Yağmurlu ve yorucu bir geceyi ardında bırakmıştı Jason.Hayatında ilk kez bir partiye gitmişti ve neler olduğu hakkında hiç bir fikri yoktu.Partinin henüz başlarında sarhoş olmuştu.Arkadaşları onu eve getirmiş olmalıydılar...
Jason 19 yaşında ve üniversitede 2. Sınıf öğrencisiydi.Babası bir pazarlama şirketinde çalışıyordu ve onun işlerinden dolayı devamlı seyahet etmek zorunda lardı.Bu nedenle sosyal çevresi devamlı değişiyordu.Neyse ki Jason adapte sorunu yaşayan birisi değildi.Gittiği yerlerde kendini çok çabuk sevdirirdi.Kardeşi Chris'in aksine...Geçen sene Los Angeles'a yerleşmişlerdi ve hepsi burayı çok sevmişti.Jason üniversitenin ilk yılında futbol takımına katılmıştı.Çok başarılı bir kaleciydi ve 2. Dönemde kaleye geçtikten sonra takımı sadece 6 gol yiyerek bölge turnuvasında 1. Olmuştu.Arkadaşları şampiyonluğu Jason sayesinde kazandıklarını düşünüyorlardı ve onu takımın kaptanı yapmışlardı.Evet Jason henüz "çaylak" olmasına rağmen takımın kaptanı olmuştu.Kısacası çocukluğundan beri ilk kez hayatı istediği gibi gidiyordu.
Alt kattan gürültüler geliyordu.Kavga sesleri...Yine her zamanki gibi kardeşi Chris sorun çıkartıyordu.
Jason kıyafetlerini giydi yüzünü yıkadı ve aşağı indi.Her zamanki gibi babası yine hazırdı ve kahvaltıya çoktan başlamıştı bile.
''Günaydın genç adam.Akşam biraz dağıtmışsınız ha?''
Babası her zaman olduğu gibi alaycı bi tavırla yaklaşıyordu.Oğullarına kesinlikle kızmazdı.Kim bilir belkide işinden dolayı onlara borçlu olduğunu düşünüyordu.
''Şey..E evet..Yani sanırım galiba..''
''Haha parti başlamadan sızmışsın evlat.Arkadaşların seni getirdiklerinde söylediler.Bu konuda benden biraz ders almalisin.''
''Paul!''
''Tamam Barbara benim hatam.Sakın böyle birşeyi tekrarlama Jason!''
Babası bunları söylerken Jason a gülerek göz kırpmıştı.
''Lanet olsun yine beyaz t-shirt üm kayıp!''
''Sakin ol Chris.Her zamanki gibi yatağın altındadır.''
Chris evin en küçük üyesiydi.17 yaşındaydı ve devamlı 1 sene sonra onları terk edeceğini söylerdi. Üzerinde hiç baskı olmamasına rağmen mutsuzdu.Bir şeylere devamlı surat asar,hep bi sorun çıkarırdı.Jason onu devamlı kollardı.Bir keresinde Chris in cebinde uyuşturucu bulmuştu ancak bundan kimseye bahsetmedi kardeşiyle aralarında halletmişlerdi.En azından o öyle sanıyordu. Chris devamlı başını belaya sokar ve pisliğini Jason toplardı.Belki de onu mutsuz eden buydu.Kendini işe yaramaz hissediyordu...
Jason ve Chris evden ayrıldılar.Jason kardeşini okuluna bıraktıktan sonra kendi okuluna gitti.Okul girişinde onu Ryan kardeşler karşılamıştı.Onlar okul futbol takımının defans oyuncularıydı ve kesinlikle karşı karşıya kalmak istemeyeceğiniz tiplerdendi.
''Günaydın kaptan!''
''Günaydın çocuklar.Allison'ı gören oldu mu?''
Allison Jason'ın kız arkadaşıydı ve buraya taşındıkları zaman tanışmışlardı.Yaklaşık 9 aydır birlikteydiler ve şuana kadar tek büyük bir kavgaları bile olmamıştı.Oldukça mutluydular.
''Evet kaptan az önce sınıfa girdi.''
''Peki o halde.Sonra görüşürüz.''
Jason yavaş adımlarla sınıfa doğru yol aldı.Allison la ufak bir konuşmadan sonra profesör Samuel derse girmişti.Matematik öğretmeniydi ve evet..Kesinlikle çok sıkıcıydı.
Bir kaç saat sonra Jason Allison ile birlikte okuldan ayrıldı.Birlikte Joe Amcanın yerine gittiler ve yiyecek birşeyler söylediler.Siparişler gelmeden önce Jason bi terslik sezmişti.Allison bugün ona farklı bakıyordu.
''Imm bir sorun mu var?''
''Dün gece olanları duydum Jason ve hala inanamıyorum.Sanırım gittikçe Chris e benziyorsun.''
Jason aslında bunu tahmin etmişti ama ne söyleyebilirdi ki..
''Biliyorsun bizimkiler abartmayı sever.Yani her ne duyduysan o kadarda önemli birşey değil..''
Jason saçmaladığının farkındaydı.Tam bu sırada Cindy siparişleri getirmişti ve açıkça Jason u ipten almıştı.
''Öyle olsun bakalım. Ama bu konuyu daha sonra tekrar konuşacağız.''
''Evet..Tabi..''
Yemeklerini yedikten sonra Jason Allison ı evine bıraktı.Hava kararmıştı ve eve doğru yürümeye başladı.
Yağmur başlamıştı.Biraz ilerledikten sonra ara sokaktan sesler geldiğini duydu.Birkaç kişi kavga ediyordu.Jason böyle şeylere karışmaktan çekinirdi ama o da ne bu seslerden birisi ona çok tanıdık geliyordu.Aman Tanrım bu Chris ti!
Jason koşarak seslerin olduğu yere doğru gitti ve gördüğü manzara karşısında adeta öfkeden çıldırmıştı.2 kişi kardeşini hırpalıyordu.Chris in yaşlarındalardı ama 2 kişiydiler...
Jason koşarak sarı saçlı olan çocuğa bir yumruk attı.Sarı saçlı ne olduğunu anlayamadan yere serildi.Tekrar ayağa kalkamayacak gibiydi.Jason diğer çocuğu boynundan yakaladı.Mavi gözlü beyaz tenli bir çocuktu ve karşı koyamadan Jason ın sorusuyla karşılaştı.
''Burada neler oluyor!''
Chris yerden zorlukla kalkabilmişti.Aniden öfkeli bi şekilde konuşmaya başladı.
''Bunlar..Bunlar beni soymaya çalıştı.O sarı saçlı lanet olası nerde? Bana attığı yumruğu ona ödeteceğim!''
Bu aslında güzel bir soruydu.Sarı saçlı çocuk yok olmuştu.Jason muhtemelen korkup kaçmıştır diye düşünüyordu.Ancak hiçte öyle olmamıştı.Sarı saçlı çocuk köşeden gözükmüştü hem de arkasında 5 kişiyle birlikte.Bu gelenler kesinlikle baş edilmesi zor kişilerdi.Ryan kardeşlerden bile ürperticilerdi.Jason ani bir hareketle mavi gözlü çocuğu bıraktı ve kardeşine bağırdı.
''Kaç Chris kaç!''
İkisi birlikte koşmaya başladılar.Ara sokakları geçtiler ancak peşlerindekiler ısrarcıydı.Bırakmaya niyetleri yok gibiydi.Jason ve Chris köşeyi döndüler ve karşılarında çelik bir tel buldular.Tek çıkış bu telden atlamaktı.Ancak Chris o telden atlayamayacak kadar kısaydı.
''Elime bas Chris.Acele et !''
Chris soru sormaksızın ağabeyinin dediğini yaptı ve Jason dan destek alarak telden atladı.Jason ın vakti çok azdı peşindekiler ona yetişmek üzereydi.
''Kaç Chris arkanda olacağım sakın durma kaç!''
Jason tellere atladı.Tek ayağını karşıya atti.Ancak çok geçti.Büyük bir el onu yakaladı ve aşağı doğru çekti.Jason çekilme nin etkisiyle yere düştü. Yağmur yerleri ıslatmıştı ve Jason ın yüzü ıslak tabana çarptı.Onu çekenin kim olduğunu görmek için kafasını kaldırdığı anda sert bir cisimi kafasında hissetti ve acıyla yere yığıldı.Jason ın görebildiği son şey gökyüzündeki o garip parıltıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökteki Umut
Fantasy21 Aralık 2012...Maya takvimine göre ''Dünyanın Sonu''.Aslında hiç bir şey olmadı hatta herkes maya tutmadı diyerek dalga geçti. Peki ya bir şeyler olduysa ve biz farkında değilsek? Ya insanoğlu söylendiği gibi bir çağ atladıysa Ya insanoğlu...