniye buradaki bir saate denk gelecek demişti Dumbledore."diye açıklama yapınca Thor yaptığı aptallığın farkına vardı.

Loki hala yerlerde yuvarlanarak gülüyor bu Thor'un daha da sinirlenmesine sebep oluyordu.
Tezgahın üstündeki içinde birçok meyve bulunan kırmızı tabaktan aldığı portakalı Loki'nin kafasına atınca Loki seri bir hareketle sıyrıldı.
"Kes sesini ve başlayalım artık."

Thor feci derecede rezil olmuştu.
"Sen öyle diyorsan kardeşim."
Loki gülmemek için kendini zor tutuyordu. Bu durum Carol'a da komik geliyor fakat sinirden boynundaki damarları belli olan Thor'un çok üstüne gitmek istemiyordu

Aresto Momentum    | STONY, WINTERWIDOW, SPIDEYPOOLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin